• bir dönem avrupa'da italyan komünist partisi'nden sonra en güçlü komünist partidir (komünizmle yönetilen ülkeler hariç tutulduğunda elbette). ikinci dünya savaşı sırasında almanlara, sonrasında ise yunan faşistlerine karşı mücadelenin bayrağını taşımışlardır.
    türkleri en çok ilgilendiren özellikleri ise, 1. dünya savaşı sonrasında yunan ordusu anadolu'ya çıktığında buna karşı çok ciddi ve şiddetli bir tepki göstermiş olmalarıdır. öyle ki o dönemde tüm yunanistan'da gösteriler yapmışlar, el ilanları dağıtmışlar ve bu eylemlerinin karşılığında yüzlercesi idam edilmiştir. tüm bunları sosyalizmden gelen, şimdi insanlara arabesk bir şarkı adı gibi gelen, halkların kardeşliği inançlarından dolayı yapmışlardır. tabi işin acı yanı öteki kıyıda yaşayan halkın tüm bu olanlardan haberi olmamıştır. hala da yoktur.
  • 30 ağustos zafer bayramı vesilesiyle, "kardeşlerimizi öldürmeyin, venizelos ingilizlerin çıkarı için sizi anadolu'ya kardeşiniz mehmet'i öldürmeye getirdi" diye haykıran ve infaz edilen onlarca üyesini saygıyla anmak elzem.
  • 7 aralik 2008 yunanistan ayaklanmasi vesilesiyle kendilerine seslenmek istediğim partidir. tarihsel maddeci için bazen en anlamlı madde taştır. elini altına koyduğun zaman anlarsın.
  • web sayfalarinda, turkce de dahil olmak uzere, 12 tane dil opsiyonu var. turkce olana bakinca bilgisayarla ceviri degil de bizzat turkce bilen biri tarafindan cevrilmis gibi geldi bana. elemanlar haberler de dahil olmak uzere butun icerigi turkce ve 11 dilde daha guncelliyorlar. sapka cikariyorum.

    [http://inter.kke.gr/tr/ http://inter.kke.gr/tr/]
  • nam-ı diğer kappa kappa epsilon.

    bu partinin varlığını 12 eylül darbesi'nin hemen ardından öğrenmiştim.

    biz o yıllarda yunanlılara bol keseden nato üyeliği hediye edip ağustos böceği gibi kebap yaparken ege'deki komşularımız avantanın kokusunu iyi aldıkları için avrupa birliği'ne, o zamanki ismiyle aet'ye girme işini de çok ciddiye alıyorlardı. nitekim 1982'de tam üye olmuşlardı. tam da o dönemde birkaç kez yunanistan'a gidip gelmiştim. o sırada çocuk sayılabilecek bir yaştaydım, politik bilinç falan hak getire. orada aile dostlarımız vardı. esnaflık, tüccarlık yapıyorlardı; klasik sağ seçmen profili yani. avrupa birliği'ne küfredip duruyorlardı çünkü ülkeleri tam üye olduğunda yanlarında çalıştırdıkları işçilerin maliyeti iki üç katına çıkacaktı. sosyal haklar vermek zorunda kalacaklar, çalışma saatleri de kısalacaktı. bütün bu musibetlerin sebebi de avrupa birliği ülkelerinin desteğiyle parlamento'ya girecek olan yunanistan komünist partisi olacaktı. mnakodumun gominisleri.

    yunanistan'da komünist partisinin sembolleri, posterleri, bayrakları her yerdeydi. tam da bir genel seçim öncesine de denk gelmiştim, kke mitingler, yürüyüşler yapıyor, çoluk çocuk herkes orak çekiç kıpkırmızı sokaklara dökülüyordu. kke'nin sıradan bir parti olması çok tuhafıma gitmişti çünkü türkiye'de komünist kelimesini sarfetmek bile yasaktı. komünizm o yıllarda bizim öcümüzdü. anarşiklerdi onlar.

    beni misafir eden dostlarımızın yanında çalışan elemanlarla konuşuyordum, çoğu seçimlerde komünistlere oy vereceğini söylüyordu. nasıl yani ya? komünist dediğin illegal olurdu. öyle oy moy verilmezdi onlara. aklım almıyordu. komünist dediğin iktidara sadece cebren, kan dökerek el koyardı. biz anamızdan babamızdan, evren amcamızdan öyle görmüştük.
  • "reform mu, devrim mi" tartismasinda devrimden yanaymislar da o yuzden parlamentoyu koruma gorevi ustleniyorlarmis. "isbirlikcilerden gina gelmis" de o yuzden polisle el ele kolkola iscilere ve anarsistlere saldiriyorlarmis. "yunanistan'da baska sosyalist yokmus" da "halk iktidari diyen yokmus" da o yuzden isbirligi yapmiyorlar, anarsistlere saldirmayi dogru buluyorlarmis. ya ya..

    merkez komite de aciklama yapmis lan. ohh...yasasin merkez komite. hemen bir kafiye doktureyim:

    kke'ye dil uzatma sebepsiz
    sen sokaga yine cikardin ama
    merkez komite kimdi bilemezdin serefsiz
  • parlamentonun yılmaz bekçileri. şimdi kalkmış bizim mübalağa manyağı denyo kemalistler, aptal milliyetçiler ve yüzsüz liberaller gibi "üç tane molotof otorok dövröm olmazük" çekiyor. hey allahım ya, yunan yaygarayları türkiye'den çıktı lol. yemin ederim cevher dolu bu topraklar. burjuvazinin oyununa alet olan anarşistler diye esmeye başladılar gene. lan bu stalinistler hiç değişmeyecek. adamlar için 1936'dan beri ne memleket fark etti, ne zaman, ne mekan. parlamentoya girmiş, koruyup kollamışsın hala burjuvazinin oyunu diyor yahu. çüş artık.
  • 'kuzudan post yunandan dost olmaz' diyen gerizekalılara inat sitesini türkçeye çevirip bize selam çakmıştır.
  • nasıl bir kafa bu kadar potansiyeli olan bir referandumda geçersiz oy kullanmayı strateji olarak belirleyebilir?

    çok basit, cevabını vereyim mi: çünkü syriza, referandumdan hemen sonraki açıklamalarında da açıkça defalarca kez anlattığı üzere (umudunu dürmüş solcumuzun anlamamakta ısrar etmesine bakmayın siz) şunu sordu halka: bu şartlarla borcu ödeyelim mi, ödemeyelim mi?

    bakın belki ıq'nuz düşüktür bir kez daha yazayım:

    "borçları ödeyelim mi ödemeyelim mi" değil.

    neymiş:

    "borçları bu şartlarla ödeyelim mi, yoksa başka şartlarda mı ödeyelim"

    syriza iktidara nasıl gelmişti efenim:

    "borçları ödemeyeceğiz"

    bir ayda yurdumun umutsuz vaka solcusunun "işte ödemeyecekler, vuhu allahuekber" seviyesinden "işte ödeyecekler ama troykanın şartlarıyla değil, vuhu allahuekber"e gelmesinin cevabını siyaset bilmi değil psikoloji verebilir.

    özetin özeti: pampa, kke borçları gayr-ı meşru buluyor. syriza'ysa ödeme şartlarını. kaptın?
  • ama çok sekterler ve kendilerini yalnızlaştırıyorlar.

    bebişim, lenin de geçici hükümeti siktir edin, iktidar sovyetlere derken yalnızlaşmış, sekter bir görüntü çiziyordu. hatta öyle ki partisinin kemik tabanına bile bu sözü dinletemiyordu.

    anam babam syriza övecekseniz, cesur olun övün. syriza, elindeki potansiyele göre siyaset yapıyor der çıkarsınız işin içinden. "büyük siyaset" diye diye yapmadığınız ilkesizlik kalmadı. bir syriza öveceksiniz bu kadar zor mu?

    yunan halkının payının olmadığı bir borç için "ödeyelim mi?" değil de "nasıl ödeyelim" diye soru yöneltirseniz tabii ki komünistleri yanınızda göremezsiniz. tabii ki sizin oyununuzu reddederler, yahu bunu anlamak bu kadar zor olmamalı.

    biliyorum sizin zeka seviyeniz için bile zor değil. ama sorun şu, syriza öveceniz övemiyorsunuz. o yüzden "ykp gerçek siyasetten kaçıyor, ykp yalnızlaştı" gibi cümlelerle yandan yandan geçmeye çalışıyorsunuz. biz hatırlamıyor muyuz referandum öncesi "syriza ımf'ye posta koydu, eleştiren solcular nerede" hezeyanlarınızı... şu syriza 10 saniye dik dursa tepemize çıkarsınız zaten de adamlarda 10 saniyelik dirayet bile yok.
hesabın var mı? giriş yap