• spiker stad hakkında bilgi vermektedir ve şöyle bir diyaloğa neden olur.

    - evet, bu stad güney afrika'ya özgü bir kalamar yemeğinin yendiği tabaktan esinlenerek yapılmış sayın üründül.

    +evet.
  • hakemin düdük çalması fakat robin van persienin duymaması üzerine az önce hakeme "hoca vuvuzelalardan duyamadım seni, sikti kafamızı bunlar" dediği karşılaşma.
  • kış mevsimini yaşayan güney afrika'nın johannesburg kentinde 18 derece sıcaklıktaki havada oynanmaktadır. gündüz maçlarındaki temposuzluğu sıcağa bağlayanlara duyurulur. bu dünya kupası uzun zamandır sıcak havanın problem olmadığı ilk kupa olsa gerek.
  • (bkz: dünya kupasında hollanda'yı tutmak/#19377382)
    (bkz: hollanda milli futbol takımı/#19360181)

    2010 güney afrika dünya kupası'nin uzun zamandan beri ilgiyle ve merakla beklenen grup acilis maclarindan biri. hollanda icin yepyeni bir dunya kupasi seruveninin ilk ayagi. tum zamanlarin en sevilen milli takimlarindan olan portakallarin o ozlenen formalariyla arz-i endam edecekleri mac. galibiyetle baslayalim, dunya total futbol izlesin..
  • seyir zevki açısından yine "eh işte" bir maç olmuştur. hollanda galibiyeti daha çok hak etti diyebiliriz. özellikle van persie 2-3 pozisyonda anlamsız hareketleriyle net gol pozisyonları harcamıştır. 2-0'ı daha erken bulabilirlerdi. ama o şanssız ilk gol olmasaydı maç bambaşka bir şekilde de bitebilirdi.

    maçı değerlendirecek olursak;

    hollanda:
    takım olarak sahaya yayılışları ve sahayı parsellemeleri iyiydi. iyi pas yapıyorlar ve topu ayaklarında iyi tutuyorlar. böylece maçın hakimiyetine sahiplerdi. ancak hücumda çoğalma ve ceza alanı çevresinde baskı kurma konusunda bekleneni veremediler. euro 2008'de pozitif futboluyla beğeni toplayan hollanda'yı arattılar. fakat robben'in gelişi ve van persie'nin daha iyi oynamasıyla aşama kaydedeceklerdir. şu da var ki elia isimli arkadaş oyuna girdikten sonra hollanda'nın gücünü ciddi biçimde arttırdı. böyle oynarsa adını daha bolca duyarız bu kupada. yarattığı golün yanı sıra hızıyla danimarka'nın açık vermesini sağladı. kuyt golün dışında etkisizdi. golde de boş kaleye yuvarladı zaten. keza sneijder'de isminin hakkını verdi diyemeyiz. daha iyi olan ve bekleneni veremese de kazanmak için oynayan takım kazanmasını bildi dersek yanlış olmaz. son olarak hollanda teknik direktörüne iki çift lafım var. arkadaş takımında van bommel gibi, sneijder gibi, van der vaart gibi uzaktan mükemmel şutlar atabilen adamlar var. bu adamları biraz daha şuta teşvik ederek, kilit çözücü golleri daha kolay bulabilir hollanda. ki bu tip goller özellikle ilerleyen turlarda hollanda'nın en büyük avantajı olabilir.

    danimarka:
    savunmaları bayağı iyi ve oturmuş. hollanda 'nın gerçek gücünü ortaya koyamamasında bu sağlam savunmanın da etkisi vardı. ancak şunu bir kez daha gördük ki artık "hücum gücü yüksek takımı sağlam savunmayla durdurayım, atarsam da bir tane atarım." taktiği işlemiyor. adamlar atıyor bir şekilde. futbol insan oyunu ve hatalar oyunu. topun rakipte kalmasına bu kadar izin verirsen çarpar marpar bir şekilde girer o top içeri. nitekim öyle de oldu. savunma yapacağız derken hücumu çok boşladılar. ileride bendtner gibi bir adamın, rommedahl gibi bir yeteneğin var. poulsen ve jorgensen gibi tecrübeli iki hücum adamın var. hollanda'nın savunması da öyle efsane değil. biraz zorlasan poziyon+gol bulabilirsin. fakat danimarka bunun yerine kendinden önce hollanda'yı düşündü. sonuçta da yenilen taraf oldu. şu da var ki yukarıda dediğim gibi o şanssız gol olmasa berabere bitebilirdi. ama yine yukarıda dediğim gibi sen topu rakibe bırakırsan, o topun gelip bir şekilde kalene girmesi her zaman için daha yüksek ihtimaldir. son olarak bu danimarka gruptan zor çıkar diyorum.
  • dünya kupalarında gruptan çıkmayı her seferinde başarmış hollanda'nın yine gruptan çıkmayı yüzde doksan garantilediği maç. danimarka zaten kaderine razı gibiydi. keşke bugün kamerun da kazansa ve dedeler diyarı danimarka tatsız tuzsuz oyunuyla elenip gitse.
  • zannedersem 2010 güney afrika dünya kupası'nda iki avrupa takımının karşılaştığı ilk maçtır. bu sebeple de diğer müsabakalara oranla farklı geçmesi muhtemeldir...
  • kronolojik sıraya göre johan cruyff, michel platini ve zinedine zidane'ın da tribünde izlediği maçtır... ayrıca vuvuzela sesini hollandalı taraftarlar bile kesemedi, daha ne diyim...
  • hollanda'nın oynadığı, danimarka'nın oynatmadığı bir ilk yarıya sahne olmuştur. danimarka'nın şu sahadaki futbol analayışından tiksiniyorum resmen... şu futbolu oynayan her takımdan tiksiniyorum. ulan oynamayacaksanız ne skime çıktınız sahaya... neymiş efendim, rakibi kitliyip kontra ataklarla pozisyona gireceklermiş. ulan bu kafadaki adamlar yüzünden futbol sığ, soğuk, saçmasapan bir oyun haline geldi... turnuva başladi başlayali 9 maç oynandı, bir tanesi bile tatmin etmedi futbol olarak...

    stratejinizi skiim sizin...
  • spikerin ve ömer babanın beklediğim sıçışı gerçekleştirdiği an da yaşandı az önce.

    ronald de boer'a bakıp işte bizden biri dediler. biraz da alakalı olsanız şu futbolla.. yabancı değil bizden biri, frank de boer di mi ömerim ?
hesabın var mı? giriş yap