• cografya ogretmeni ya da cografya ile ugrasan kimse
  • cografyacilar kil olurlar genelde. abuk subuk sozlu mozlu hatta defter kontrolu bile yaparlar oha dersiniz bu yasta ne defteri.
  • matematikten pek cakmayabilirler; orn: "cocuklar, dunyanin ucte biri hatta dortte biri karalarla kaplidir" (bkz: mahir yegmen)
  • cocuklara kisilik bunalimi yaratmak ister bazilari. bir sinif arkadasim bigun sozludeki davranisiyla tum okulun takdirini kazanmisti:

    -f. u. : cocum sen bu gidisle adam olmazsin.
    -tolga: ben de cografya ogretmeni olurum.
  • yine bir diger cografyacinin da, okuldan bmw'siyle, okul bahcesinin bir karayolu degil yaya olan ogrencilerin yurume onceligine sahip oldugu bir bahce oldugunu anlamazcasina, bizden once cikmak istemesi, benim de inatlasip yoluma devam etme durumum olmustur. bu kadin bizi gormesine ragmen arabasini yavas yavas ustume surmus, ayagimi arkamdan arabasinin altina sikistirmis ve az kalsin bilegimi parcalamama sebep olmustur. (bkz: bedia ozu)
  • ayrica (bkz: filiz uskul) (bkz: hamit alkir)
  • apayrica (bkz: david harvey) (bkz: neil smith)
  • üniversite eğitiminde sadece dağ taş ezberletilen ezberledikleri ile çok şey bildiğini zanneden insanlardır. çok idealist bir hocaya şunu sordum "hocam madem bu cografya bilimi cok teknik bir bilim, fizik matematik kimya vs.. bilmek gerekiyor neden bize bunları öğretmiyorsunuz, neden derslerde boyle bisey var ama bilmenize gerek yok diyorsunuz, ben ogretmen olmak istemiyorum bu bilimi öğrenip uygulamak istiyorum". buna karşılık, hoca dedi ki "bak yavrum ben çok biliyorum ama sizde akil yok, altyapı yok, ben ne yapayim ogretmeye kalkayim da hepiniz ders tekrari mi yapacaksınız". bu mantıkla üniversitelerde okutulan bolum sonrasi alınan unvan.
  • 4 yıldır dersime giren cografcıların, okul ve dershaneyi baz alarak söylüyorum konusmasında mutlaka bir problem vardı ya peltek ya kekeme ya sesi kısık ya da sesi cok ince.... cografya denince aklıma dağların denize parerel uzanması değil de konusma bozuklugu geliyor
hesabın var mı? giriş yap