• puanı düşük olmasına rağmen ortamı süper olan okul. okul küçük, küçük olduğu içinde herkes birbirini tanıyor. ayrıca yeni müdür yardımcısı okulun havasına neşe katmıştır...
    ama mekan aynı mekandır...

    bir anı

    ders edebiyattır ve herkes standby modunda durmaktadır. bi anda önümdeki camdan içeri koca bi ağaç dalı girer. ben ise ne olduğunu hala anlamamış bi şekilde camdan içeri dooru sallanan dala bakmaktayım. tüm sınıf standby modundan çıkıp yarılma efektleri ile dolu bi hale gelmiştir. kafamı dışarı uzattıımda anladım ki dışarıdan şuursuz tinercinin teki her sınıfa dal sokuyomuş
  • ankaranın ilim irfan öğrenmeye en müsait bölgelerinden biri olan telsizler muhitinde kurulmuş olan, her iki üç senede bir öss türkiye birincisi çıkarmayı adet haline getirmiş güzide okulumuz. eşref sağlık , hüseyin toprak gibi fenomenleri ve çinçin delikanlıları ile yakın münasebet geliştirmeye elverişli olması gibi artıları ile bir dönem tercih formlarında kendisine en üst sıralarda yer bulabilmiş olsa da şimdi ne durumdadır bilemiyorum.
  • öss de türkiye de derece yapacak öğrencilerle, öss adayı olamayacak kadar duyarsız öğrencilerların aynı ortamda eğitim gördüğü yer. çinçin okul civarında artık bir efsane olarak kalmıştır.
  • etrafınadaki mahallede, takriben 5 (yazıyla beş) yaşında olan yaşam formlarının, gelip geçenlere "bi beşlik çaksana, bi beşlik çaksana lan amına coyduğum" diye seslendiğine şahit olduğum, büyük bir deney alanı olduğundan şüphelendiğim, okul çarpı 0.0001.
  • bu senenin öss sözel birincisini * çıkardığı gibi yıllar önce benim gibi bir kazmayı da çıkarabilmiştir.
  • zeynep gül ve selçuk çağlayan gibi iki süper şahsiyeti çıkaran okul... 7 senemi verdim kendisine... çok lanet etmiş olsamda yemediğim haltın kalmamasına izin verdikleri için hepsine teşekkürlerimi iletiyorum...
  • bitirene kadar nefret ettiğim, ama bitirdikten sonra sık sık ziyaretine gittiğim anadolu lisesi
  • dönemin müzik öğretmenine marş yazdırarak kurumsallaşma adına önemli bir adım atmış olan okuldur, okulumdur. yalnız, benim zamanımda okulun adı yıldırım beyazıt değil, yıldırım bayezid anadolu lisesiydi. bir de müzik öğretmenliği, müdür yardımcılığı ve servis şoförlüğü görevlerini aynı anda yürüten mustafa kalemli adlı biri vardı yanlış hatırlamıyorsam.
    ayrıca diğer efsaneleri için:
    (bkz: hürol sürmeli)
    (bkz: hüseyin demir)
    (bkz: hüseyin çoban)

    edit: imla.
  • 97’de çıktım bu okuldan ve nerdeyse o 7 senenin her biri kazınmış zihnime. şimdi bile, dönüp baktığımda sanırım tüm dost diyebileceklerim bu okuldan. gittim yine, geçen seneydi sanırım; bi sızladı burnum direği. saflığı salih alptekin’de, masumiyeti de sanırım burada kaybettim.
  • en güzel anıların ve en güzel arkadaşlıkların menbaı olmuş güzel okul. eğitimi de gayet iyiydi ve yukarıda ismi zikredilenlerin yanında mutlaka anılması gereken efsane hocalar vardı. muhtemelen bu; yukarıda yazan kardeşlerimin bizden sonraki dönemlerden olması yüzündendir. mesela tarih hocamız murat sılay'ı anmadan, okulun spor dallarındaki başarılarının mimarları fatma atilla, nazmi özmen, kaya toraman hocalarımı anmadan, edebiyat hocamız cazibe ayıkoğlu'ndan bahsetmeden ybal tarihinden bahsedemeyiz. ayrıca mahallenin* sallamalı bebelerinden koca göbeğiyle son nefeste kaçıp kendini müdür odasına kitleyen müdürümüz osman cehri'ye de bir parantez açmak lazım.

    not: hey gidi günler be! cidden özlemişim...
hesabın var mı? giriş yap