*

  • cesitli nedenlerle cani sikilan suserin sozlukte gezerken hissettiklerinin ifadesi olan cumle..
    (bkz: yar bana bir eglence)
  • ustad cetin altanin birgun yazisina koydugu basliktir. yazinin icinde hicbirsey olmadigini soylemek spoil olur mu acaba?
  • yıllar önce çetin altanın taş adlı köşesinde, hatırladığım kadarıyla bir darbe ya da idamlar sonrası yazdığı en kısa ve en çok ses getiren köşe yazısı.
    kısa, net ve pek çok sözden daha etkili tek cümlelik bir köşe yazısı.
    her zamanki themenin haline baktıkça hak verilen sözler.
  • (bkz: turan emeksiz)
    (bkz: #313604)
  • cani her gun yazmak isteyen yazarin ender olarak ettigi sozdur.

    ancak yazar dayanamaz ve bunu "bu gun canim yazmak istemiyo" seklindeki basligi doldurarak ifade eder, gunu bu entry ile sonlandirir.

    aradan bir vakit gectikten sonra yine yazmak istemedigi bir gunu yasamakta ise "bugun de canim yazmak istemiyo" veya "allah allaaah bugun de yazmak istemiyorum" seklinde girislerle en azindan vicdan rahatlamasi saglayacak bir entry ile gunu kapatir. aksam yatarken mutludur zira o gun cani yazmak istemedigi halde yine de gorevini yapmis bir insandir.
  • perihan magden'in her gun soylemesini istedigim cumle. amin.
  • 1960 askeri müdahalesinden 1 ay önce, turan emeksiz'in öldürüldüğü 28 nisan olaylarının ertesi sabahında çıkmış olan yazıdır.
    "bugün canım yazmak istemiyor", "bugün canım bir şey yazmak istemiyor" gibi versiyonları olmakla birlikte o gün tam olarak "bugün canım yazı yazmak istemiyor" yazılmıştır.

    http://twitpic.com/47gbcv
  • bu isyanın tek falsosu, çetin altan'ın 28 mayıs 1960'da, yani 27 mayıs darbesi'nden sonraki milliyet nüshasında yazdığı "bugün canım yazı yazmak istiyor" gönderme köşe yazısıdır. bu yüzden, ikisi birbirleriyle karıştırılır çoğunlukla ve darbe hakkındaki değerlendirmelerde övücü/yerici sıfatlarla anılır. ancak, bizzat kendi düşüyle hesaplaşabilmiş altan'ın kabahatı olarak görmekten çok, bir genç aydın kuşağının yaşadığı çalkantı olarak bakmak daha doğru olur. kim ne derse desin, çetin altan köşe/sütun yazımının hakkını veren belki de tek şahıstır. başlı başına ekoldür.

    ve, turan emeksiz'in ardından tek cümlelik sessizlik isyanını, boğazda düğümlenmiş onca kelimenin hakkını ve umutsuzluk hissiyatını bu kadar çarpıcı veren eylem tarihte var mı? emin değilim.

    ahmet şık'ın tutuklanmasından sonra, nuray mert de benzer bi isyan dile getirmişti. doğru bildiklerimizi özgürce yazamayacaksak, yazmanın anlamı yok! bakın, burası önemli: istibdat dönemindeki sansürden hep bahsedilir ancak sultan'ın yasaklayamadığını parayla satın aldırdığı söylenegelir. 24 temmuz bayram olarak kutlanır da, takrir-i sükun ile en ağırı uygulanır tek parti döneminde.. 12 eylül darbesi'nden sonra kitap yakma faslına geçilmiş ve en sonunda akp dönemi'nde basılmamış kitapların, "doğru bildiklerimizin" dahi sansürlendiği düzlemdeyiz artık.

    söyleyin yahu: ne söyleyelim, neyden dem vuralım?
  • çetin altan'ın demokrat parti'nin son bir ayına girilen yazdığı efsanevi yazıdır.

    yazı zaten sadece bu cümleden oluşmaktadır. söz bitmiştir, artık ihtilal konuşacaktır. uzlaşı ve diyalog bittiğinde yerini silah alacaktır.
hesabın var mı? giriş yap