• mehmet topal'ın üst oynadığı maç.
  • maçın spikerleri akşamdan beri "aykut paso gol yiyiyor" , "aykut gol yemeden maç bitiremiyor" , "aykut sörf yemez ama gol tabii ki yer" diye diye en sonunda aykut'a gol yedirdiler. nirvanaya ulaşmış olmalılar topal kendi kalesine attıktan sonra...
  • galatasaray maçlarını izlerken en fazla çıldırdığım olay; takımın yıllardır doğru dürüst korner atamamasıdır. korneri atan adam bir sürü hareketler yapınca; topu nereye atacağını, kimin hareketlenmesi gerektiğini falan anlattığı hissiyatına kapılırız... sonra korner atılır ve top ön direkteki rakip savunma oyuncusunun bel seviyesini geçmez.

    bu sene başında frank rijkaard'ın takıma katılmasıyla ve harry kewell katkısıyla galatasaray duran toplardan ve nihayet kornerlerden gol bulmaya başladı. ilginç bir durum var; i love you hagi ile sona eren kornerden gol bulan galatasaray devri kewell ile kaldığı yerden devam etmeye başladı. iki sevda işte...

    fakat sezon başındaki galatasaray fırtınası dindikten sonra kornerden de gol atamamaya daha önemlisi kornerden tehlikeli olamamaya başladı. yine el kol hareketleri, yine ön direktler, yine bana esmer günler... kewell'ın olmaması tek sebep bilinmez...

    bu maç ile nihayet kornerden tekrar gol atmayı başardık ve ilk defa korner atan adamın yaptığı hareketler, mimikler bir anlam kazandı. bak anlatıyorum;

    galatasaray kendi sağ tarafından kader keita ile korner kullandı. keita korneri kısa kullandı, yanına gelen elano'yo topu attı. elano hemen aykut'a uzun bir geri pas attı. aykut bekletmeden topu sol tarafa doğru oynadı. topu alan caner soldan arda turan'ı kaçırdı. o sırada korner tehlikesi geçti sanan manisa defansı ileriye doğru çıktığı için arda'nın kaçması kolay oldu. kaleciyle karşı karşıya kalan arda topu kaleye doğru yuvarladı, topa yetişen milan baros golü attı. kornerden gol böyle atılır. tek topla adamın kafasına kesilen günler geride kaldı. böyle şaşırtıp, kaleciyi dahi işin içine sokup set çizmek ve uygulamak kolay iş değil. attığımız korner ön direği geçse bana yeter diyordum. ne güzel taktik yapılmış.
  • maç 1-2 devam etmektedir. kötü niyetlilere inanılmaması tavsiye edilir.

    not: fenerliyim bu arada, ama buraya insanları şok etmek için entry giren troll özentilerine ne demek lazım bilmem.
  • maçın yan hakemi, sanki eline salçalı ekmek verilip de annesi tarafından sahaya yollanmış gibi kıpkırmızı yanaklarla gönülleri fethetmiştir.
  • lucas neill'in yine god mode'a geçtiği karşılaşma.
  • barosun yine itiraz sonucu sarı kart gördüğü maç.bir kere de faul yap da al o sarıyı be adam.
  • keita'nın golünün ardından taraftarların tribünde mangal yaktıkları maç.
  • umarim altyapilardan sorumlu antrenör ve teknik direktörler galatasaray'in yedigi golü ögrencilerine izletir ve "bakin 0-2 önde bir takimin sag beki ne bu pozisyonda olur ne de böyle bir pas verir" der, biz de gelecekte sabri gibi adamlarin milli takimda ve galatasaray'da o pozisyonun icine sica sica oynayisini görmekten kurtuluruz. galatasaray'in yedigi golde mehmet topal o noktaya gelerek görevini son derece iyi yapmistir, tek sansizligi ise önündeki forvetten seken topun kendisi refleks vari bir hareket yaparken kisa mesafeden kapasina carpmasidir. o gol icin sabri yerine mehmet topali suclamak insafsizlik olur.
  • galatasaray için tipik bir deplasman maçı. bu skorla hiçbir şeyin garantisi yok. ah bir de caner erkin çıkıp emre güngör girse, hakan balta sola geçse, bütün dünya buna inansa, hayat bayram olsa...
hesabın var mı? giriş yap