• balon satan kadın, adam, nine, teyze, ayyaş, godoş, işadamı gibi kimselere genel olarak baloncu denir.

    soyle gelişir olaylar...
    + baloncu, kaça balon
    - 750 abla /abi
    + 500den olmaz mı bak cocuk istiyo
    - sanki hep büyükler istermiş gibi salak pazarlık diyalogları kurmana gerek yok, olur ver 500
    + al 500
    - al balon
    + gule gule baloncu
    - gule gule kullan
  • bir zamanlar ibo adında gözlüklü ve şişman bir şarkıcıya ,söylediği "benim balonlarım vardı" parçasından ötürü (başka bir parçası da yoktu galiba) takılan isim.
  • mizah dergilerinde diyalog metinlerini hazirlayan, balonvari sekillerle cevreleyen zanaatkar.
  • dokuzuncu nesil çaylak.
  • kamyon şoförü erkek. koltuklardan kayık yapan kraft şampiyonu.
  • dokuzuncu nesil yazar.
  • böyle birşey vardı. şimdi çok az görüyorum.. baloncu. rengarenk bir sürü balonun altında bi adam. çok dikkatimi çekerdi renkli bir sürü balon, hangisine bakacağımı şaşırırdım. seçerken de zorlanırdım*

    uçan balon mu normal balon mu belli olmazdı öyle bakınca. bazen karışık olurdu hem uçan balon ben normal balon olurdu. en tepeye bazen dışı bişeyle kaplanmış büyük balonlardan koyarlardı ama onlardan almaz dı annem hiç.

    bazısı bir çubuğa takılı balonlarla gezerdi bazısı ipleri bir şeye tutturur öyle gezerdi. öyle olanların hepsi uçan balondu. uçan balon pahalı olurdu ve uçan baloncu da az olurdu.

    bazen annem gelmezdi para verirdi ablamla gider birer tane alırdık ama hangisini alırsam alayim ablamın aldığı balon daha güzel görünürdü gözüme nedense.

    4-5 tane uçan balona , tankımın kutusundan çıkan strafordan sepet yapıp, içine kırdığım uzaktan kumandalı arabamdan söktüğüm mekanizmayı oturtup, ucuna kırdığım uçağımın pervanesini takıp 10 dakkada devri alem yapma hayalimi ise hiç gerçekleşmedi. çünkü hiç bi zaman 1 tanedan fazla uçan balon almadı annem. şimdi otursam bluecore ile iphone dan uçurulanını bile yaparım ama artık cocuk değilim.

    bunlar baloncuydu ama eskici makamıyla bağırırlardı "baloooonciiiiyaa" ... ankarada bebelere balon diye de bağılırdı. ben balomcu derdim başkası ne derdi bilemem.. balomcu.

    simitçi, kağıt helvacı, nayloncu tanıdığım var, kalaycılar arkadaki arsada çadırda yaşıyordu , eskiciyi de takip etmiştik bi gecekonduda oturuyordu (dönerken kaybolduk) ama kimsenin bi baloncu tanıdığı yok. baloncu tanıdığı olan bi adama denk gelmedim bu güne kadar. baloncuların hepsinin şivil poliş olmasından kaynaklıdır belki..

    bence iyi adamlardı. ben severim balomcuları hafızama kazınmış bir sürü mutlu çocukluk anlarına ortak olmalarından dolayı.
  • (bkz: paladin)
  • elimde bir demet balon. kadinlar gunuymus diye. 23 nisan olmasi gerekmiyor mu?

    demet dedigime bakmayin, buket de diyebilirdik. cicegi demet yaparsan buket olur. cicek, demet, buket bunlar hep kadin. bi ara cocuklardi, ama artik kadin bunlar hep.

    yuruyorum, sarp yokusa dogru. kayaya ayagim carpti. cok sertti, biraz ustunu eseledim demir cikti. bu da ilginc, sarp, kaya, demir... erkek hep. onlar da bi ara cocuklardi, ama hep erkek oldular.

    benim anladigim; bir sey guzel kokuyorsa, kadin; zorluk cikariyorsa erkek. balonsa? balonsa, yumusaktir. renklidir. kadinlar balondur? aristo, sen misin?

    balon siskindir. renkli ve heyecanlidir. bir seyler kutlaniyormus hissi verir. yere dusurmeme oyununu hatirlatir. sinsidir. ufak ufak soner, 3 hafta sonra kanepenin arkasindan mahcup mahcup cikar. bazen de patlar. der ki ben burdayim. tam ben burdayim dedigi anda artik orda degildir. tezata bak ya, balonluk zor. cok bagiran balondur!

    simdi butun bu meseleler aslinda bir yerde birlesiyor. nerde birlesiyor, tam kestiremiyorum. okuyanlardan ozur dilerim.
hesabın var mı? giriş yap