• bohemian rhapsody'deki bismillah'larin kaynagi olan adadir.
  • birkac gundur buradayim, dun kullandigim sitma ilaclarinin yan etkisi yuzunden fena halde yandigimdan daha kumsala gitmedim. bari yazayim dedim...

    iki gun stone townda kaldim, kaldigim hotel zenji hotel gercekten cok guzeldi. sahibi chris cok yardimciydi ve yirmibesbin kere gidip rahatsiz etmeme ragmen her zaman g+lmseyerek cevap veriyordu. ben olsam verdigi paraya degmez diyip kapi disari ederdim kendimi :)

    ilk geldigim sabah stone townda dolastim bayagi, beit al ajaba gittim ama degmeydi, genel olarak muyeler kotu burada. sonra yolda yuruken, hintlilerin bir kutlamasina denk geldim. arabanin uzerine bir ses sistemi kurmuslar, arkalarinda dans ede ede sokaklarda bir tanrilarinin kutlamasini yapiyorlardi. en fotograf cekiyim derken, kadinlardan bir tanesi beni cekti, bir adam beni kiremit renginde toza buladi ve dans etmeye basladik. bir saat falan zanzibar`in yerli hintlileriyle dans ettik ki hayatimda gecirdigim en eglenceli vakitlerden birisiydi. arada sirada kadinlar gelip benimle dans etmek istiyordu, cocuklar elimi tutuyordu ve adamlar toza buluyordu. bir saatlik dusta o toylar zor cikti ama degerdi.

    ikinci gun stone town da yapacak fayla birsey olmadigi icin spice toura katildim. saat 3.30à kadar baharat tarlalarinda dolastik. guzeldi ama muhtesem sayilmaz. genel olarak yalniz basima, daha dogrusu kadin basima hem de musluman bir ulkeden geldigim icin herkes benimle cok ilgileniyordu. turda calisanlardan bir tanesi bana palmiye agaclarindan yuzuk yapip evlenme teklifi etti. sonra bir bileklik ve bir de kolye yaparak seti tamamladi :) genelde bana hidistan cevizi dusurup icirdiler, iray tarcin agacinin kabuklarindan verdiler. aksam yine forodhani gardens`a gittim. karanlik cokunce bir suru yemek tezgahi kuruluyor, zanzibari pizza yerken turdakilerden biriyle karsilastim. yemenli bir adamdi, birlesmis milletlerde kongo`da calisiyordu. sonra yerlilerden biri benimle konusmaya calisinca cok asiri tepki verdi, ortalik biber gaziyla doldu, ben de sinirlenip otele dondum, otel calisanlariyla bir bira icip yattim. tamam, ogrendik ki, o adam bicaklanmadiysa orada zanzibar istanbul`dan daha guvenli bir yer.

    ucuncu gun, pajeye geldim. teddys place diye bir yerde kaliyorum. hayatimda gordugum en eglenceli ve samimi yer. arkadas edinmem 10 dakikami bile almadi. genelde bir alman ve bir avustralyaliyla takiliyorum. alman birkac gundur buradaymis, bir aylik safariden gelmis ve simdiden buralari ve swahiliyi cok iyi ogrenmis. cok ucuza tanzanya yemekleri yiyoruz. neredeyse butcemden daha az harciyorum ve harika zaman geciriyorum. calisanlari ayri bir dunya... herbiri ayri bir roman karakteri olabilirler :) jay, suleyman, hasan, eddie butun sabah bana swahili ogrettiler, unutmazsam bayagi bir kalip ogrendim :) simdi hasan gitti, gunes yaniklarim icin ana aloe vera ozutu alacakmis. zaten dun gunes carpmasindan yataga dusmusken surekli gelip ziyaret ettiler, kalanlardan birisi doktormus, onu buldular ve aktirdilar. anti-sitma ilacinin yan etkisiymis, birakmami istediler. zaten zanzibar"da artik sitma yok denecek kadar azmis, kimse kullanmiyor.

    ozellikle de alman adami cok sevdim, hayatimda gordugum en arkadas canlisi ve rahat insanlardan, surekli beni paje`nin koyundeki ulunmasi en zor yerlere goturdu. tam bir gezgin ve nasil davranmasi gerektigini cok iyi biliyor. adam, gel dunyayi dolasalim dese isi gucu birakip dolasirim yani.

