*

  • herhengi bir cadde/sokaktan karşı karşıya geçmek için bekleyen insanların belli bir kütleye ulaştıktan sonra trafik ışığı/araba/polis tanımadan yola fırlamasıni ele alan teori.
    (bkz: critical mass)
  • karsidan karsiya gecmek icin kaldirimda bekleyen yayalarin belli bir sayiya ulastiktan sonra isik/polis/gelen araba gozetmedensanki bir dolusavak ust kotunu asmis su kutlesi misali yola dokulmesini anlatan teoridir. ornekleri ankarada ulus heykel medaninda ve (eskiden) kizilay meydaninda gorulebilir(di)...
  • (bkz: kritik kütle)
  • teorinin uygulamasi da ilginctir. soyle ki,

    karsiya gecmek isteyen cok sayidaki turk insani yol kenarinda yerlerinde duramamaktadirlar.

    bu sirada kritik kutle'ye ulasilmissa normal dagilim goz onune alindiginda bu insanlardan en az bir ya da ikisinin cok acelesi vardir, ya da cok aceleleri oldugunu zannetmektedirler.

    bu insanlar arabalara bakmadan gozu kapali sekilde yola atlarlar ve trafigin durmasina sebep olurlar. yayalarin kalani da suru psikolojisi cercevesinde efendi efendi onlari izler.

    ama tabii uygulamada hatalar olamaz mi? olabilir. ilk cikan yayanin kendini onune attigi arabanin icindeki adamin da acelesi olabilir. o zaman olaylar gelisir.
  • eger yamulmuyorsam bir sure ankara'da ya$ami$ yabanci bir profesorun urettigi geyik bir teori. hatta offline readings'te de geciyordu.
  • eğer yeterli kütleye ulaşılmamışsa katalizör gerektiren eylem. dün ışıkta herkes kendi halinde beklemekteyken orta yaşlı bi adamın "hadi geçelim, hadi kardeşim sen de geç"* diyerek bizi bi anda arkasına katması gibi.
  • bu teorinin bisiklet versiyonu dünya çapında uygulanmaktadır. teori kentlerde bisiklet ve motorsuz araçlara gerekli saygı ve teknik desteğin sağlanması için kritik bir çoğunluğa ulaşması gerektiğini öne sürer. bunu sağlamak için belli gün ve saatlerde insanlar birlikte bisiklete biner. istanbul için avrupa (taksim) ve asya (bostancı) diye ayrılmıştır, iki şekilde de bu aktiviteye katılabilirsiniz. tek yapmanız gereken motorsuz bir araç (bisiklet, kaykay, panten,vb) ile o gün orda olmanızdır.

    kritik kütle yerine kritik çoğunluk çevirisi kanımca daha doğrudur.
  • “kıdemli teorisyen”e göre, işin “özü” bu kavramda yatmaktadır. “siyasal özne”nin (ki bunun ne olduğuna ilişkin tek söylediği “kimsenin kulu olmayan özneler”dir), çok ama çok büyük bir kitleselliğe ulaşması da gerekmemektedir, “kritik kütleye” ulaşması yeterlidir. bir kez “kritik kütle”ye ulaşıldı mı, “orta sınıfları sarsmak, şok etmek” işten bile değildir. çünkü bu işi “siyasal özne”nin ulaştığı “kritik kütle” yapacaktır.
    molla nasreddin de göle maya çalıyordu. fizikçiler onu çok sever ben de epeyce yoğurt mayalamıştım; fakat ne miktarda maya koyduğumun hesabı yoktu, anneden görme, göz kararı! göz kararımı şöyle bi düşüneyim dedim dün gece ve aşağı yukarı 2 kiloya 50 gram gibi filan tahmin ettim. bu da demek oluyor ki binde 25 gibi bi mayalama oranı var yoğurdun. sonra bunun kırkta bir olduğunu farkettim.tabi benim yaramaz zihnim bunu aldı taaa nerelere götürdü.
    kırk sözü/sayısının kültürümüzde inanılmayacak kadar çok söylemi varmış;kırkı çıkmak, kırk katır kırk satır, kırk gün kırk gece, kırk kere söylersen olur, kırkından sonra azanı, kırk parçaya bölünmek, kırk haramiler, kırk dereden su getirmek, kırklara karışmak, kırk tarakta bezi bulunmak, kırk akşamın delisi, kırk çarşamba bir arada, kırk evin nankör kedisi, kırk gün düşünsem aklıma gelmez, kılı kırk yarmak, kırk bir kere maşallah, kırk kürk kırkının da kulpu kırık küp, kırklanmak… düşündükçe daha da bulunur belki.
    bir de zekat durumu var tabi, bildiğim kadarıyla kırkta bir, yani tam kritik kütle kadar. neden kırkta bir?
    demek ki her insanın demokratik anlamda bir oyu olsa, 150 milyon (yaklaşık) insan dünyayı patlatır. ya da yoğurdu mayalar.tabi bunlar zihin cimnastiği, ama bu işin formulünü bilmek isterdim.:)
  • sosyal bilimlerde kritik kütle teorisi, bir topluluk içinde bir hareketin başarılı olabilmesi için gerekli olan minimum katılımcı sayısını belirlemeye yönelik bir teoridir. bu teoriye göre, bir hareketin yayılabilmesi ve başarılı olabilmesi için topluluk içinde yeterli sayıda insanın bu harekete destek vermesi gerekir. bu sayı, "kritik kütle" olarak adlandırılır ve hareketin yayılıp yayılmadığını belirleyen önemli bir faktördür.
  • kritik kütlenin tamamlanmasıyla beraber, maruz kalanların tepkilerini ve tepkilerini dinamikleştiren unsurları analiz etmek için de kullanılan teori.

    kütle halinde yığılan ve ancak bir ölünün tepkiselliğine sahip ülkelerde pek bir işe yaramıyor.
    (bkz: çad)
hesabın var mı? giriş yap