• beşiktaş'tan ayrıldığım maç. ekşi beşiktaş'a, ekşi sözlüğe, ntvspor'a ve nickim hayatımın aşkı jessie'ye teşekkürler.

    ben artık bu oyunda yokum arkadaşlar. bu oyun artık bizim oyunumuz değil. ne zaman öyleydi onu da bilmem ama dün tekrar dank etti.

    onlar oylarıyla bizi ortada oynattıkları bir oyun bu sadece.

    ntvspor'daki programda iyi taraftar kötü taraftarı kovar mantığıyla başlamıştık. ne acı ki, realitede bu düzen beni ve benim gibileri kovdu. sağlık olsun. hayatın sonu değil.

    futbol dediğin en nihayetinde bir oyun. bir eğlence. artık biz beşiktaş taraftarına kahır ve eziyet gibi geldi.

    beşiktaş'ın golünde "goool" diye ayağa kalkanınız var mı? gol yediğinde gerçekten üzüleniniz?

    o zaman bu pisliğin içinde debelenmeye devam mı edeceğiz?

    ben 28 yaşındayım. ve bunlarla uğraşacak halim yok. pis, sakallı, ceketli adamlarla, rantın, paranın, haysiyetsizliğin kol gezdiği bir mecrada bulunmak bana artık utanç veriyor.

    bu olay artık benim ruh sağlığımı bozuyor. ne can güvenliğiyle maç seyredebiliyoruz, ne kız arkadaşımıza "işte bak beşiktaş bu" diyebiliyoruz. oynanan maç ta maç değil zaten.

    netice itibariyle, cuma günü stada gideceğim. kapalı tribüne gireceğim. 20.15 itibariyle çıkış kapısına doğru ilerleyeceğim.

    ister tek başıma olurum, ister binlerle.

    ben bu oyunda yokum! demeyeceksem hayatımda bir daha hiç diyemem.

    sizleri revna demirören'in gülücükleriyle, yozlaşmış tribünüyle, kokuşmuş kongre yapısıyla ve yeni adıyla "küçük fenerbahçe"yle başbaşa bırakıyorum.

    onlar kazandı, ben kaybettim.

    çıkış kapısından istanbul'un dört bir yanına dağılmak dileğiyle...
  • 20'de orada olacağım 20.15'te olmayacağım maç.

    çevrede protestoya destek olan, olmayan, köstek olan onca insanı okuyunca insan karışık duygular içine giriyor.

    kimse alınmasın ama koyun gibi bir toplumuz gerçekten. fikirlerin değil adamların peşinden gitmeye alışmışız çokça.

    bugün yüzlerce insan forza beşiktaş forumunun organizasyona destek vermesini istiyor, vermemesini eleştiriyor.

    yahu kardeşim senin taraftarlığının biçimini belirleyen şey forza beşiktaş veya çarşı mı?

    onlar ne derse doğru, kendileri ne dese yanlış.

    kardeşim sen beşiktaşlı mısın? evet
    aklın fikrin var mı? evet
    o zaman neden bir başkasının akıl ve fikir ekseninde kararlar alıyorsun?

    biz kimseye zorla çıkacaksınız ulan demedik ki. saygımız var, çıkana da çıkmayana da.

    aslında mücadele edilmesi geken şey "yapılmayacaktır!" zihniyeti biraz da.

    daha önce de dediğim gibi, en nihayetinde "ne haliniz varsa görün" seçeneği de var önümüzde.

    bakacağız, zaman ne gösterirse...
  • protestomuzdan takımın olumsuz etkileneceği maç (!). kardeşim ne duygusal futbolcularımız varmış. "kartal gol gol" dersin stres olur, "yeter demirören" dersin boynu bükülür. futbol takımında değil de sanarsın "küçük emrah" filminde oynuyorlar...
  • beşiktaş'ın 3 sene boyunca oynayacağı sonucu önemli olmayan maçlar zincirinin ilki.
  • 15.dakikada yapılacak protestoya karşı paralı askerlerin beşiktaşlı olunmaz beşiktaşlı doğulur tezahüratıyla karşılık vermesi muhtemel maç. ha kim gerçek beşiktaşlı ? o vicdanların takdiridir. polis engellemezse, biz alnımızın akıyla çıkacağız o stattan. kim ne derse desin.
  • geçen yılki şampiyonlukta yusuf'un büyük katkısı vardı. tam bu zamanlarda açılmış ve sezon sonuna kadar da çok önemli işler yapmıştı. hayal görmediysem, geçen yılın yusuf'una benzer bir adam vardı sahada. çok emin olamıyorum, bir daha bakmam lazım.
    tabata'nın derdi delgado'ymuş herhalde. bundan sonrası için çok umut verdi, umarım bir maçlık bir gaza gelme durumu değildir.
    o değil de, bobo'nunki nasıl akıllı bir vuruştur. beşiktaş'a faydası büyük ama gitssin artık. türkiye'den başka bir yerde de oynasın.
    nihat'a birşey demiyorum, diyemiyorum. gerek de yok zaten.

    sivok flaş transfer değil belki ama bence türkie'de oynayan en iyi yabancı futbolculardan...

    ve ibrahim üzülmez... emeğin en büyük saygıyı hak ettiğini, her hafta göstermekten yılmadı.
  • ekşi beşiktaşın 15.dakikasında tribünlerin terk edilmesi için aklı başında beşiktaş taraftarına çağrı yaptığı maçtır.

    beşiktaş taraftarına çağrı
    biz beşiktaşlıyız
    sizin olsun oyunuz
    cuma 20:15'te
    kutlayın artık biz yokuz

    var mısınız
    yokluğunuzu hissettirmeye..?

    bir beşiktaş taraftarı tarafından samimiyetini, aşkını ortaya koyan tüm beşiktaş taraftarına çağrıdır; bulunduğumuz tribünleri 15. dakika itibariyle terk ediyoruz

    kapalı tribün: eski açık tarafında
    eski açık 1: kapalı tribün tarafında
    eski açık 2: numaralı tribün tarafında
    numaralı: bireysel
    yeni açık: kapalı tribün tarafında yer alıp çıkışa yönelebilirler.

    http://www.facebook.com/…vent.php?eid=275980124191.

    http://eksibesiktas.blogspot.com/…aftarna-cagr.html
  • demirören'in yeniden başkan seçilmesine(!) ortak bir tepkinin konulamayacağı ya da konulmasının zor olacağı maç.. tabii tepkisiz kalmak bir facia olur.. ama stadı terk etmek yerine 15. dakikadan sonra hiçbir şekilde tezahürat yapılmaması, oturup sadece herhangi bir manzara izler gibi maçın izlenmesi hatta gol olduğu takdirde sevinilmemesi ve yine bu uygulanırlen siyah renk ağırlıklı maça gelinmesi ve beyaz mendil sallanması da iyi bir tepki çeşidir olabilir..

    nasıl olsa her türlü takım bu işten etkilenecek bunun kurtuluşu yok! ama stadı terk etmek sadece o maç için bir etki doğurabilir lakin sonraki haftalarda maça gitmemek hiçbir şey değiştirmez çünkü boşlukları elbet birileri doldurur.. neden koltukları boşaltıp paralı askerlere kendi ellerimizle teslim edelim ki?

    ilk parağrafta bahsedilen tepki lig boyunca gayet başarılı bir şekilde uygulanabilir.. tabii daha çeşitli olarak geliştirilebilir de.. bu yazılanlardan şu anlam çıkarılmasın, düşünülmüş olan tepki gösterme şekli hiçbir şekilde baltalamak niyetinde değiliz amaç tepkiyi daha uzun soluklu bir hale getirebilmek..
  • protestoya - başka şehirde olmamdan dolayı - maçı televizyondan izlerken, 15. dakikada televizyonu kapatarak destek vereceğim. belki kimsenin ruhu duymayacak ama elimden geleni yapmanın huzuruyla rahat uyuyacağım.
  • bazılarının 15. dakika protestosu nedeniyle oyuncuların etkilenmemesini istediği maç.

    ulan takım elden gidiyor bana ne oyunculardan. o oyuncular gider, yeni oyuncular gelir ama takım gitti mi bir daha gelmez. oyuncular profesyoneliz diye para pazarlığı yapmayı bildikleri gibi, taraftar tepkisi karşısında da profesyonel olsunlar ve taraftara değil kendi işlerine baksınlar. ayrıca oyuncular ben bursa maçında donuma kadar ıslandığımda beni yada diğerlerini düşünüp mü oynadılar, bu adamlar bu havada buraya kadar gelmişler diye. taraftarı düşünüp oynasalar biraz ruh olurdu içlerinde. hepsi parasının derdinde. o yüzden boş verin siz oyuncuların destek beklemesini falan. onların tek beklentisi para.
    100. yılda bir tezahürat için bu tezahürat bizi çok ateşledi şampiyonluğumuzu biraz da bu tezahürata borçluyuz diyen adamlar, ertesi sene bu tezahürat bizde stres yapıyor, musalla taşı falan diye tezahürat mı olur? diyorlardı. herkes başarısızlığa bir kılıf bulma derdinde ve kılıfta sürekli taraftar oluyor. yok ben yemem artık. kimse kusura bakmasın.

    ha şunu da biliyorum bizim vereceğimiz tepkiyle secimler yeniden yapılmaz ya da demirören akıllanmaz, doğrudur ama bazen bazı şeyler sırf ses getirmek için yapılmaz. bazen tek amaç tarafını belli etmek de olmalıdır. ses getiremezseniz bile tarafınızı belli etmiş olursunuz. senin yanında değilim ve olmayacağım demek bile yeterlidir.
hesabın var mı? giriş yap