• (bkz: 6inci duyu)
  • gormek, duymak, tatmak, koklamak ve hissetmekten olusan 5 algilama yontemi. "6.duyu" yu disarda birakmak uzere bilimsel olarak gecerli sayilirlar.
  • (bkz: 5 duyu)
  • duyuları araştırırken beş duyu yerine altı duyu olduğunu gördüm az önce: denge

    proprioception ve equilibrioception(sense of balance*) başlıkları altında ingilizce wikipedia'da detaylı açıklanmaktadır.
  • artık yanlış diyebileceğimiz bir tanımlama bu. aristoteles'ten bugüne kadar kadar gelen beş duyu anlayışı (gerçi kendi de altıncı duyu olarak common sense eklemiş) değişiyor. bunun yanında mesela (bkz: altinci duyu organi olarak beyin/@polyester) başlığında söylenenleri bir yana bırakmayı gerektirecek çok sayıda kanıt var. beyin duyu organı değil duyuları algılayan organ olarak düşünülürse daha uygun bir tanım yapılmış olur.

    zamanımız bilimi -duyu organı adı altında olmasa da yaklaşık kırk civarında farklı duyu türünden bahsediyor. uzatmamak adına, mesela deride sıcaklık/soğukluk, basınç , kaşıntı duyularını algılayan farklı sinir hücreleri var (inanmayanlar koluna acı biber sürsün, beklesin, ha birşey olmazsa gözünüze sürün). bunun yanında mevcut duyularla ilgili (şimdilik bize) garip (gelen) bulgular var: şarap tatma uzmalarının koku almaları engellendiği zaman şarap ile kahveyi birbirinden ayırt edememeleri, dile şeker tadı verildiğinde benzin kokusunun daha keskin alınması gibi (bu aralarda japonlarda şeker değil tuz etkili oluyormuş, ne garip adamlar bunlar yahu -geçmeden açıklayalım da tam olsun: konu tat algısıyla ilgili, aynı tat deneyleri mesela hintilerde de farklı sonuçlar veriyor, bizim memlekette çalışacaklar şanslı bu konuda, uzaklara gitmeye gerek yok: bakınız gaziantep, urfa)..

    şimdi bu bulgular gösteriyor ki bu duyu olayı bizim beş duyu varsayımımızdan daha karışık birşey. fakat bu karışıklığı altıncı duyu organi olarak beyin gibi bir terime indirgemek de anlamlı değil. zaman elversin de daha çok yazalım bu konuda..

    ve fakat sözlük camiamız bu beş duyu olayının karmaşıklığını o kadar güzel tarif etmiş ki, belki yazmak boşuna bunları...
    (bkz: bes duyuyla hatirlamak/@zubi)
  • bakmak değil görmek
    (bkz: dokunmak)
    duymak değil işitmek
    (bkz: hissetmek)
    tatmak değil lezzetine varmak
    (bkz: algılamak)
    koklamak değil koklanabilmek
    (bkz: açığa çıkmak)
    hissetmek değil hissedebilmekten geçen
    (bkz: dokunmak)
    ..lardan geçen şahsi flamalı hissi aşımlar.
    (bkz: beşiz)

    ya da bir kısır döngü.
    herşey başa dönerken.
  • bir göz oda.
    kapının dili kilitli
    burnunun dibinde deniz
    kulakları şehre tıkalı
    elleri demir parmaklı

    içinde bir adam.
    sağır ve dilsiz
    bir ceza çekiyor
    büyük, affedilmez
    suçu işleyen özgür

    koca bir göz şehir,
    dilinde milyonlarca kelime
    kulakları çınlıyor hayli
    duyuları ağlıyor ellerinde
    ve (boğaz) burnu kanlar içinde
  • hepsine biraz istanbul karışmıştır.
  • duyumsamaya yaramıyorsa o birisini, beşini de duymuyorumki ben.
    (bkz: eş duyu)
hesabın var mı? giriş yap