• orijinal adi giorgios stylianou seferiades olan muthis sair. "elen dunyasinin koklu hissiyatinin etkisinde yazmis oldugu seckin siirler" icun 1963'de nobel aldi. afrika'da ve italya'da diplomatlik yapti. guney ruzgari siiri favorimdir:

    "içinde hançerlendiğiniz hamamı unutmayın."

    ellerimde bu mermer başla uyandım dirseklerimi
    yoran,nereye koyacağımı bilemediğim. bir düşe
    yuvarlanıyordu baş,ben düşten uyanırken, böylece
    birleşti yaşamlarımız,şimdi ayırması güç.

    bakıyorum gözlere,ne açık ne kapalı, konuşmaya çalışan
    ağıza konuşuyorum, tutuyorum derinin ötesine çökmüş
    yanakları. gücüm fazlasına yetmiyor.

    ellerim kayboluyor,sonra dönüyor, sakatlanarak.
  • antik yunan'ın anımsanışı:

    "an olur her şey göçer ve her ses
    ilk kez işitilmişçesine düşer sanırsın
    mermerin ya da ağacın avcuna
    ve göçer insanlar doğurup heykelleri."
    (yorgo seferis, "seçme şiirler"den)
  • izmir dogumlu nobel ödüllü yunan şair. olum, yabancilasma uzerine yazar durur. eserleri arasında ‘‘dönemeç’’, ‘‘sarnıç’’, ‘‘ardıç kuşu’’, ‘‘seyir defteri’’ sayılabilir. butun siirleri ozdemir ince cevirisiyle varlik yayinlarindan cikti.
  • bu melissaki can olmasa bırakınız evini görmeyi, adını dahi duyamayacağım edip.

    -seferis'in evi de buralardaymış
    -seferihisar mı, urla'dan sonraki çıkış işte...
    -seferihisar değil, seferis!

    (ve tanrı, cehaleti biz mutlu olalım diye yarattı!)*
  • yorgo seferis şöyle yazmış güncesine 26 şubat 1947 çarşamba günü ("bir şairin günlüğü", iş bankası, 2004; s.105. çev.: alova) :

    "bugün yunanistan'da herhangi bir taşın altını kaldırın, altından nefret çıkar; şiddet çıkmazsa şanslısınız. dengemi sağlamak başlı başına bir uğraş benim için."

    *

    attım "yunanistan" sözcüğünü, koydum yerine "türkiye"yi! kendine saygılı kim basmaz şimdi imzasını bunun altına? ben bastım gitti.
  • "yönettiklerine karşı silaha sarılmak, görevlerini yapmayan ve tahttan indirilmeyi hak eden kötü hükümdarın özelliğidir."
    (seferis, "bir şairin günlüğü")
  • kaçış

    bundan başka bir şey değildi aşkımız:
    gider, dönerdi gene ve bize
    gözleri kapalı, uzak, çok uzak
    mermerleşmiş bir gülümseme getirirdi
    yitik sabahın otunda
    garip bir deniz kabuğu
    ruhumuzun inatla açıklamaya çalıştığı.

    bundan başka bir şey değildi aşkımız:
    sessizce yoklardı çevremizde ne varsa,
    açıklamak için ölmek istemeyişimizi
    bunca coşkuyla.
    ve tutunduysak başkalarının bellerine,
    vargücümüzle sarıldıysak boyunlarına,
    soluğumuz karıştıysa
    bir başkasının soluğuna,
    ve yumduysak gözlerimizi, bundan başka
    bir şey değildi:
    bu derin acıydı yalnız, tutunabileceğimiz,
    kaçışımızda.

    çev. cevat çapan
  • gövde ölür
    su sulanır
    ruh duraksar
    yel unutur
    hep unutur
    ama alev değişmez

    yorgo seferis
  • biçim yıkıcı ve gelenek karşıtı bir dil, inceden antik yunan mirası ve mitolojisi ve bu adam bir yunanlı.. batı edebiyat kanonunun evrensel görmek istediği değerlerini meşrulaştıran ve modern avrupa'nın antik ruhlarla varolmasına inanmak istediği tarihsel bağlarını içten içe gerçek kılan bi durum bu, ki seferis'in şiirin kendisini bu yönüyle sorguladığını sanmıyorum.

    her neyse, tüm bunlar bi yana duru ve kısa şiirleriyle benim egeli hissiyatıma dokunan bir zatı muhteremdir, işte o zaman sevdiğim izmirli biraderimdir..

    o eşsiz şiiri şöyle buyurur:

    denize yakın mağaralarda

    denize yakın mağaralarda
    bir susuzluk duyarsın, bir aşk, bir çoşku
    deniz kabukları gibi sert
    alır avucuna tutabilirsin

    denize yakın mağaralarda
    günlerce gözlerinin içine baktım
    ne ben seni tanıdım ne de sen beni
  • nikos kavvadiasla tanışmaları, arkadaş olmalarına rağmen, urla'daki evine ziyaret için gittiği gemide güverte görevlisi olan kavvadias'ı tanımamazlıktan gelmiş, onu herkesin önünde küçük düşürmüştür. bu hikayeyi de kavvadias hayatının son gecesinde bir arkadaşına anlatmış, içinde seferis için kalan ukteyi dillendirmişti.
hesabın var mı? giriş yap