diyarbekir kalesinden notlar
-
-
diyarbakır büyükşehir belediyesi'nin, gerçekleştirdiği icraatleri tanıttığı afişlerin üstünde yazan ibare. şehrin muhtelif yerlerinde reklam panolarında görülebilmekteymiş bu afişler.
niyetlenense sanırım hem ahmed arif'in şiirine atıtfa bulunulması hem de esas olarak yerel seçimler öncesinde diyarbekir'in teslim olmayacak bir kale olduğu imasında bulunmaktır. -
ulubatlı hasanını beklemektedir.
-
rte'nin "diyarbekir kale değildir" açıklamasından sonra dtp'nin yerel seçimlerdeki propoganda cümlesi olmuştur.
-
1.
varamaz elim
ayvasına, narına can dayanamazken,
kırar boynumu yürürüm.
kurdun, kuşun bileceği hal değil,
sormayın hiç
laaaaal...
kara ferman çıkadursun yollara,
yarin bahçesi tarumar,
kan eder perçem
olancası bir tutam can,
kadasına, belasına sunduğum,
ben öleydim loooy...
elim boş,
ayağım pusu.
bir ben bileceğim oysa
ne afat sevdim.
bir de ağzı var dili yok
diyarbekir kalesi...
2.
açar,
kan kırmızı yediverenler
ve kar yağar bir yandan,
savrulur karacadağ,
savrulur zozan...
bak, bıyığım buz tuttu,
üşüyorum da
zemheri de uzadıkça uzadı,
seni, baharmışın gibi düşünüyorum,
seni, diyarbekir gibi,
nelere, nelere baskın gelmez ki
seni düşünmenin tadı...
3.
hamravat suyu dondu,
diclede dört parmak buz,
biz kuyudan işliyoruz kaba - kacağa,
çayı kardan demliyoruz.
anam sır gibi saklar siyatiğini,
"yel" der, "baharın geçer".
bacım, ikicanlı, ağır,
güzel kızdır, bilirsin.
ilki bu, bir yandan saklı utanır
ve bir yandan korkar
ölürüm deyi.
bir can daha çoğalacağız bu kış.
bebeğim, neremde saklayım seni?
hoş gelir,
safa gelir,
ahmed arif'in yeğeni...
4.
doğdun,
üç gün aç tuttuk
üç gün meme vermedik sana
adiloş bebem,
hasta düşmeyesin diye,
töremiz böyle diye,
saldır şimdi memeye,
saldır da büyü...
bunlar,
engerekler ve çıyanlardır,
bunlar,
aşımıza, ekmeğimize
göz koyanlardır,
tanı bunları,
tanı da büyü...
bu, namustur
künyemize kazınmış,
bu da sabır,
ağulardan süzülmüş.
sarıl bunlara
sarıl da büyü... -
-
ahmet arif'e ait mükemmel olan şiir.
iki gecedir bu şiiri okuyorum ya da dinliyorum. tesadüf olup olmadığını bilmiyorum ama sabah en yakın arkadaşım mesaj attı.
"gardaşım ailemize yeni biri katılıyor. amca oluyorsun."
gün boyu sevinçten ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. ailemiz büyüyor. çocukluğumdan beri yanımda olan, kardeşim saydığım adamın çocuğu oluyor.
haberi aldığımdan beri şu dizeleri mırıldanıp duruyorum.
"hamravat suyu dondu,
diclede dört parmak buz,
biz kuyudan işliyoruz kaba - kacağa,
çayı kardan demliyoruz.
anam sır gibi saklar siyatiğini,
"yel" der, "baharın geçer".
bacım, ikicanlı, ağır,
güzel kızdır, bilirsin.
ilki bu, bir yandan saklı utanır
ve bir yandan korkar
ölürüm deyi
bir can daha çoğalacağız bu kış.
bebeğim, neremde saklayım seni?
hoş gelir,
safa gelir,
ahmed arif'in yeğeni..." -
dayı olmayı beklerken dinlenebilecek en güzel şiir. bu beklentinin bile şiiri var. sağ olsun ahmed arif.
hoş gelir sefa gelir avukatacamın yeğeni diye geziyorum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap