• "herşeyin herkese karşı savaşı" hobbes'a göre homo homini lupus'un gideceği nokta.
  • "herkesin herkesle dövüstügü savas" diye çevrilmeli bence.
    anlamina daha uygun.
  • tam olarak doğanın tanımıdır.
  • arthur schopenhauer tarafından da kullanılan bir terimdir.

    sakallarını mum aleviyle kısaltan bu karamsar filozof;

    "herkesin av ve herkesin avcı olduğu bu dünyada, herkesin birbirini yiyip bitirerek tükettiği, ölümün kollarına düşünceye dek korkunç acılar çeken insanların dünyasında gerçek bir büyük telos yoktur" der isteme ve tasarım olarak dünya adlı eserinde.
  • aslında idealist diyalektiğe teşne bir sözdür bu. thomas hobbes'un bellumu georg hegel'in tinini oluşturan zımbırtıdır.

    (bkz: entelektüel entry'i zımbırtı diyerek bitirmek).

    post scriptum: zımbırtı ne ya. fasilite olucak o.
  • lat. “herkesin herkesle savaşı”. thomas hobbes'a gore devlet olmasa hepimiz aynı değerlerin peşine düşer ve kaçınılmaz olarak herkesin herkesle olan çatışmasina girerdik. zaten devletlerin var olmadigi kıyamet sonrası filmleri ve dizileri bu iddiayi destekleyecek turde cekilmektedir.

    ayrica
    diger dusunce deneyleri icin
    (bkz: #92649934)
  • hayata bakış açıma katkıları olan, bana fikirlerimi sorgulatan, mücadeleci, kendi fikirlerince savaş veren çadır arkadaşım, dostum. tam zıt fikirlerde olunmasına rağmen nasıl dostluk kurulabildiğinin yaşayan kanıtı.

    sert ve agresif yorumları sever, kanı kaynar. ayrıca “yarı dağcıdır”
  • "insan insanın
    kurdudur" diyor
    bir düşünür
    ve ekliyor:
    "bellum omnium cantra omnes"
    yani
    yatkındır savaşa
    birbiriyle herkes...

    şu sonuç çıkar
    bu saptamadan:
    doğası gereği
    savaşçıdır insan...

    doğruluk payı
    var mı bu görüşte?
    yanlışlık var mı?
    varsa nerde?...
    insan insanın
    kurduydu belki
    gerçek kurttan
    yokken farkı...
    onu kurttan
    ayıran özellik
    akıl olmalı
    ve üretkenlik
    ürününü
    emeğinin
    alırsan, sevinçle
    dolar yüreğin
    ve hele ortak bir
    yaratıysa bu
    daha da büyür
    mutluluğu
    oturursun
    aynı sofraya
    emektaş olmanın
    mutluluğuyla
    şimdi sormak
    gerekir yeniden
    insan insanın kurdu mu gerçekten?
    insan insanın
    kurduydu belki
    gerçekten kurttan
    yokken farkı
    ama gelişen
    bir şey var onda
    sevgiye, iyiye
    doğruluğa
    yaratırken
    emeğiyle
    yaratır çünkü
    kendini de...
    soruyu yeniden
    ve şöyle sormalı:
    sevgiye, iyiye
    barışa kim karşı?
    emeğinin
    hakkını alan
    ne çıkar umar
    savaştan?
    dünyayı ortakça
    kardeşçe üreten
    ne yarar umar
    kötülükten?
    şimdi değiştirip
    bu kavramları
    yeniden ve şöyle
    söylemek olası:
    emekçi insan var, barıştan yana
    dünyayı kardeşçe yaratan, üreten..
    ve kurtlar - savaşta çıkarları...
    vurarak, kırarak, ezerek sömüren...

    ataol behramoğlu

    ataol behramoğlu'nun çatışmaya dair şiiridir.
hesabın var mı? giriş yap