• (bkz: akide sekeri)
  • (bkz: iman) (bkz: inanç)
  • inanılan ve, tikad edilen bilgilerin esası...
  • alternatif bir manga erkeği ismi.
  • inanç esaslarına verilen isimdir.
  • dokuzuncu nesil çaylak.
  • inanacın temel esaslarıdır. tabu denilen şeylerin önemli bir kısmı, akideye dayanır ve akide bu tabularla, genel kabullerle şekillenir. bir akide sahibi olmak için akideye ait tabuların özümsenmesi ve benimsenmesi şarttır. bütün esasları benimsenmemiş bir akide mütekamil değildir. peh! akide; zerdüştlük inancında düalist görüş, hristiyanlıkta teslis, islamda tevhid, yahudilikte faşizm temelleri etrafında şekillenmiş ve bunlarla çelişmeyecek bir takım esaslardan oluşur.
  • din; şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri.
  • kültürümüzde inançla ilgili bir kavramdır. bağlanma anlamı taşır. bu sebeple akide şekeri birbirine ve bir yere bağlananların şekeridir. osmanlı döneminde istanbulluların yeni açılan bir müesseseye, yeni evlenenlere, ev alanlara götürdüğü bir numaralı hediyedir.
  • akîdenin sözlük anlamı:

    akîde, akd kökünden gelir. akd; raptetmek, onaylamak, sağlam ve yerli yerince yapmak, işini sağlama almak, sıkıca bağlamak, birbirine kenetlenmek, birbiriyle kaynaşmak ve tesbit etmek anlamlarına gelir. yakîn (kesin bilgi) ve cezm (kesin karar) da bu anlamlara dahildir.

    akd, çözmenin zıddıdır. bir şeyi bağladı, bağlıyor ve bağlamak anlamında (uygun çekimiyle) kullanılır. yemin etmek ve nikâh kıymak anlamındaki “yemin akdi” ve “nikâh akdi” tabirleri de buradan gelir.

    allah tebâreke ve teâlâ şöyle buyurmaktadır:

    “allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yemîn-lerinizden dolayı sizi sorumlu tutmaz; fakat akdettiğiniz (bilerek ve kesin kararlılıkla yaptığınız) yemînlerden dolayı sizi sorumlu tutar.” [mâide, 89]

    akîde; ona inanan kişinin nazarında hiçbir şüpheye yer olmayan hükümdür. dinî anlamda ise akîde, amellerin dışında kalan ve i’tikâdla ilgili olan konulardır. allah’ın varlığına ve peygamberler gönderildiğine i’tikâd etmek gibi... akîdenin çoğulu ise “akâid”dir. özet olarak akîde, ister hak ister bâtıl olsun, insanın kalpten kabul ettiği ve kesin olarak inandığı her şeydir.

    akîdenin terim anlamı:

    terim olarak akîde, kalbin tasdik etmesi ve gönlün huzur içinde onaylaması gereken hususlardır. öyle ki bunun neticesinde hiçbir şüphe ve tereddüdün karışmadığı kesin ve sağlam bir inanç hâsıl olur.

    yani akîde, ona inanan kişinin nezdinde, içinde hiçbir şüphenin bulunmadığı kesin inanç demektir. bu inancın vâkıaya uygun olması gerekir. onda hiçbir şüphe ve zanna yer yoktur. dolayısıyla da kesinlik derecesine ulaşmayan bir bilgiye akîde denilemez. bu kesin inancın akîde diye isimlendirilişinin sebebi ise insanın, kalbini onun kesinliğine bağlamasıdır.

    islâm akîdesi:

    islam akîdesi ise allah teâlâ’nın rubûbiyyetine, ulûhiyyetine, isimlerine ve sıfatlarına, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, hayrı ve şerriyle kadere, sâbit olan diğer gaybî konulara, dinin temel esaslarına, selef-i sâlihînin üzerinde icma ettiği hususlara kesin olarak îmân etmek ve emir, hüküm, itaat ve peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e uyma konusunda allah teâlâ’ya tam bir teslimiyet göstermektir.

    islam akîdesi, mutlak olarak kullanıldığı zaman onunla ehl-i sünnet ve’l-cemaat akîdesi anlaşılır. çünkü bu akîde, allah’ın kulları için din olarak seçtiği hak islâm’ın ta kendisidir. aynı zamanda bu akîde; sahâbe, tabiîn ve onlara en güzel şekilde tâbi olanlardan oluşan faziletli ilk üç neslin akîdesidir.

    islam akîdesinin ehl-i sünnet ve’l-cemaat tarafından kabul edilmiş, onunla eş anlamlı olan ve onu ifade eden başka isimleri de vardır:
    tevhîd, sünnet, usûlu’d-dîn, fıkh-ı ekber, şerî‘at ve îmân bu isimlerden bazılarıdır. ehl-i sünnet ve’l-cemaat’in akîde ilmini ifade etmek için kullandıkları en meşhur tabirler bunlardır.
hesabın var mı? giriş yap