*

  • önlemek için laikliğin icad edildiği dalgınlık şekli.

    ne bilelim biz şöyle sahneler yaşanabilirdi:

    - hayrullah amca bu dilekçeyi mal müdürlüğüne vereceksin yahu burası cami.
    - ah ne bileyim evladım kafa mı kaldı bu yaşta, sabah namazını da hükümet binasında eda edeyim dedim kapalıydı zahir, haydi kal sağlıcakla..
  • (bkz: anti laiklik)
  • - napıyosunuz memur bey...
    - dua ediyorum...
    - biraz sonra etseniz...işim acele de...
    - kardeşim ben ne yapıyorum...işinizi ayarlamaya çalışıyorum...alla halla! ya sabır...
  • - hocam zina yapmak, içki içmek günah mıdır, nedir ne değildir?
    - biraz masraflı şeyler bu sordukların...ehem öhöm...cebimin yırtıgını gördün mü...
  • - hocam zina yapmak, içki içmek günah mıdır, nedir ne değildir?
    - bugün git yarın gel
  • - hocam zina yapmak, içki içmek günah mıdır, nedir ne değildir?
    - sistem çöktü canım...öğleden sonra gel
  • - hamdi bey siz misiniz?
    - buyrun
    - buraya bi imzanız gerekiyomuşda...beni saymanlıktan gönderdiler...
    - allah versin canım
  • din ve devlet işlerini birbirine karıştırmamak yapılan pek çok tartışmalı uygulama aslında din ve devlet işlerini irbirine karıştırmanın kendisi haline gelmektedir . günümüzde din ve devlet işlerini birbirine karıştırmamak sadece dinin siyasete alet edilmesini engellemeye çalışarak kendi eliyle dini siyasetin kucağına atmak değildir, devletin hizmet etmekle yükümlü olduğu (şaşırmayın evet devlet aslında bir hizmet birimidir) halkın her bireyinin dininin ne olduğunu arırt etmemesi durumudur, aynı şekilde sadece din değil aylık kazancı, sol taşağı, burun kılları, siyasi görüşü (ne demekse), saç rengi de insanlar için bir ayrım olamaz devlet alternatifsiz olarak belirlenmiş varlığı altında bütünleşmiş bütün insanlara götürmesi gereken hizmetleri (sağlık, eğitimi sosyal güvenlik, adalet, güvenlik) tarafsız ve adil bir şekilde götürmelidir (maddi değerlerden bağımsız).

    din ve devlet işlerini birbirine karıştırmak, bu kuralı ihlal eden milliyeti, maddi getirisi yüzünden insanlara, ülkelere ayrıcalık tanımayı da kapsamaktadır, kimse artık din sebebiyle haçlı seferleri düzenlemiyor.

    devletin her bireye eşit mesafede olması hiçbir zaman bir faşist,komunist ya da sosyalist öcü olarak nitelendirilemez. insanların; şartları eşit olduktan sonra sadece çabalayıp elde ettikleriyle diğer insanlardan ekonomik olarak üstün olabilmeleri sağlanır. ekonomik refah istenirse dürüstçe çalışılmalıdır.

    artık birer herkesin dininin şartları;
    +televole kültürüne uyacaksın (sanırım bununla televizyon karşısında ağızdan akıtılan salyalar kasdediliyor),
    +paradan başkasını tanımayacaksın,
    +kayıp giden hayatına boşvermiş gözlerle bakacaksın,
    +iyiye gideni durduracaksın ki sen de ileri gitme yerinden hareket etme,
    +bileceksin ama hiçbirşey yapmayacaksın, sıradan bir hayat süreceksin kimse seni ellemeyecek herkes bin yaşacak

    olmuştur. şimdi bütün dünya devletleri ne kadar karıştırıyorlar dini devlet işlerine üzerinde uzun uzun düşünmek ama hiçbir yere varamama sırası sizdedir, bizdedir.
hesabın var mı? giriş yap