    geceleri kaldigim yer inanilmaz eglenceli oluyor, tanzanya birasi iciyoruz ve surekli ot dolaniyor. surekli afrika reggae muzigi caliyor. butun konuklar kafayi bulup, dans ediyor. cuma gunleri cok buyuk bir parti oluyormus, o da gelsin bir bakalim :) gunler cok eglenceli gecmesine ragmen zaman yavas akiyor ki sadece bir haftam oldugu icin bu muhtesem bir sey!

    butcemi asmadim, dusundugumden daha pahaliydi buralar ama bir sekilde utceyi dengelemeyi asardim galiba. 600 dolar butcem vardi, fayladan ne olur olmaz diye yuz dolar daha almistim, onu da hediyelere harcadim. ama ozellikle de iki kisiyseniz gunde 70 dolar raaht yeter. konaklama stone town`da 35 dolardi, burada 17 dolar dorm icin veriyorum. yemekler 7-8 dolar, bira 3 dolar civarlarinda. sigaraya fazla para verdim bir de burada cok ucuz degil. eger dormlarda kalirsaniz ve yemekleri tezgahlardan yerseniz gunde 50 dolara her sey icinde gecinebilirsiniz. ama daha azi icin ozelikle stone town`da zorlanirsiniz.

    aslinda su anda burada ne kadar guyel vakit gecirdigimi iyi anlatamadim cunku yaniklarim yuzunden hala canim yaniyor. ben 18-19 ulkeyi dolastim, ama acik ara en eglenceli yer burasiydi. belki de yalniz asima geldigimden ve ilk defa para problemi cekmememden kaynaklaniyor. keza genelde bunun yarisiyla seyahat ederdim. artik afrika`yi da bol bol dolasacagim. asya kadar ucuz degil ama olsun.

    evet, zanzibar kisa bir tatil icin cok guzel bir yer.... vaktim olunca tanzanya, uganda ve kenya`yi bir- iki ayligina dolasmak istiyorum.

    edit: kur farkından dolayı biraz karıştırmışım... 700 dolarla gidip, 120 dolarla döndüm, ki param kaldığı için son iki gün öküz gibi para harcadım. yani 7 günde 580 dolar hayli hayli yetti ki en az 100 dolar hediyeler falandı, duty free'den de 3 litre falan içki aldım.
  • afrika aciklarinda bir memleket. freddie mercurynin yurdudur. baharatlariyla meshurdur. zengibar diye anilsa da, bu sekilde (belki de sadece türkçede) telaffuz edilmektedir.
  • mutlu insanların adası: zanzibar

    bu kış soğuktan bıkan bünyem için hem deniz hem de kültür tatili yapabileceğim yerler ararken birçok kişiden methini duyduğum zanzibar'a karar verdim ve aralık ayında 1 haftalık tanzanya seyatine çıktım. biraz gecikmeli de olsa detaylı zanzibar deneyimimi aşağıda paylaşıyorum, umarım yardımcı olabiliriz gezginlere.

    seyahate hazırlık

    öncelikle tanzanya'ya giderken bir takım aşıları yaptırmanızda fayda var. sonuçta afrika'ya gidiyorsunuz ve kimse afrika'da hastalanmak istemez. gerekli aşı ve ilaçların bilgisine seyahat sağlığı merkezi'nin linkinden ulaşabilirsiniz ama yine de ben kısaca anlatayım. öncelikle zorunlu yaptırmanız gereken bir aşı yok. ancak 60 yaşını aşmamış herkes için sarıhumma aşısının yaptırılması tavsiye ediliyor. bunun haricinde tropikal bir adaya gittiğiniz için sıtma riskiyle karşı karşıyasınız. sıtma için de antibiyotik kullanmanız gerekiyor. bu antibiyotiğe seyahatten 1 gün önce başlıyor ve döndükten sonra da 1 ay kullanmaya devam ediyorsunuz. zanzibar'da en büyük arkadaşım olan ve direkt vücuda sürülen off tarzı sinek ilaçlarından sürekli kullandığım için sıtma ilacını seyahat dönüşünde kullanmayı bıraktım, umarım bir sıkıntı yaşamam*.

    gelelim vizeye. bordo pasaportlar için kapıda vize alıyorsunuz. aslında bunun adı ayak bastı parası. yeşil pasaport sahipleri ise kapıda vize dahi almadan vizesiz olarak direkt ülkeye giriş yapabiliyor. abd ve ab vatandaşları bile kapıda vize alırken yeşil pasaport sahiplerinin direkt giriş yapabilmesi biraz garip olmuş, türkiye'nin son yıllardaki afrika açılımı en azından burada işe yaramış gözüküyor. vize bedeli 50 dolar. bu parayı havalimanında pasaport kontrolünden önce ödemek zorundasınız. önemli nokta vize bedelini nakit olarak ödeyemiyorsunuz, mecbur kredi kartından çektirmek zorundasınız.

    ulaşım

    türk hava yolları'nın istanbul'dan her gün karşılıklı direkt zanzibar seferleri var ancak sefer saatleri çok kötü. sabahın dördünde havalimanına inince şok olacaksınız. çünkü havalimanı birçoğumuzun evinin salonu kadar bir yer. 4 tane direğin üzerine çatı yapmışlar havalimanı olmuş.

    gitmeden havalimanından otelinize götürecek güvenilir(bu çok kritik öneme sahip) şoför ayarlamanızı tavsiye ederim. yoksa havalimanı taksicileri siz fena halde kazıklayacaktır. zanzibar'da en büyük bütçeyi ulaşıma ayırın ve mutlaka güvenilir bir taksici bulun. çünkü sürekli çılgın gibi taksi kullacak ve para harcayacaksınız. örnek ulaşım masrafları yazacak olursam; havalimanından stonetown 10$, stonetown'dan paje beach 25$, stone town'dan nungwi 35$ gibi.

    gezilecek yerler

    stonetown unesco dünya mirasında yer alan zanzibar özerk cumhuriyetinin'de başkenti olan eski bir şehir. dünyanın birçok yerini görmüş biri olarak bu küçük şehir kadar karmaşık bir yer görmedim. dar sokaklardan oluşan tam bir labiret şehrin içi. navigasyonunuza da güvenmeyin, o kadar dar ki sokaklar gps sinyalleri bile çekmiyor. kaybola kaybola bulacaksınız her yeri. adanın genelinin aksine özellikle dükkan sahipleri ingilizce biliyor, onlara sorun yardımcı olacaklardır. stonetown kapılar şehri olarak da anlatılır. gerçekten şehirdeki her evin sanat eseri kapıları var. bu kapılardan o evde oturanların müslüman, hristiyan ya da hindu olduğunu desenlerinden anlayabilirsiniz. gerçekten çok farklı bir kültür.

    freddie mercury'nin doğduğu ev, kölelik müzesi, afrika'da ilk kez asansör kullanılan house of wonders, meat and fish bazaar şehrin görülmesi gereken diğer noktaları. şehirden bir bot ayarlayın ve mutlaka prison island'a gidin. private boatları kişi başı 12$'a ayarlayabilirsiniz. bu bedelin içinde gidiş dönüş ada ulaşımı, adaya giriş ücreti ve adayı anlatacak guide dahil. burada dünyanın en yaşlı kaplumbağalarını göreceksiniz, gerçekten eşsiz bir deneyim olacak.

    zanzibar tam bir baharat adası. mutlaka ama mutlaka baharat bahçesi turuna katılın. kişibaşı 25$ vererek bu eşsiz deneyimi mutlaka yaşamalısınız. bu turda birçok farklı baharat ve meyvenin nasıl yetiştiğini ve elde edildiğini görecek, aynı zamanda tatma imkanına sahip olacaksınız. bahçeye varır varmaz size bir guide atanacak ve detaylı bilgileri size aktaracak (bu guise sizden bahşiş bekleyecek, 5$ yeterlidir fazlasını vermenize gerek yok). burada size baharat satmak isteyeceklerdir sakın kazıklanmayın, şehirden yapın baharat alışverişinizi.

    gelelim denize daha doğrusu okyanusa. zanzibar'ın eşsiz sahilleri sizi bekliyor. okyanusların bence en büyük problemi olan gelgit sorunu burada da bizi bekliyor. ama neyseki ki eşsiz kumsallar bunu bastırıyor ve görmezden geliyorsunuz. ben tercihimi paje bölgesinden yana kullandım. adanın doğu kısmına denk gelen bu bölge dünyanın en iyi kite surf alanlarından birisi. aynı zamanda kireç inceliğindeki bembeyaz kumları ve turizme boğulmamış kalabalık olmayan sahilleriyle muhteşem bir yer. gelgit nedeniyle denize saat 11:00-17:00 arası girebiliyorsunuz. daha geniş zaman aralıklarında denize girmek isteyenler adanın kuzeyindeki nungwi bölgesini tercih edebilir ama kalabalığa hazır olun. dilerseniz şnorkel turu yapabilirsiniz. tam gün süren bu tur kişibaşı 45$ tutacaktır. turun içinde deniz ürünleriyle öğle yemeği, şnorkelle mercan turu, sandbank'lerde denize girme ve otelinizden turun olduğu yere ulaşım dahil.

    alışveriş

    zanzibar'a giderken ucuz el işi ürünlerin hayaliyle gitmiştim ama hiç öyle olmadı. öncelikle şunu söyleyeyim pazarlığa hazır olun! devlet teşvikiyle beyazlara kazık atılması gibi bir uygulama var. ada halkı için beyazların hepsi zengin ve hepsi kazıklanmalı. bir ürünün fiyatını sorduğunuzda aşırı ama çok aşırı yüksek söyleyeceklerdir. devamında ise "sen ne teklif ediyorsun" diyeceklerdir. işte burdan sonrası kritik derecede önemli bütçeniz için. gitmeden önce okuduğum yazılarda ne söylerlerse 3'te 1'ini teklif edin ve yarısında anlaşın demişti herkes. bunu bile pahalı olduğunu gidince gördüm. evet arkadaşlar, ilk söyledikleri fiyatın 5'te birini söyleyin ve 3'te 1'inde anlaşın! tatilde pazarlık yapmaktan yoruldum ancak buna mecbursunuz. kur farkından değersizleşen maaşlarımız sayesinde tanzanya bile bize pahalı geliyor!

    bir diğer kritik nokta ise kurlar. adanın heryerinde dolar geçiyor. 1 doları 2000 tanzanya şilininden çeviriyor herkes ama gerçek ederi 2300 şilin. önceleri direkt dolarla alışveriş yapıyordum ki sonradan kazıklandığımı farkettim. paranızı gidin bir bankada bozdurun ve herşeyi şilin ile alın. böylelikle %15-%20 daha karlı olacaksınız.

    kültürel hayat

    zanzibar'a gitmeden insanların bu fakirlikte bu derece mutlu olabilecekleri hiç aklıma gelmezdi. herkes mi mutlu olur bir yerde. insanların yiyecek yemekleri yok ama yine de dans ediyor, eğleniyor ve sosyalleşiyorlar. gezerken sürekli "jambo" demelerine hazır olun. jambo svahili dilinde merhaba anlamına geliyor. sürekli duyacağınız diğer kelime ise "hakuna matata". sorun yok, önemli değil gibi bir anlama geliyor ve dillerinden düşmüyor.

    herkes sizinle iletişime geçmek istiyor. soğuk avrupalılar gibi davranmayın ve onlarla konuşun. sizi, ülkenizi ve dünyanın geri kalanını merak ediyorlar. müslüman olduğunu öğrenince size ekstra bir sıcaklıkla yaklaşacaklar. türkleri ve türkiye'yi halkın büyük kesimi bilmiyor. köylerini ziyaret edin, emin olun güvende olacaksınız. birçok bebek ilk kez beyaz adam görecek ve muhtemelen ağlayacaklar, onlara sıcak davranın. çocuk dünyanın her yerinde çocuk, sadece üstleri başları kirli olacak ufaklıkların, kafalarını okşasanız bir kez gülseniz bile çok sevinecekler. beyaz adamlar onlara uzaktan bakıyor sadece, siz öyle olmayın. ırkçılıkla kirlenmemiş tertemiz kalpleri var çocukların. fakirliklerinde hepimizin suçu var bunu unutmayın!

    toparlayacak olursam, zanzibar ilk kez afrika'ya gidecekler için iyi bir lokasyon. hem afrika'nın keşmekeşliğini görecek hem de rahah ve güvenli bir tatil yapabileceksiniz.

    seyahatimin devamında tanzanya'nın en büyük şehri olan darüsselam 'a gittim. darüsselam hakkında merak edilenlere buradan ulaşabilirsiniz.
  • dunyaya freddie mercury* gibin bir yetenegi hediye eden ingiliz somurgesi kucuk, musluman adacik. bir de buraya ozgu bir esek turu var.
  • 1896 da ingiltere ile girdigi savasta ilk 38 dakika icinde teslim olan ulke.
  • thy direk uçuşlarına aralık ayında başladı, 6 saat 50 dakika sürdü. ben kiwengwa'da kaldım. havaalanına 1 saat uzaklıkta. şehir merkezine 1 saat uzaklıkta, nungwi'ye 1 saat uzaklıkta ve hepsi farklı yönde.

    -kiwengwa adanın doğusu, daha el değmemiş, direk okyanus ve denize girilemiyor ama güzelliğine diyecek yok. ama otel için önermiyorum. her yere uzak.

    -otelin ayarladığı taksi 100 dolar sabit fiyattı bu saydıklarımdan herhangi birine. ve pazarlık kesinlikle işlemiyor. daha ucuzunu bulursan ona bin diyorlar. aman dikkat.

    -merkezde freddie mercury cafe, doğduğu ev, tropik meyveler ve baharat alabileceğiniz pazar dışında bir şey yok. ucuz taksi bulamazsanız gitmeyin.

    -ülke müslüman çoğunlukta. kadınsanız ve merkeze gidecekseniz uzun bir şeyler alın yanınıza. pek hoş karşılanmıyorsunuz sonra gidip ilk bulduğunuz mağazadan dünya paraya uzun etek almayın.

    -nungwi beyaz kum turkuaz deniz, gidiniz. hatta orada otel ayarlayınız.

    -pemba adalarına küçük uçaklar gidiyor, feribotla uzun sürüyor.

    -hadi iyi tatiller
  • 25-30 ocak tarihleri arasında balayı tatilimi geçirdiğim, yeryüzü cenneti.

    gidecek olanlara nokta atışı tavsiyelerim aşağıdaki gibidir. benim burada değindiğim hususlar ile alakalı olarak başka mecralarda araştırma yapmanıza gerek yok; en taze ve doğru bilgiyi önünüze seriyorum.

    1- öncelikle belirteyim.. arkadaşlar ne tanzanya ne de zanzibar sizden aşı karnesi (sarı humma vs. aşısı için) istemiyor!!!! bu belirsizliğe bir nokta koyalım. is-te-mi-yor-lar! hala tatmin olmadıysanız, sahiller sağlık genel müdürlüğünü ve zanzibar'da kalacağınız oteli arayıp sorun ama cevap değişmeyecektir. boşu boşuna vücudunuza mikrop enjekte ettirmeyin.. ya da ettirin anasını satıyım, çok da umrumda.

    2- tanzanya'ya oranın saatiyle 3-4 gibi varıyorsunuz. hava alanı öyle sizin bildiğiniz hava alanlarından değil, çok küçük ve bilgi alabileceğiniz bir danışmanlık masası vs. bulunmuyor. pasaport kontrolünden geçmeden önce bir bilgi formu dolduruyorsunuz, parmak izinizi alıyorlar ve pasaportunuzu, doldurduğunuz form ile birlikte sizden alıyorlar. 15-20 dakika sonra (yoğunluğa göre değişebilir) pasaportunuzu vizeniz eklenmiş şekilde geri veriyorlar. daha sonrasında kapıdan geçiyorsunuz..(bkz: sonra bir ışık)

    3- indikten ve bavulunuzu aldıktan sonra, dışarıda sizi düdüklemeyi bekleyen 60 tane tanzanyalının arasına dalıyorsunuz. size güven veren bir tanesinin yanına gidin ve sizi "new afrıka" adlı ve zanzibar feribotlarının kalktığı limana (arabayla) 1 dakika uzaklıkta olan otele götürmesini söyleyin. pazarlığınıza göre yaklaşık 20 dolara sizi götürecektir; yol hemen hemen 20 dakika sürüyor. peki, neden bu otel? çünkü (a) hava alanında, ilk zanzibar feribotunun saati olan 7'ye kadar bekleyebileceğiniz düzgün bir yer yok; açıkta bir alan yapmışlar ama sineklerden durulabilecek gibi değil, (b) bu otel size "hoop hemşerim ne ayaksın sabahın bu saatinde, rezervasyonun da yok, sittir!!" demiyor, ama tabi bir çay-kahve siparişi vermeniz gerekir, usulden de olsa ve (c) otel size bir taksi çağırıyor ve 1 dakikalık bir seyahat sonunda limana varıyorsunuz, yani geç kalma telaşınız olmuyor; zira tanzanya'da trafik oldukça yoğun oluyor.

    4- saat 6.15 gibi limanda olacak şekilde otelden çıkın (6.13'te taksinin teker dönse kafidir) ve gider gitmez biletinizi alın (35-40 dolar arası değişiyor). azam marine & klimanjero fast ferry diye bir şirket yapıyor seferleri. siz taksiden iner inmez sırtlarında 'porter' yazan, boyunlarında isim kartı taşıyan adamlar bavullarınızı taşımak için üzerinize atlayacaklar. uyanık olun, ya bavullarınızı kendiniz taşıyın ya da yardım almak istiyorsanız baştan para pazarlığınızı yapın. tedirgin olmanıza gerek yok fakat ceplerinize hakim olun.

    5- deniz yolculuğu 2 saat sürüyor. gayet konforlu bir şekilde gidyorsunuz. varışta uyanık olun ve bavullarınıza sahip çıkın. büyük, kafes benzeri konteynerlerde gemilere yüklüyorlar bavulları. konteynerlerin üzerinde numaralar yazılı, o numarayı unutmayın. feribottan inince hemen bakınmaya başlayın bavullarınıza.

    6- zanzibar'a girişte bir kez daha pasaport kontrolünden geçiyorsunuz. bunun için yine önceden bir form doldurmanız gerekiyor. yanınızda kendi kaleminizi götürün, ordan kalem bulamayabilirsiniz.

    7- dönüş için biletinizi de limandan ayrılmadan önce alın. çünkü zanzibar'dan tanzanya'ya dönüşler gidişlerden daha kalabalık oluyor ve bilet bulamayabilirsiniz. bir an önce alın biletinizi kafanız rahat olsun!!

    8- zanzibar liman çıkışında bir taksi ile anlaşıp otelenize gidin ya da önceden kaldığınız otelden araç isteyin. her ikisi de olur fakat oradan bulacağınız taksi daha ucuz olacaktır.

    9- zanzibar'dan tanzanya'ya dönüşte yine new afrıka oteline gidin (taksi ile gidin, bavullarınıza dikkat edin, bavullarınızın kaç numaralı konteynerde olduklarına iyi bakın). ucak saatinize kadar otelin lobisinde, havuz başında ve çatısındaki thai restaurant'da takılabilirsiniz (biz 11.30 vapuru ile zanzibar'dan döndüğümüz için ve uçağımızın kalkmasına 14 saat olduğu için oda kiraladık; bu da tercih edilebilir ama oda kirası indirimle birlikte 170 dolar). saat 01.30'da otelden çıkıp taksiye binin ve hava alanına gidin. 20 dolara anlaşabilirsiniz taksiyle.

    10- ülkeden çıkarken yine bir form dolduruyorsunuz ve parmak izinizi alıyorlar. çok enteresan değil mi? ama yapacak birşey yok.

    onun dışında ne yapacağınız tamamen size kalmış. harika bir yere gidiyorsunuz, gözünüz korkmasın. keyfinize bakın.

    hakuna matata!!

    not: tanzanya-zanzibar hattını pırpırlı uçak ile de geçebilirsiniz çok daha kısa sürüyormuş ama biz uçaktan korkan bir çift olarak buna hiç tenezzül etmedik.
  • zanzibar'a darusselam kentinden feribot ya da uçakla ulaşmak mümkündür. 1,5 ile 3 saat arası süren deniz yolcuğu tek yön için ortalama 40$ dır.uçak yolculuğu ise tek yön için 50-70$ arası bir rakamdır.
    etiyopya havayolları ile addis ababa veya kenya havayolları ile nairobi aktarmalarıyla ,darusselam'a uğramadan direkt zanzibar'a ulaşılabilir.
  • sanırım bugüne dek en güzel tatilimi geçirdiğim, cennetten küçük bir parça...
    geniş bir zamanda bir şeyler karalayacağım, bundan sonraki meraklıları için...
hesabın var mı? giriş yap