• 13.07.2002 tarihinde kaybettiğimiz şair ece ayhanın bir eseri.

    gelir dalgın bir cambaz.
    geç saatlerin denizinden.
    üfler lambayı.
    uzanır ağladığım yanıma.
    danyal yalvaç için.
    aşağıda bir kör kadın.
    hısım.
    sayıklar bir dilde bilmediğim.
    göğsünde ağır bir kelebek.
    içinde kırık çekmeceler.
    içer içki üzünç teyze tavanarasında.
    işler gergef.
    insancıl okullardan kovgun.
    geçer sokaktan bakışsız bir kedi kara. ,
    çuvalında yeni ölmüş bir çocuk.
    kanatları sığmamış.
    bağırır eskici dede.
    bir korsan gemisi! girmiş körfeze.
  • kinar hanimin denizleri'nden epey sonra, ortodoksluklar'dan az biraz önce yazdigi ikinci kitabi.. ayrica albume adini veren sarkisi, korsan gemisi..
  • bu şiir düz yazı şiir [poeme en prose] şeklindedir ama forumlardan sitelere değin her yerde, ilk önce kim tarafından yapıldığı anlaşılamaz bir şekilde tahribata uğratılmış, kör bıçaklarla kesilmiş ve giyotin sehpalara yatırılmış bir şiirdir. bu şiirin aslı aşağıdaki gibidir:

    bakışsız bir kedi kara

    gelir dalgın bir cambaz. geç saatlerin denizinden. üfler lambayı. uzanır
    ağladığım yanıma. danyal yalvaç için. aşağıda bir kör kadın. hısım. sayıklarbir dilde
    bilmediğim. göğsünde ağır bir kelebek. içinde kırık çekmeceler. içer içki üzünç teyze
    tavanarasında. işler gergef. insancıl okullardan kovgun. geçer sokaktan bakışsız bir
    kedi kara. çuvalında yeni ölmüş bir çocuk. kanatları sığmamış. bağırır eskici dede.
    bir korsan gemisi! girmiş körfeze.
  • ece'nin atonallik dediği ancak belirli bir ritme oturtmayı ihmal etmediği düzyazı şiiri. etraftaki yanlış düzenlemeleriyle iyi bir şiirin her elde yeniden inşa edilebileceğini gösterirken, ingilizce çevirisininin ardından birkez daha bir şiirin çevrilemez olduğunu da göstermiştir. ece'ye karaduygululuk payesini veren en karaşın ve en karaduygulu şiiridir diyebiliriz. kimi imgesel çağırışımlarında ve biçimsel olarak rimbaud etkisi görülebilir.
  • '65 tarihli ece ayhan kitabı.

    albüme adını veren şiire gelince: hiçbir biçimde mısralanmadan, diğer bir deyişle paragraf başı yapılmadan yazılması, aslına daha uygun olur. yani mesele şairin yazmış olduğu hâliyle bir kopya çıkarmaksa, o sırada yazılan ortam satırları (mısraları değil) nereden bölüyorsa, oradan bölünmelidir satırlar. zira, şiirin bir asıl mısralanışı yoktur (#11043077, #1433132 - ikisi de ece ayhan'ın yazdığından farklı biçimde yazılmış), arka arkaya gelen cümlelerin oluşturduğu tek paragraftır şiir.

    ama aynen kopyalamak amaç edinilmemişse, isteyen böler de, kırar da, sözcüklerin yerini de değiştirir, tersten de yazar. orası ayrı.
  • bilmediği bir dilde sayıklayanların oluşturduğu abd yapımı bir zombie filmine ilham vermiştir. bu noktada durup düşünülmesi gereken şudur, tüm bu yaldızlı edebiyat tayfası içinden, kötülüğe direnen haklılığın keskinliğiyle, yine ece ayhan sıyrılıyor aramızdan, yine tersinden bakıyor, yine kovaları deviriyor. link

    edit: filmin yapımcısı futuristika'nın sorularını cevaplamış.
  • patrick wolf'ün the libertine'i bu mühim şiiri andırıyor söz ve müzik olarak. ve genel olarak da wolf havası ece ayhan suyuna gidiyor. denebilir.
  • şiiri 4000 saat aralıksız kendime okudum ve kendime kanıtladım ki buradaki kara, ''kara göründü'' deki karadır. şimdi öyle okuyunuz.
  • ilk okuduğum andan beri belki doğru anladım ya da hiç anlamadım bu şiiri der dururum. fark etmez. sokaktan her kedi kara geçtiğinde körfeze bakar ve korsan gemisi arar gözlerim.
  • dil ile oynamayı seven bir adamın önemli bir eseri." göğsünde ağır bir kelebek. içinde kırık çekmeceler." cümleleri her zaman hayal dünyamı zorlamıştır. şiirdeki "korsan gemisi" sokağın başında görünen bir bayan poposunu tasvirlemiştir.
hesabın var mı? giriş yap