• 6-7 ekim 2009 imf-dünya bankası istanbul kongresinda yaşanan olaylardan en çok zarar görmüş esnafımızdır. gerek yastık altındaki paralarıyla gerekse yılların birikiyle oluşturdukları sermaye ile ufak işletmeleri açmış saf ve temiz türk banka esnafımız, sözde imf karşıtı teröristler nedeniyle madur duruma düşmüştür.

    polisimiz acziyet içinde yeterince güçlü tepki verememektedir, yeteri kadar zor kullanmamaktadır.
  • "bankacı amca" diyerek oyunlar oynadığımız mahallemizin bankacısı hüsnü amcadır. ayıptır günahtır.
  • küçüklüğünden beri hayali bankacı olmak olan türk insanımızdır. vandalize edilenler de bu insanların hayalleridir, sadece bankalar değil.

    düşünün ki bir ufaklık küçüklüğünden itibaren veznede para saymak istiyor, maaşsız fazla mesaiye kalıp kasa kapatmak, kişisel yatırım danışmanlığı yapmak istiyor. siz allahsız protestocular ise giderek, bu insanın zevkle çalıştığı biricik mekanı kırıp döküyorsunuz. :'(
  • öğlenleri kambiyo işlemlerine ara vererek, ters çevirdiği bira kasasına oturup yan komşusu fortis ceo'su amca ile tavla atan yurdumun çilekeş ama mağrur küçük esnafıdır.

    o esnaf amcanın camlarını kırıp akşam evine götüreceği üç kuruşluk rızka göz diken pis anarşistler hiç mi allahtan korkmaz, hiç mi utanmazsınız.
  • sabah banka vitrinlerini gazete kağıtlarıyla temzileyip siftah etmeye çalışırken allahsız servet düşmanı öğrencilere yakalanmışlardır. oysa kefilsiz koşulsuz kredi ve kredi kartı dağıtıyorlardı.
  • öğle arasında efkarlanıp rakı içen kişisel yatırım danışmanları ile gönlümüze taht kurmuş milli esnafımızdır.
  • üç kuruş kazanacağım diye, kıl tüy mevzuatının yarrak kürek bir maddesiyle kendisini korkutup rüşvet yemeden gitmemek için kırk takla atan şerefsiz denetçilerden, zırt pırt dadanıp delikli kuruş vermeden alış veriş yapan zabıtasından-polisinden bilmem nesinden bıkmıştır. bir de üstüne öğrencilerin baskısı... inanamıyorum.
  • faşist baskı olmasa hepimizi düze çıkaracaklar. adamlar bi şeyler yapmaya çalıştıkça baltalanıyorlar. memleket nereye gidiyor, milli menfaatlerimizi hiç mi düşünmüyor bu insanlar anlamıyorum.

    (bkz: bankaların krize rağmen karlarını artırması)
  • michael dickinson'in panic in istanbul diyerekcounterpunch'da bahsettigi esnaf.

    megerse istanbulda taksim'de esnafi gozluyormus. bir de makale yazmis counterpunch'a smoke, mayhem and the world bank diye.

    baskiyi soyle anlatiyor:
    "i stumbled across the road in the mass of people likewise afflicted, coughing, crying and screaming towards the taksim hotel. hardly able to see, i joined a crowd jamming through a doorway. i tripped and fell over someone who had fallen inside, and suddenly thought that i would be crushed by others, but quickly managed to gain my feet and entered through the broken glass door that someone had smashed, into the confines of the garanti bank, where the staff could do nothing but stand amazed as the vestibule filled up with stricken gasping people with streaming eyes, some lying on the ground. i slumped into a chair usually reserved for bank customers.

    ‘no water! no water’’ warned a woman as i swigged from a bottle, and she was right. it only made the burning worse. she went around offering paper tissues and i took one to mop my tears. another man came round and poured out vinegar onto the tissues. sniffing it did a lot to assuage the horrible burning sensation in my lungs."
hesabın var mı? giriş yap