• ülkemizin; ulusal ve diplomatik hafızası güçlü, intikamı onur olarak gören, savaşmaktan çekincesi olmayan bir devlet olan israil ile düşmanlığın açıkça ilan edildiği saldırıdır.
    ayrıca bu israil devletinin her türlü; açık, gizli, siyasi, askeri, terörize, ekonomik vd. kirli savaşlarda hep kazanan olduğu, tehlikeli bir düşman olduğu da aşikardır.
    bu saldırının olduğu gün ve sonrasında , "malesef" ülkemiz kaybetmeye mahkum olacağı uluslararası bir gerilimin , mantıksız aktörü olmuştur.
    "hamas'ı dost , israil'i düşman ilan" eden bu günlerin ceremesini çocuklarımız da, torunlarımız da çekecektir.

    bu geminin seyrüseferi hangi dava içindir, haklı mıdır tartışmasına girişmek goygoyculuktur.
    resmin bütünü zaman içinde görülecektir, şimdi görülemez.
    ama siyaset öngörüsü yüksek olan herkes yukarıda belirttiğim açıdan çok kaygılıdır.

    akıllı bir devlet böylesi bir seyahate ya izin vermezdi yada bu seyrüseferi çatışmadan uzak tutacak bir yol izlerdi.
    kafa tutarak olmadı , olmuyor , olmamalı...
    ilahlar sadece "üzüntü" bildirdiler. ve nurtopu gibi bir düşmanımız daha oldu.
    hemde cinayetleri filmlere konu olmuş , gizli servisi hükümetler deviren bir düşmanımız oldu.

    du bakali nolcek.
    yazık... bu güzel ülkemin geleceğine yazık ediliyor.
    yazık, aklın ve bilginin uzağında politikaları yüzünden kaybedeceklerimiz için şimdiden yazıklar olsun...
  • gazzenin geleceği konusunda bir kırılma noktasıdır.

    eğer dünyada oluşan bu ortak tepki havada kalmaz ve doğru yönlendirilirse, gazzeye uygulanan ablukanın kaldırılmasında, filistindeki hayatın normalleşmesinde etkili olabilir. - şimdiden mısır gazzeyle olan refah sınır kapısını açma kararı almış ayrıca gemilerdeki yardımlar yerlerine ulaştırılmıştır - . şimdi yapılacak şey açılan çatlağı büyütmek ve israilin dokunulmazlık büyüsünü yerle bir etmektir. ve umud ediyorum ki gemide hayatını kaybeden insanlar boşu boşuna ölmemiş, yüzbinlerce hayatın kurtulmasına vesile olmuş olacaklardır.
  • faşist bir ülkenin kendini dokunulmaz zannetmesi sonucunda gerçekleşmiş olan eylem.
    dünyanın dokunulmaz çoçuğu olduğunu varsayan israil hükümetine dünya sadece "üzgünüz" demiştir. ne yazık ki bu basit tepki yüzünden meydan yobaz şeriatçılara kalmıştır.
    oysa bugün tüm insanlığın faşizme karşı bir olma günüdür.
    israile hayır demek, ancak onun alternatifinin yobazlık olmadığı gerçeğini de kabul etmek...
  • "ama , bize bıçak ve sopalarla saldırdılar" dedi israil.
    "derin üzüntü duyduk" dedi abd.
    efendiler, temiz oynamamaya devam ediyor hala.

    "dudullu’dan tâ salacak’a koşarak alkışlayalım
    fazla babalarıyla dondurma yiyen çocukları "
  • aslında israil'in acilen "insani yardıma" ihtiyacı olduğunu gösteren hadisedir.
  • şehit olmaya gidiyoruz diye yola cıktıları gemide çıkan olaylar bütünü.
    olayın tümünü görmeden, uluslar arası ve devlet politikalarını bilmeden, karşı tarafın ne dediğini duymadan ulusun %99unun kınadığı, aşağıladığı, küfür ettiği olay.
  • işyerindeki sığırcanların yüzünden bu konuyla ilgili çok doldum bir kaç şey yazmazsam çatlayacağım.
    bu 80 kuşağının sadece sloganla fikir belirten tipleri adamı gerçekten yoruyor. bir gerizekalı güruh düşünün ki kendine şu soruyu soramasın; ulan bunlar uyarıldıkları halde niye inatla gittiler?

    arkadaş niye soramaz bi insan şu soruyu kendine ya? nasıl bir fanatizmdir amına koyayım, nasıl bir sığırcanlıktır inanın anlamıyorum.
    lan işte 5 mayısta bile ihh'li cengaverler "israil bizi yıldıramayacak" diye meydan okuyor. o zamandan ipler gergin, belli yani. kabak gibi ortada. beklenen tablo ortada. ama yok arkadaş sormuyor, öğrenmiyor, bilmiyor, sloganla hamaset yapıyor.

    sikimde bile olmaz diyorum adama. adam diyor dualarımız filistinle. ulan 21.yüzyılda hala dua ile güç yollayabileceğini sanan beyinlerle uğraşıyoruz.
    evet sikimde bile olmaz arkadaş. inat edenin amacı bellidir siyasal rant. başka bi bok değil. bu saldırıyla güçlenen kim? fanatik musevilik ve fanatik islamcılık... eee? banane amına koyayım. inat edip öldüysen zırlamayacaksın.

    benim metodum mustafa kemal metodudur bu konuda. sloganla, zırlamayla, fanatizmle, duayla olmuyor bu işler. vatanperverin metodu bellidir. sessizce işini bitirirsin, ummadığı anda rakibini şoke edersin. tıpkı malta sürgünlerine karşılık mustafa kemal'in ingiliz subaylarını esir alıp 10 gün içinde hepsini teker teker vururum diyerek verdiği cevap gibi. tıpkı mustafa sagir'e yapılan gibi.
    vatandaşını esir alıyorlar, sen napıyorsun, üzerinden 24 saat geçmiş kim ölmüş kim kalmış bilmiyorsun. böyle soytarılık mı olur?
    göz göre göre ölüme gittiler işte. ne oldu? sonuç ne? güçlenen fanatik islamcılık, güçlenen fanatik musevilik. lan banane bunlardan.

    ortadoğuya biçilen meşhur din tandanslı fanatizm ekseni. hiç şaşmaz. ee arayı soğutmamak lazım.
    dualarımızı esirgemeyelim der çıkarlar işin içinden. ulan dua etsen ne etmesen ne? sen hala bunların ciddi ciddi savaşacağını mı sanıyorsun? fanatik kesimlerini güçlendirirler bi süre, sonra gene perdenin arkasından al gülüm ver gülüm yaparlar. türkiye'de malum parti bundan nemalanır, israilde sağcı akım güçlenir. olacak olan o, başka bi bok değil.
  • insani yardım taşıyan bir geminin beynelmilel denizde gayri ahlaki ve gayri kanuni bir baskına uğraması ve baskına uğrayanların orantısız bir güce maruz kalmasıdır.

    öyle olmuştur böyle olmuştur veyahut şurada olmuştur burada olmuştur argümanlarını geçici olarak bir kenara bırakırsak, kalan gerçeklik raporunun ilk başlığında, yaşananların sonucunda 9 kişinin öldüğü ve 30 küsür kişinin yaralandığı yazmaktadır. ikinci başlıkta ise israil devletinin büyük bir pişkinlikle yaptığı işi savunması ve dünya kamuoyuna üstümüze çok geliyorsunuz diye sitem etmesi vardır.

    bu yaşananları tarihten örneklemek isteyenler olursa da bulabilecekleri konuyla örtüşen tek kaynak, hitler almanyasının, musevi inanca sahip insanların da içinde bulunduğu savaş mağduru halklar ve geçen sürede bu halklara yaşattıklarıdır.

    yaşananlar ve yaşatılanlar arasındaki benzerlik, mutlak bir ironi yaratmaktadır. halen hitler zulmünün yasını tutan ve bu zulmün dünya kamuoyu hafızasında sürekli güncel tutan bir halkın, sanki yapılanlara nazire eder gibi giriştiği tutumdur bu.

    eskiye referansla, süreç de hemen hemen aynı şekilde vuku bulmaktadır. hitler zulmüne seyirci kalan avrupa ve birleşik devletler, daha sonraları ateş kendi üstlerine sıçrayınca, olayın aktörlerine cephe alıyor. şu anda özellikle dikkat edilmesi gereken nokta ise yaşananlara seyirci olan geri kalan dünyanın, ilerleyen dönemlerde ateşin kendilerine de sıçrayacağına halen inanmaması ve şu an yaşananların da birebir tarihteki utançları refere ettiğini kabul etmemesidir.

    günümüze kadar israil devleti tarafından öldürülen bir türk vatandaşı olmadığından mütevellit, filistin-israil olaylarını sadece televizyon başından izleyen türk halkı için olay farklı bir şekilde cereyan etmiş ve bir dönüm noktası oluşturmuştur. sıçrayan ateşin verdiği acıyla toplumsal bir refleks de oluşmuştur şu ana kadar sessiz kalan türk toplumunda. buradan yola çıkarak dünyanın geri kalanının bu konuya derhal çözülmesi gereken bir sorun olarak yaklaşması için bu ateşten kopan bir diğer parçanın kendilerine düşmesini beklediği görülmektedir.

    olaylara yanıt maalesef duymayı istemeyeceğimiz yönde geliyor, hatta gelmiyor halen seyirci olan dünya halklarından. üzücü bir durum da olsa bu şaşırtıcı bir durum olmuyor eskileri bir şekilde bilenlerden veya araştıranlardan ve bir tokat gibi çarpıyor bazı sözler surata;

    tarih değil, hatalar tekerrürden ibarettir…
  • bir dahaki yardımda türkiye'nin nato savaş gemileri ile eskort edeceği söylentisi var.
    http://www.youtube.com/watch?v=s9mq5bimsng
hesabın var mı? giriş yap