çayda radyasyon yok bakın ben içiyorum
-
zamaninda soylenmis ozlu sozlerimizdendir*. olacak o kadarda parodisi yeterince islenmistir. ayrica bu lafin uzerine artik gonul rahatligiyla turk cayi icer olmustur halkimiz!!
-
80lerin sonunda çernobil santralinin yakınlarında akan bir çay hakkında araştırma yapan gazetecileri ikna etmek isteyen polit büro üyesi vladimir öküzof tarafından söylenmiştir. kendisi şu anda moskova yakınlarındaki gradenko çiftliğinde kadrolu mutant olarak çalışmaktadır.
-
-
-
bir sure sonra "cayda radyasyon yok lakin ben iciyorum" haline donu$ecek replik; zira radyasyon tum kotuluklerin anasidir.
-
(bkz: this behaviour is by design)
-
(bkz: tanrilar kurban istiyor)
-
-
cahit aral'ın çaylı şovu ile mi başladı bilmiyorum ama bu inandırma yöntemi bir aralar pek modaydı. zamanında bedrettin dalan istanbul'u uçaklarla ilaçlamaya kalktığında halk üstümüze zehir yağıyor diye ayaklanmış dalan da bunun insanlara zarar vermediğini kanıtlamak için yoğun miktarda zehri kendi üzerine sıktırmıştı.
husnu yusuf gokalp de geri dönüşüm kutusu gibi bir tarım bakanımızdı. hormonlu diye ihraç edilemeyen biberlerden menemen yapar yerdi. hatta bir keresinde şap ve deli dana hastalıkları gündemdeyken hayvan yemlerinin mikropsuz olduğunu kanıtlamak için onları da yemişti. bıraksalar hızını alamayıp kayserideki büyük baş hayvanların da yarısını yiyecekti ama hükümet değişti.
bir enerji bakanımız çıkıp nükleer santrallerde tehlike yok bakın ben plutonyum yalıyorum, bir turizm bakanımız çıkıp göçmen ruslarda aids yok bakın ben nataşa yalıyorum diyebilse türkiye bugün bambaşka yerlerde olurdu. cahit arallar hüsnü yusuf gökalpler bedrettin dalanlar kolay yetişmiyor. -
ukrayna versiyonu için (bkz: dneprde radyasyon yok bakın ben yüzüyorum)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap