• cemil ipekçi'nin kadın olsaydım türban takardım sözüne, “cemil ipekçi tabii böyle konuşuyor. çünkü thy, ptt ve beyoğlu belediyesi’nin üniforma işlerini aldı. türban takması için kadın olmayı beklemesine gerek yok. bence cemil türbanı hemen taksın” diye cevap veren hatun. takdir ettim.
  • erkek gibi modacı. erkek modacılar da kadın gibi oluyorlar. bu moda dünyasına girince illa bir karşı tarafa kayma oluyor sanırım.
  • kendisini adnan polat 'ın seslendirdiğini düşündüğüm kadın.

    (bkz: adnan polat'ın sesi)
  • kendisi annemle yasittir. tanim icinse, bugun bir saatimi beraber gecirdigim modaci, sanatci. gelelim onun hakkindaki dusuncelerime.

    evlenme arifesinde oldugum icin gelinlik denilen olaya da bulastim dogal olarak. ve tesaduf eseri bu hanimin gelinliklerini gordum internette, tarzi farkliydi diger herkesten, randevu aldim. randevuyu alirken yukardaki entrylerde de denildigi uzere kalin sesli bir kadin degil genc bir kadin sesi vardi telefonun ucunda ve ben de zeynep tunuslu'nun dukkani birilerine emanet edip kendisinin ayda bir ugradigini dusundum gitmeden once. ilk gelinlik deneme anim oldugunu da belirteyim ekstradan. gelin gorun ki kapiyi bana zeynep tunuslu acti. sicacik gulen gozleriyle. ilk gordugum an karsimda heybetli, dimdik, fakat huzunlu bakan bir unlu vardi. yillardir televizyon izlemiyorum, survivor denilen yarismayi hic izlemedim. yukarda okudugum uzere yarisma dolayisiyla pek sevilmedigini hissettim. ancak ben simdiye kadar hic bir unluyu bu kadar huzunlu bakarken gormemistim. sanki onlar insan degilmis gibi. pop kulturundekiler bir yana, sanatin icindekiler diger bir yana ayrilir benim icin, ama zeynep tunuslu gordugum unlu kadin suretlerinden cok farkli bir kadin, bugun on metrekare bir odanin icinde tasarladigi gelinliklerini denerken, izledim onu. o beni izledi, ben de onu izledim. uzay hepari gibi deha bir adamin siradan bir uzun bacakliyla evlenmemis oldugunu gordum. ben her gelinligi giyip perdeyi actigimda, annemmis gibi baktigini hissettim bana, yasanmislikla, ozlemle, umit veren gozlerle bakti yaptigi beyaz elbiselere. her zamanki sakaci tavrima ilk gelinlik provasi heyecanim da karisinca bir saatin nasil gectigini anlamadim bu ceylan gozlu kadinla. karsilikli samimi ve bol kahkahali bir sohbet sonrasi, masalin icinden cikarmis gibi ciktim o dukkandan. bugun hayat bana bir kez daha, sov dunyasi ve takinilan maskelerin kitleleri nasil da etkiledigini ogretti. ama en onemlisi, samimiyetin dunyanin her yerinde en gecerli para birimi oldugunu.
  • kendisini bikiniyle ve o sesle taklit yaparken gördükten sonra dünyaya aynı gözle bakamıyorum.
  • annem, "ruhunun çirkinliği yüzüne vurmuş" dedi. haklı sanırım.
  • survivor ünlüler gönüllüler yarışmasında, "nihat doğan'ı yazmaya cesaret edemezler çünkü halkın onu çok sevdiğini biliyorlar" demiştir. marjinal falan sanırdım ben bu kadını ama bildiğin mahalledeki kapı önü dedikoducusu çıktı. daha cool bir duruş beklerdim kendinden halbuse.
  • yüzü mick jagger'ı andıran kadın.
  • belki sadece bana öyle geliyor ama tango&cash'deki kadın kılığına girmiş kurt russell'a benzeyen kişi.
    (bkz: http://i1009.hizliresim.com/2010/9/29/1006.jpg)
hesabın var mı? giriş yap