• ilk haberlere göre maalesef ki bir astsubayın şehit, bir üstteğmenin de yaralı olduğu çatışmadır.

    bugünün diğer haberleri için;

    (bkz: 11 haziran 2010 osmaniye'de pkk saldırısı)
    (bkz: 11 haziran 2010 tunceli pkk saldırısı)
  • askerlik bittiğinden beri şehit haberlerini okuyamam, korkarım. foça’da komando okulundan yetişip yeni foça acemi birliğinde 9 ay er yetiştirdikten sonra kendime sözüm vardı. biliyorum çünkü kendimi, daha 20 sine yeni gelmiş gencecik evlatların şehit haberlerini görürsem içimin ne hale gelebileceğinden. açıp da bakamam isimlere; ya benim yetiştirdiğim aslan parçalarından bir tanesi çıkmışsa o hain kurşunun önüne. ya bir şeyleri eksik öğrettiysem, ya eksik gösterdiysem, daha 20 sine gelmemiş genç yorgunluktan uyuya kalmışta beni dinleyememişse ben de görmemişsem ………

    çok değil aslında 3 ay oldu geleli istanbul’a. bu zamana kadar şükrettim böyle bir şeyin başıma gelmediğine. oturmuş evimde aynı şu an yaptığımız hepimizin davrandığı gibi bir yandan facebook derken o yazı;

    11 haziranda şemdinli'nin ortaklar köyü sınır kesiminde mayın arama tarama faaliyeti yürüten askeri birliğe pkk’nın uzun namlulu silahlarla ateş açması sonucu ilk ateş sırasında takım komutanımız olan jandarma komando astsubay cihangir bekiş şehit düş...

    orada see more yazısı vardır ya tıklayamadım. aklıma geldi cihangir komutanın benim ingilizce kelimeleri telafuzuma yaptığı takılmaları, amerikalı deyişleri, ve daha niceleri.

    biz foça’da iken çıkmıştı tayini hakkari’ye. o zamana kadar yüzünden tebessüm eksik olmayan biriydi. o günden sonra bir defa yüzünün güldüğünü gördüm; o da bizim alkışlarımız ve tezahüratlarımız arasında bizlere hafif bir gülümseme ile veda ettiği gün. o zamanlar evlendiği bir kaç sene ya dolmuş ya dolmamıştı, illaki küçük yer olan foça’da eşini görme fırsatımızda olmuştu. ben bu gece uyuyamayacak olsam da düşünüyorum da o kaç gece uykusuz kalacak, ya babası peki ya annesi hangi gece kafasını yastığa koyduğunda oğlu aklına gelmeyecek. yine ateş düştüğü yeri yakacak.
    hey gidi cihangir komutan. ismine kurban olduğum. acemilikte iken belki isminden belki babacanlığından hiç kızamadığım insan. kız arkadaşımla telefonda konuşurken isminden büyük keyifle bahsettiğim insan. ben şimdi sevdiğim insanla, istanbul’un en sevdiğim semti cihangir’ e en yakın bir yerde oturuyorum da peki ya onun eşi,,, daralıyor yine içim…

    çok sinirlendiğinde bir defa çok çok haklı olmasına rağmen şöyle bir suratımı ittirdiği hiç aklımdan çıkmaz. yalan yok vurmadı, eşek kadar üniversite okumuş adamlarsınız size vurulur mu diye. ondan öğrendim asker’e vurulmayacağını. herkesin bir anası babası olduğunu, bize emanet edilen insanların sadece eğitmeni değil orada ki anneleri babaları olmamız gerektiği.

    elimde değil devamını da okudum sonra haberin: rastgele açılan ateş sonunda şehit olduğunu. asker olanlar bilir; belli ki cihangir komutan o arazi taramasında en önde yürüyordu. araziyi en iyi astsubaylar bilir. o yüzden üst teğmenin ya önünde ya yanında yürüyordu belli ki. askerlerin önünde çıkabilecek her türlü mayın, ateş tehlikesine rağmen en önde. onları tehlikeye atmamak için kendisi en önde yürüyordu belli ki. yiğit komutan belli ki timi için göğsünü siper etmeye çoktan razıydı.

    ben şimdi burada bunları yazabiliyorsam, sen bunları okuyabiliyorsan bunu cihangir komutanıma borçlusun, borçluyuz. ister açılımcı ol ister karşıt inan zerre umrumda değil. çünkü ben bile şu dakikadan sonra neyci olduğumu bilmiyorum. ama bugün bu satırları yazıyorsam şunu biliyorum ki cihangir komutan sayesinde.

    hani nefes filminde diyordu ya 45 saniyeliğine kahraman olursunuz diye. biliyorum senin ismin bile geçmedi çoğu gazete haberlerinde. bir astsubay şehit oldu diye verdiler haberini. ama en azından bir kişinin kahramanısın bundan sonra. mekanın cennet ruhun şad olsun kahraman komutanım cihangir bekiş.
    tek bir cümle diyebilecek olsam şunu demek isterdim;

    asteğmen adayı …
    emret komutanim.
hesabın var mı? giriş yap