ex cathedra

• latince tum yetkileri haiz olarak
• ralph santolla, tom englund, steve digiorgio ve gene hoglan'dan oluşması beklenen bir epik metal albüm projesi.
• latincede aslında "kürsüden" manasındadır; kişinin doğru konuştuğunu gösterir ve son dönem medyada çok sık duyduğumuz; "papanın yalan söylediğini hiristiyan alemi kabul edemez." hakikatini de anlatır bu söz.
  ironik bir şekilde, her söylediğinin doğru olduğunu sananlar için de bu söz söylenir.
  
  +bence dünya yamuk, bi ben doğruyum.
  -ulan çok ex cathedra konuşuyorsun ha..
  +doğru konuş lan it!
  
  gibi.
• "hiçbiri, en ayyaş olanı da, en... en edepsiz olanı da, hiçbiri ex cathedra tek bir yanlış, öğretiye aykırı kelime söylemedi. şimdi, bu çok şaşırtıcı değil mi?" james joyce - dubliners (grace^*)
  
  (bkz: yanılmazlık yasası)
• cathedra adı verilen tahta benzer bir koltuğu/sandalyesi/kürsüsü olan makam ve otorite sahiplerinin ağzından çıkan ve belli bir hüküm ifade eden, bağlayıcı ve kutsal lafları tanımlar. yani konuşan başçavuşun eşşeği değil, cathedra sahibi yetkili bir abidir ki konuştuğu lafın haybeye söylenmediği, her şeyden önce mabadını koyduğu ex cathedradan anlaşılmalıdır!
  
  cathedra adlı bu tahtın/kürsünün içinde bulunduğu yapıya cathedral adı verilmesinden de anlaşılacağı üzere kökeni itibariyle hristiyanlıkla ilişkili; ancak sonradan sadece katolikle sınırlı kalmayıp başka dinlere ve sektörlere de yayılmış. örneğin vaizin kürsüden okuduğu hutbenin inandırıcılığını sağlayan, her şeyden önce o kürsüye oturması! aynı şekilde bugün üniversitesilerde sıklıkla kullanılan kürsü sahibi olmak, kürsü başkanı gibi kavramlarda geçen kürsü, cathedra'nın ta kendisi! dahası o kürsüye sahip olanların ağzından çıkan lafın itibarı, kürsüye sahipliğinden, yani ex cathedrasından ötürü. evet hayli totolojik ama böyle: cathedra'ya sahip olduğu için ex cathedraya da sahip ve vice versa.
  
  dolayısıyla koltuğa yapışmak derken koltuktan (cathedra) çok o koltuğun sayesinde (yani ex cathedra) adam yerine konulması hadisesi mevcut olduğunu unutmayalım. yani esas yapışılan ex cathedra mevzusu. tabi bu durumun bazı istisnaları da yok değil (bkz: koltuksuz bakan)