çırpı
-
neredeyse eşanlamlısı olan bir sözcük; kırgı. çitilin fide, fidan anlamı çırpıya yakın gibi, ince hissini harf ve sesinden de içeriyor. çitilin fethiye'deki muhtemelen etimolojisi ortak olan kardeşi çıtılkı.
ahlat ağacı kesme sırasında dikenli, ufak budaklı parçalarının ele alınır hale getirilmesine tahrayla (bazı yörelerde pala deniyormuş) yardımcı rolde etkin olarak ben de katıldım. birkaç kişinin de çöğürlü, dikenli en uç dalları, daha sonra üstünden kar ve yağmurlu bir kış mevsimi geçip çırpı haline gelmek üzere kabaca üst üste yığması gerekiyordu. en ufak ve basit bir toprak/köy işinde bile hem amele, insan gücü hem de örgütlenme, iş bölümü gerekiyor. (bkz: ahlat/@ibisile)
bazı ağaçların meyvesi çırpmayla hasat edilir. ilk aklıma gelenler zeytin, iğde. ceviz, fındık çırpılır. elma, armut çırpılmaz, toplanır; kıhlaz armut çırpılır, sırıkla. dut çırpılmaz, altına bez serilerek ırlanır*.
(bkz: çırpmak), çırpıştırmak
(bkz: çalı çırpı)
(bkz: bir çırpıda)
(bkz: çınkı), çıngı
(bkz: kıldırkı), çıtılkı
(bkz: hıra), sıska, ölekez, hamaz
(bkz: çepel/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap