• yunus bülbül boooğlum. hehehe. hani ucundan selim akıl sahabı bi adem evladıysan oturup bi yunus bülbül şarkısı dinleyim demezsin ya da okuldan yeni gelmiş, oturma odasında yere gazete serip televizyon karşısında yemek yiyen bi ortaokul öğrencisi değilsen bu abinin dizisini falan da izlemezsin. ama bu adam hep vardır arkadaş, mutlaka bir yerde bir vakit karşılaşılır. ulan hepimizin hayatından bir şekilde bi yunus bülbül geçmesi ne kadar korkunç be birader.

    kek saçlı yunus'um. yeminle o saçların üzerinde şöyle bi çikolata sosu gezdirseler garipsemem. vay gidinin. saçına makas, makine girmeyen, torna tezgahlarında hızarlara kestiren yunus'um.

    bir de hakikaten garip bir özgüveni vardır bu yumurtalı çiğköfte kardeşimizin. kadın kılığına girmiş haline de, klibindeki -nasıl tuttuysa artık o boya- saçları mora boyanmış haline de aha bu gözler şahit olmuştur. ayrıca kendisi keko ile eşeko adlı dizisinde, eşeklerle arkadaş da olunabileceği fikrini toplumumuza aşılayarak onları bir seks objesi olmaktan kurtarmış; bücür cadı'da köfte yaptığı tezgahı deviren göt kadar kız çocuğuna "na'piyürsün üle heyvanoğluheyvan" tümcesini ikindi vakti rtük'e yedirebilmiş anarşist ve devrimci bir figür olmasının yanısıra; müslüm gürses'le oynadıkları bir filmde müslüm'ün dayak yiyeceğini anlayıp araya girerek "bu gördügün adam kartal conavaridir. adamın bıyıgına solıncak gurar, sallana sallana agzına sıçar" repliğiyle aydemir akbaş ve osman cavcı'nın önderliğini yaptığı "başroldeki arabeskçinin götünün dibindeki yancı" ekolüne hızla dahil olarak ne kadar başarılı bir aktör olduğunu da gözler önüne sermiştir.

    yunus bülbül'ün; bir vakit türkiye üçüncü güzeli olan sezer güvenirgil'in hayatında, aldatılmış olmasına rağmen ikinci kez evlenmesine neden olabilecek nasıl bir iz bıraktığını harbiden çok merak ediyorum.

    inandık doktorlara ooyle boyle dediler, ayriluk defterini, elumuze verduler. oy nazli sevduğum, götümüza verduler.
  • süper kişilik? komik insan?

    kendisi bir xxx, yyy ve zzz 'dir.
    30 küsür albümü vardır, seri üretim yapmaktadır, bütün şarkıları birbirine benzediği halde biri bi öncekinden daha iğrenç olmayı başarabilmektedir.
    hatta pazar keyfi gibi magazin programlarına çıkıp elini kolunu sallaya sallaya şarkı söylemesi vardır ki, başlı başına bir intahar sebebidir. bu nitelik(siz)likte olan bir insanın epey bi para kazanıyo olması içime dert düşürür, üzer beni, böyle entryler yazmaya iter.

    "kimisi kahvede kimi barlarda, erkekler erkekler ah şu erkekler" cümlesinin geçtiği en yeni şarkısının klibinde kadın kılığına girmiştir ki her yiğidin keyfini kaçırabilcek bir manzaradır bu.

    işin en kötü tarafı bu insanın yaşlanma katsayısı ajda pekkanla eşittir. 10 yıldır yaşlanmayı unutmuş, kendini beni hayattan bezdirmeye adamıştır.

    bence pek bir sevimli değildir.
  • tgrt'de yayınlanan dizisinde, hatırlamadığım bir nedenle kendisine "sen de prens ol" benzeri bir laf edildiğinde şu cevabı vermiş olan şahsiyet:
    - ne prensi yow, benden çokoprens bile olmaz yow.
  • şimdi farkettim de hayvanat bahçesi gibi bir isme sahip bir adammış bu yahu. isminiz ne? -yunus.
    soyadınız ne? -bülbül

    e oldu olacak göbek adı da tapir olaydı yooooov!
  • hakkında bu kadar entry girilince ötmeye başladığını sandığım adam.
  • sozluk yazarlari bilgisayar basinda ahkam kesip gotlerini buyuturken, bulbul efendi aradan yeliz yesilmeni goturmustur. adaletin yok dunya ama neyse...
  • keko degil miydi bu? yardimci oyuncu olarak essek kullanir cunku herhangi bir insanevladi gelse oyunculuk yetenegini bastirir.. almanya'da cok unludur. (bkz: alamanci)
  • iki hayvan isminin birleşip ortaya böyle bir insan çıkartması çok ilginç.
  • yaklaşık 30 dakka önce yenibosna ptt'sine yanında biri süper minili, çirkin; diğeri normal minili, güzel iki kızla gelmiş adamdır. orda bulunarak bu adamın dengesizliklerine şahit olduğum için yazayım.

    havale kağıdı doldurması için yanındaki süper minili çirkin kızdan yardım istedi, kız havale kağıdını doldururken numara 31 yaz diye kendince espri yapmakla meşgüldü. kızın kulağına eğilip "amına korum" dedi ve kızdan terbiyeli ol biraz uyarısını aldı. ayrıca toplum içinde nasıl durması gerektiğini bilmeyen bu abimiz ikide bir bu kızı öpmekle (yanaktan) ve hatta kucaklayıp kaldırmaya çalışmakla midemi bulandırmıştır. emekli maaşını almaya gelen teyzelerin bakışlarını tahmin edebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap