• zor ama imkansız değil. futbolcularımızın yeteneklerinden kuşkum yok. selçuk ve colman gibi 'kadife ayakların' yattara ve alanzinho gibi dripling uzmanlarına atacağı topları, her zaman doğru yerde olan teofilo'nun affetmeyeceğini düşünüyorum. onur'a da güvenim sonsuz, glowacki'ye de, egemen'e de, mangal yürekli serkan'a da... bir tek cale'den tırsıyorum biraz. klasik ama ilk yarım saat gol yemeyelim. yemeyelim ki, iyice açılsınlar, saçılsınlar. gustavo'nun sağ kanada atacağı derin topa, ibrahima hareketlensin, kestiği adrese teslim ortayı, kalenin dibinde teofilo tamamlayıp, iki elini yukarı kaldırsın, yukarıya baksın. hiçbiri olmasa da olur. liverpool'la kaç kere oynayabiliriz ki. tadını çıkaralım. yalnız bir ricam var, gerekli organizasyon yapılsın, liverpool kafilesi trabzon'a geldiğinde, nihat usta'da köfte yedirilsin. unutamasınlar...
  • bu maçla ilgili tek bir şeyden eminim;

    ibrahima yattara'nın yolunun bi şekilde trabzon'a düşmesinin esbab-ı mucibesi var ise şayet; o, bu maçtır.
  • izlemek istediğim ama http://www.isteizle.com/'da satılmayan maç.
  • bazı maç öncesi beklentilerin aksine liverpool'un ideal kadrosuyla çıkacağı maçtır. agger ve arsenal maçının en iyisi mascherano'nun oynamayacak olması trabzonsor adına sevindirici bir haber. torres de hala tam hazır olmadığı için muhtemelen kulübede başlayacaktır.
  • ankarada'da her yerde fener maçının yayınlanması nedeniyle galiba izleyemeyeceğim maç olacak.gönülden destekleyeceğim takımımı.
  • trabzonspor'un kazanacağını ciddi ciddi düşündüğüm maçtır. teofilo mu torres mi hadi bakalım.
  • kura çekimlerini izliyorken torbadan liverpool’u çekeceğimize hemen hemen emindim. nitekim açılan toptan çıkan liverpool fc yazısı iç sesimi teyid etmişti. galatasaray, fenerbahçe ve beşiktaş’ın bizim ardımızdan torbadan çektiği tırt takımlara sadece gülüp geçtim. trabzonspor’dan başka hangi takım taraftarı liverpool gibi bir dünya devi ile eşleşmek için dua edebilir ki? biz istemiştik, çünkü yazmış olduğumuz şanlı tarihimizde birçok kez “ üç büyükler “ ve dünya devleri olarak nitelendirilen takımları dize getirebilmiştik. geçmişteki fırtana’yı geri getirmek adına bize verilen en büyük şanslardan biri bu, ve bu şans biz trabzonsporlular’u ziyadesiyle umutlandırıyor. umutluyuz çünkü 83’te inter’i, 90’da barcelona’yı, 94’te aston villa’yı 1-0 yenmiştik. geçmişte yaşayan romantik futbol hayalperestlerinden olduğumuzu düşünmeniz umurumuzda bile değil.

    “ beşiktaş 8 yediyse trabzonspor kaç yer yeaa “ gibi algoritma hesaplamalarında bulunan aklı evvel denyolar bundan 34 yıl öncesinde de vardı. tek fark o sıralar beşiktaş’ın liverpool’dan 8 yememesiydi. nitekim ingiliz basını, taraftarları, takımı ve teknik direktörleri ile birlikte bilcümle göt olmuşlardı. çünkü avrupa basını da dahil hiç kimse trabzonspor'un liverpool'u yenebileceğine ihtimal dahi vermiyordu. ve hatırlatmakta fayda var liverpool o sene şampiyon olmuş ve oynadıkları tüm maçlardaki tek mağlubiyeti trabzonspor’a karşı almıştır.

    34 yıl sonra anfield road’un çimleri üzerinde yattara’yı izleyebilmek bana fazlasıyla heycan veriyor. ali kemal’in maç içerisinde yaptığı horonun benzerini çalımları ile gerrad’a yapacağından eminim. ve 90 dakika sonunda 8-0’dan çok daha iyi bir sonuç alacağımızı ve mağlup olmayacağımıza olan inancım da kesin. bu maçta mağlup olsak dahi çok iyi bir oyunla, sahadan boynumuz dik olarak ayrılacağımıza bir trabzonsporlu tüm kalbimle inanıyorum. ve şunu biliyorum sikimsonik, tıraş takımları eleyerek uefa’ya katılmaktansa liverpool gibi bir dünya devine iyi bir futbolla elenmekten gurur duyacağım.

    (bkz: oyna dik oyna)
  • trabzonsporun suserlerin bilgisayarları başından desteği ile 1-0 önde başladığı karşılaşma.
  • her avrupa futbol şampiyonasında bir türk takımının büyük bir avrupa takımıyla oynayacağı için içten içe gaza gelerek yeneceğimize inandığımız karşılaşma.
  • içten yanmalı motor gibiyim şu anda.

    takım kadrolarına bakıyorum liverpool'da saçının teline kadar futbolcu olan adamlar var. bizde ise öyle bir durum söz konusu değil. yıldırım hızı ile gerilerden gelen carragher geliyor aklıma, gerrard ise liverpool stahl 'in ana bayi, joe cole'un allak bullak eden bindirmeleri depresyon gibi çöküyor. heyecanım artıyor yavaş yavaş "sakin ol olm" diyorum ama ne fayda. her türlü tarafsızlığı sağır eden bir ruh hali yavaş yavaş sarıyor beni. ve artıyor hafiften içimden bir lav çıkıyor.

    trabzon yener ulan !
hesabın var mı? giriş yap