• umudun kapsüllenmiş hali.
  • bir ara zayıflattı, sonra yine dombili oldum, şimdi 1-2 kilo oynuyor sadece.

    ve hala psikolojik etkisinin ne olduğunu, bana ne gibi değişiklikler yaptığını çözemedim. sadece daha fazla gülüyorum her şeye, pms haricinde ağlamıyorum, sinirlenmiyorum. belki işimden ayrıldığım için de olabilir bu.

    sana mutluluğun resmini yaptım abidin.
    al.
  • kendisinden önce 2 yıllık yıkıcı ve bir o kadar da faydasız bir antidepresan maratonundan çıktığım, sonunda beni iyi etmiş ilaç. daha önce kullandığım ilaçların yan etkileri normal etkileri vs. beni moddan moda sürüklerken, yine aynı ilaçlarda yaşadığım bir günlük doz atlama sonucu; baş dönmeleri, çarpıntı, elektrik şoku ile sarsılma vb fenomenlerle tüm enerjim sömürülürken bir gün canıma tak etti ve antidepresan kullanmayı bıraktım. tabi hastalığın etkileri tekrar ortaya çıkınca doktorumu değiştirdim ve durumdan bahsettim. bana bu ilacı önerdi. tam haydi yine başlıyoruz derken ilacın hiçbir yan tesirini görmediğimi farkettim ve tedavinin normal seyrinde de hiçbir anormalliğe rastlamadım. 6 ay kullandım. bu süreçte anksiyete bozukluğu ve panik atak hastalığımın henüz başlamamış olduğu üç yıl önceki kendimden ufak ufak anılar hatırlamaya başladığımı hatırlıyorum. bu ilaç beni eski kendimle tekrar tekrar tanıştırdı. kulağıma "işte sen aslında böyle biriydin ve yine böyle olacaksın" şeklinde fısıldayıp durdu. ilacın kendi etkileri arasında diğerlerinin yaptığı gibi gözle görülür duygu-durumu değişiklikleri yoktu ancak beni iyileşebileceğime tekrar inandırdı. şu anda hayat şartlarım kötü olmasına rağmen (işsizlik, askerlik sorunu, tez vs.) panik ataksız ve endişesiz genel anlamda iç huzurumun olduğu bir hayat sürüyorum. geriye dönüp baktığımda kaybolan bir üç yıl görmeme rağmen bana pişmanlıklarımı unutturduğu, raya tekrar oturmama yardımcı olduğu için mucidine teşekkür ediyorum.

    edit : antidepresan sorun çözücü değildir. sorunlarınızla dövüşeceğiniz ve hepsini tek tek mağlup edeceğiniz ringin kenarında round aralarında havluyla terinizi silen, yüzünüze buz presleyen adamdır. dizginleri onun tutmasını beklemeyiniz. herşey çok güzel olacak. unutmayınız.
  • paxil ve paxera deneyimlerimin +7 kg ile sonuçlanmasıyla doktorun "bi de bunu kullan bakalım" diyerek verdiği ilaç. yan etkisi: ben tokum, yemiycem.
  • hayalet uzuv sendromu diye bir şey vardır ya işte bu ilacın bende yarattığı durumu en iyi bununla örnekleyerek anlatabilirim sanırım.
    şimdi şöyle ki; kızgınlık, üzgünlük, mutluluk, şaşkınlık vb. aklınıza gelebilecek iyi ya da kötü her türlü duyguyu hatırlıyorum ama bir anıyı hatırlar gibi. o duygunun nasıl olduğunu biliyorum ama hissetmiyorum.
    yani hayalet uzuv sendromunda o uzuv artık olmadığı halde hala hissediyorlar ya işte bende bunun tam tersi, o duygular hala yerinde ama ben artık hissetmiyorum.
  • bugün yemek yemedim, boşver, şurda yarım saat daha uyurum karnım doyar.
  • kısa süreli bir kullanım sonunda müthiş bir özgüven pompalayan, ar duvarlarını zorlamaya sebep veren antidepresan.
  • cipralex için kurtarıcı diyordum ama bu ondan daha bi kurtarıcı.

    cipralex gibi diş sıktırtmıyor geceleri, cipralex gibi kilo da aldırmıyor.

    <3 zedprex
  • iki gundur kullandigim antidepresan. simdilik sadece halsizlik yapiyor. kendimi orda burda sekerleme yaparken buluyorum. 70 yasimdan iki gun almis gibiyim. ben bu dunyadan elimi ayagimi cektim a dostlar, siz hayatin tadini cikarin.
  • umursamama ve unutkanlık gibi etkileri olan, kişiyi kendisinden uzaklaştırabilecek anti-depresan.

    umursamama durumuna birkaç örnek: kitap okuyorsunuz ve gerçekten anlamanız gereken, anlamak isteyeceğiniz bir cümleyle karşılaştınız. ilk okuyuşta anlayamayınca bir daha okudunuz, yine anlamadınız. "allah allah dur bakim bir daha okuyayım" dediniz ve tekrar okudunuz. yine anlayamadıysanız geçmiş olsun, anlamamış olduğunuzu umursamadan devam edeceksiniz. o cümleyi anlayamamış olmayı takıntı haline getirip anlayana kadar okumaya devam etmeniz ciddi anlamda zor. okumakta ısrara bir süre daha devam ederseniz cümle gittikçe uzaklaşıyor sizden. sanki okuyan siz değilsiniz de, birisi sizle konuşuyormuş da o mesele sizin umrunuzda değilmiş gibi oluyor. umursamıyorsunuz.

    unutkanlık: dün yediğiniz yemeği unutmak gayet normalleşebiliyor zamanla ve bu değişimi de umursamıyorsunuz. hatta birkaç ay öncesine kadar hoşlandığınız ama son dönemde konuşmadığınız kızın adını bile unutabilirsiniz. neydi adı diye zihninizi zorlamak isteyebilirsiniz doğal olarak, ama kötü haber şu ki birkaç saniye sonra "aman neyse boşver" diyeceksiniz.

    sanki yaşayan kişi siz değilsiniz de, bir başkasıymış gibi hissedebiliyorsunuz. bir perde varmış da esas kişi o perdenin arkasındaymış, siz de boşlukta yer kaplayan ama var da olamayan bir sujeymişsiniz gibi oluyor. perdenin arkasındaki zihne ulaşamıyorsunuz ama o zihnin bir parçası olduğunuzu da unutmuyorsunuz. geçmiş bilgilere ulaşım söz konusu değil, zihinde açmak istediğiniz kapıların tamamı bu perdeyle kapanmış ve siz perdeyi kaldırmak için uzun süreli uğraş veremiyorsunuz. çünkü umursayamıyorsunuz.

    yazı yazıyorsunuz mesela, ya da muhabbet ediyorsunuz. ortasındayken "aman neyse"cilik başlıyor.

    peki bu kişisel bir problem mi yoksa gerçekten ilacın görülen etkisi mi?

    ilacı üç aydır kullanıyorum. herhangi soyut bir meseleye sonsuza kadar kafamı takabilecekken, günlerce başka birşey düşünmeden o konuda derinleşebilecekken şimdi kitaptaki cümleye dahi kafamı takamıyorum. benlik nedir? ben kimim? bu soruları sorabilmeyi gerçekten çok özledim. benin peşinden koşabilmek için bırakıyorum.
hesabın var mı? giriş yap