16 ton

• ''serbest piyasa şöyle çalışır; madene inip inmemek serbesttir, sen inmezsen inecek başka biri mutlaka bulunacaktır. madenci duasını eder ya da küfür eder ve aşağı iner. ama inmeden mutlaka sevdikleriyle vedalaşır. çünkü dinlediğiniz şarkıda söylendiği gibi, bir defa aşağı indikten sonra elveda deme şansı artık yoktur.''
• muhteşem bir ümit kıvanç belgeseli. izleyiniz, izletiniz.
• buraya belgeselle ilgili tanıtım ve yorum yazacaktım ama bunun yerine bu entariyi görenlere "ne olur bu filmi izleyin" diye yalvarmaya karar verdim. adam 1.5 yılını vermiş, muhteşem bir iş çıkartmış ortaya, izleyenlere 1.5 saatte dünyaya farklı gözle bakma fırsatı sunuyor.
  
  insanların nasıl toplu halde yönetilebilir hale geldiklerini, bunu önceleri topla tüfekle yapanların sonraları basını, siyaseti ne kadar kurnazca kullanarak dünyanın ebesini ziktiklerini pırıl pırıl anlatıyor.
  
  https://vimeo.com/23760586
• vicdan ve serbest piyasaya dair bir film... her yanında ümit kıvanç imzasıynan:
  
  http://vimeo.com/23760586
• ümit kıvanç'ın bu belgeseli, ev yapımıdır. hem batıdaki, özellikle amerika'daki kömür madenciliği tarihine, hem de yurdumuzun kuzeyindeki kömür madenlerine eğilir, ufaktan ufağa da aşağıda kafaya göre bir çevirisi olan, kömürcülükle ilgili, maden ocaklarında geçen bir amerkan kovboyu, çobansal folklorik pastoral dağ bayır halk müziği ezgili johnny cash şarkısının tarihini işler. belgeselin bir yerinde filozofların hayatın anlamı, mantığın kökeni, kıvırın zıvırı gibi pek çok şeyden bahsedip yeryüzündeki adaletsizlikten pek bahsetmediğine değinilir.
  
  insanların çamurdan yaratıldığını söylerler
  ama fakir fukara tayfası kas ve kandan yaratılmıştır
  kastan ve kandan ve deriden ve kemikten
  eşşek sırtı gibi sağlam bir sırt ile ve mercimek boyutunda bir beyin ile beraber
  
  e tamam, bir günde 16 ton yüklendin de, ne geçti eline?
  bir gün daha ihtiyarladın ve borçların biraz daha arttı
  azrail bugün gelme sakın, şimdi nalları dikmenin sırası değil
  ruhum bile hacizli şu an.
  
  güneşin parlamadığı bir sabah doğmuşum ben
  küreği kaptığım gibi madene yollanmışım
  bir seferinde 9 numaralı maden ocağından tam on altı ton kömür çektim
  ve ustabaşı "maşallah," dedi bana.
  
  e tamam 16 tonu tek partide çektin de n'oldu?
  bir gün daha morukladın ve borçlar gene şişti
  sorgu melekleri, münker ve nekir, haşa siz de sakın beni çağırmayın, gelemem valla,
  alacaklılar ruhuma bile haciz kaldırdı.
  
  yağmurun tapırdadığı bir sabah doğdum ben
  dövüş, bela bunlar benim göbek adım
  sazlıklardan yapılmış barakalarda, bataklıklarda, vahşi hayvanlarla büyüdüm
  fiyakalı bir hatun bana ne doğrudur ne yanlıştır öğretmedi pek
  
  şimdi hacı 16 tonu çektin tamam da, ne kazandın?
  işte ömründen bir gün daha gitti, borçlar biraz daha katmerlendi
  tövbe estağfurullah aziz petrus sen de sakın beni çağırma öteki tarafa, geberecek durumda değilim
  inanmayacaksın ama, para yoktu parekende fiyatına toptan alış veriş mağazasına ruhumu rehin bırakıp eve veresiye öteberi aldım
  
  beni gördüğünde biraz uzak dur bak sakatlık çıkmasın
  bissürü herife bunu dinletemedim, hepsi geberdi gitti
  benim tek zumzuğum demirden öbürü çeliktendir ona göre
  velev ki sağ zumzuk seni haklamadı, sol zumzuk seni kesin indirir
  
  hey yavrum benim, bir günde 16 ton, iyi hoş da sonuç?
  şimdi bir gün daha yaşlandın ve hala cep delik cepken delik
  mezarlıklar beni çağırsa bile, kesinlikle mortu çekemem
  kredi kartına 12 taksit bir şeyler aldım, ödeyemeyince ruhumu hacizlediler aq.
• ümit kıvanç'ın filmi için adres:
  http://www.riyatabirleri.net/index.html
  http://www.riyatabirleri.net/16ton_ana.html
• soma ile bir kez daha hatırlanıp, izlenmeli. yer altında değişen bir durum yok..
• müthiş bir belgesel. özellikle filme adını veren şarkının general electric tarafından reklam için kullanıldığını gösteren bölüm benim için verilebilecek en güzel bağlantıydı. sixteen tons'un ne kadar eğlenceli (!) bir parça olduğu bu film izlenerek öğrenilebilir.
  
  (bkz: sixteen tons)
• sixteen tons şarkısının motifinde örülmüş harika bir ümit kıvanç belgeseli.
• fareler üzerinde yapılan deneyler şu şekildedir;
  
  öncelikle bir nesne alınır ve üzerine ağırlık düşürülür. komik olduğu belirlenene kadar ağırlık arttırılarak devam edilir. sonuçlara göre 15,999... ton ağırlık kullanıldığında farelerde hafif bir sırıtma tespit edilmiş olup 16 ton kullanıldığında aranılan komiklik seviyesine erişilmiştir.