bin kere

• seksendört'ün akıyor zaman albümünden çok güzel sözlere sahip bir şarkı.^* sözlerini de yazalım, tam olsun o zaman;
  
  nede çabuk geçti zaman
  hatırlarım her şeyi dün gibi
  ellerimden kayıp giden
  tutamadığım hayırsız gençliğimi
  ah nede çabuk bitmiş aşkın
  teninin kokusuna doyamadan
  baktığım her yer her yer hatıra
  senin kadar eskisini bulamadım
  sen giderken durdu dünya
  dönmüyor hala
  görmedin mi hissedemedin mi ?
  sen yokken yanımda
  bin kere öldüm de bir kere dirilmedim ki
  ah görmedin mi hissedemedin mi ?
  sen yokken yanımda
  bin kere öldüm de bir kere dirilmedim ki
  unuttum çoktan beri unutmayı
  her nefes her soluk hatırlatır
  yazmak istesem de elim varmaz
  sensizliği ezberledim satır satır
  ah bomboş odam kalabalık yalnızlığım
  yabancı değil içimden her biri
  dert yanarken çatlamış duvarlara
  kendim kadar derinini bulamadım
  sen giderken durdu dünya
  dönmüyor hala
  görmedin mi hissedemedin mi ?
  sen yokken yanımda
  bin kere öldüm de bir kere dirilmedim ki
  ah görmedin mi hissedemedin mi ?
  sen yokken yanımda
  bin kere öldüm de bir kere dirilmedim ki
• "günahsız aşk"a inceden selam çakmış olan on numara seksendört parçası.
• "unuttum çoktan beri unutmayı
  her nefes her soluk hatırlatır
  yazmak istesem de elim varmaz
  sensizliği ezberledim satır satır
  ah bomboş odam kalabalık yalnızlığım
  yabancı değil içimden her biri
  dert yanarken çatlamış duvarlara
  kendim kadar derinini bulamadım"
  
  grup 84'ün son albümündeki, insana işkence niteliğindeki şarkısı. ulan bunları insanlar diyecek. söz yazarken biraz dikkat edin yaaa... bu nasıl şarkı?
• albümün en can acıtan şarkısı, yapılmazdı bu bana sayın seksendört!
• valla güzel şarkı. öyle böyle değil, çok güzel yani. off, valla çok güzel.
• bin kere öldüm de bir kere dirilmedim ki,
  fazla anlam yüklememek gerek,durduk yere tekel bayine depar attırır,bizzat denendi test edildi. evet böyle oluyor..
• adamın damarına damarına basan şarkıdır.
  
  adana-tarsus yolunda radyoda duyulur, yolun yarısında (arıklı filandı galiba) kenara çekilip bir sigara içirtir adama. sonra 50 km boyunca tekrar tekrar çeşitli ortamlardan dinlenir.
  
  akşama içelim bari!
• bu şarkının akustik versiyonu insanı mahveder. geceleri dinlenmemeli
• insan bir kez doğar, bin kez ölür.
  
  [sayvanı arş olan şeyh harkani, bir zamanlar patlıcana pek düşmüştü.
  
  anası, şeyh'in hiddetinden bıktı, hırsından usandı; ona yarım patlıcan verdi.
  
  şeyh o yarım patlıcanı yer yemez oğlunun başını kestiler.
  
  geceleyin o tertemiz çocuğun başını, bir kötü kişi getirip şeyh'in kapısının eşiğine koydu.
  
  şeyh dedi ki: "size bin kere söylemişimdir;
  
  bu yoksul, hiçbir zaman patlıcan yemedi ki, akabinde can evinden vurulmasın!"] feridüddin attar - mantıku't-tayr
  
  (ilk giri tarihi: 23.10.2017)
  
  (bkz: bin türlü)
  (bkz: bin kez)
• bariton & gökçe özgül'un, grow etiketiyle yayınlanan tekli çalışması.
  
  söz: göktuğ tavacı, gökçe özgül
  müzik: göktuğ tavacı
  düzenleme: başar sayılgan
  
  enstrümanlar: başar sayılgan
  vokaller: göktuğ tavacı, gökçe özgül
  vokal kayıt: burak yıldırım
  mix & mastering: olcay demirci
  
  şarkının lirik video klibini buradan izlemek mümkün.
  
  şarkının sözleri ise şu şekilde:
  
  “beyaz bir inci tanesi gibi masum
  zor gelir kalmak öyle parlak ama
  elinden geleni ardına koyma
  
  zaman zaman geçerken yollardan
  engellerle kararır belki hayallerin ama
  gör bak ucu hep aydınlık
  
  bin kere durup durup sorarsın kendine
  nerede o hataların bulamadın yine
  
  bin kere durup durup sorarsın kendine
  nerede o hataların bulamadın yine
  
  yoktu yol
  yok bir yol
  yoktu yol
  yok bir yol, yok
  
  hatalarımla varım ben
  diyemeyecek kadar yorulmuş olmalısın
  gelecek kaygısı boynuna tasma
  yasla dostum, omzunu bana yasla
  ya tutarsa? ya tutarsa? diye
  geçen yıllarına geçirene maşallah
  
  herkes ne mutlu ne sempatik
  ama kimsede yok zerre empati
  ne istediğini unuttun
  kendine yeni bi imaj oluşturdun
  hepsi sahte, hepsi sahte
  duy beni!
  hepsi sahte hepsi sahte
  kendine biraz değer verseydin
  kendinle de barışırdın belki
  ve eğer vazgeçtiysen
  hayal çöplüğüne hoş geldin
  
  bin kere durup durup sorarsın kendine
  nerede o hataların bulamadın yine
  
  bin kere durup durup sorarsın kendine
  nerede o hataların bulamadın yine
  
  yoktu yol
  yok bir yol
  yoktu yol
  yok bir yol, yok
  yok, yok, yok”