• 1999-2005 arası ayda iki pazar gittiğim kafe idi. sahil boyunca daha iyisine rastlamadım her açıdan.

    bu arada beşiktaş-sarıyer sahilden yürüyerek 5 saat çekiyor.
  • istanbulu istanbul yapan yerlerden biridir.

    1998'e kadar tamamen kir kahvesi seklindeydi, o yillardan sonra yavas yavas daha luks bir gorunum almaya basladi, su bardagi yerine cam fincanda vermeye basladilar mesela, sonra birden bire mutfak cikti, yiyecek de vermeye basladilar. 2000'lerde iyice populer oldu ve kalabaliklasmaya basladi. hava guzelse cumartesi ve pazarlari saat 10.30'dan sonra gidilmesi insana eziyet verebilir.

    mekan yapisi yillar icinde degismistir. ilk onceleri uzerinde sadece asmalar vardi ve disaridaki kucuk sokakta masa yoktu, mutfak zaten hic yoktu. icerisi izbeydi. sonralari disariya masalar geldi, ust taraf tente ile kaplandi. kalorifer eklendi, kis konforu artti. bu sene ise, tente yerine cam bir acik cati yapildi, asmalar tekrar tutturulmaya baslandi. bu senenin diger ilginc yeniligi ise yaklasik 8 seneden sonra ilk defa bardak varyasyonu getirmis olmalari, artik cayinizi buyuk incebelli bardakta da icebiliyorsunuz.

    sahibi "osman amca" almanya'da kazandiklari ile almis burayi diye biliyorum. tikilesmesinden sikayet edenlere adamin diger seceneginin burayi luks bir restoran ya da gece kulubu olmak uzere kiralamak oldugunu hatirlatmak isterim. bu yuzden sikayet etmek yerine sukur etmek gerekir aslinda belki de...

    yemeklerine gelince: sutis gibi bir yemek gecmisine sahip olmamasina ragmen bu kadar iyi bir mutfaga sahip olmasi acikcasi beni sasirtiyor. sahanda yumurtayi bunlar kadar iyi yapan yer kesinlikle yok, sutis, kale, hepsini tek tek test ettim, bu kaliteyi tutturamiyorlar. elde yapilmis koftesi de hayret verecek kadar kalitelidir. ama en onemlisi sudur ki, yillardan beri buradaki cayin tadi ve kalitesi degismemistir, cok ama cok buyuk basaridir.

    bu arada kale, sutis gibi yerlerle karsilastiranlar buyuk hataya dusmektedir. bu hatayi anlamaniz icin disaridan aldiginiz seyleri alip bu mekanlara gitmeniz onerilir. yenikoy emek cafedekiler, her tur yiyecek olmasina ragmen disaridan getirilen yiyeceklere genelde hic ses cikartmamaktadirlar. tarihi yenikoy firinindan borek ya da kurabiye alip da gidebileceginiz baska bir mekan yoktur yani. gercek bir kahvenin tavri da bu olmalidir bence...

    mekanin mudavimleri gercekten de her kesimdendir. ogrencisi, tikisi, sosyetesi, rumu, ermenisi, akademisyeni de fukarasi da gelir buraya. boyle cok fazla yer kalmadi dogrusu.

    asiri kalabaliktan kaciyorsaniz, sabah erken, gece gec saatleri, sonbahar ve ilkbaharin ilik gunlerini ve herhangi yagmurlu bir gunu tercih edin. ozellikle yagmurda gelen giden pek olmaz, cam catinin altinda, bir fincan yaninda, yagmur yiyen bogazicini izlemek gibi bir keyif hala cok az yerde var...
  • yeniköy'de çayı 2 tl ve menemeni 12 tl'ye satan tek mekandır ve en iyi manzaraya sahiptir kanımca.
  • sıkma portakal suyumdan kurtcuklar çıktıktan sonra bir daha gitmediğin mekan. önce çalışanlar portakal parçacığı olduğunu iddia edip direndiler. sonra kurtcukların hareket etmesiyle özür dileyip hesabı almadılar. herkes kahvaltısını yaptı karnını doyurdu. kurtcukları da pelinimmm içti. gerçi onu da canlı oldukları için yüzeyde gezmişlerdir. sen pipetle dibini içtin diyerek ben teselli ettiler sağolsunlar. öyle işte bir daha da gitmedim. manzarası güzeldir ama kurtlardan önce severdim.
  • bogaza nazir, sirin mi sirin, salas ve sicak bir kahvedir yenikoy'de. defalarca soylenmis menemenlerinin lezzeti ve calisanlarinin yardimseverligi. bunlarin yaninda cakal isletmeci mantigiyla hareket edilmemesi baska bir guzelligidir. bir bardak cayi 2 liraya satar.kahvaltisi karsisindaki ozsut'ten daha ucuzdur ve super lezzetlidir. haftasonu sabahlari sira beklemek gerekir ama o kadar sirin bir yerdir ki hava musaitse beklemeyi goze alir insan.
  • yeni yetme bi üniversite öğrencisi ve acemi istanbullu zamanlarımın güzelliklerinden biri. boğazdan geçen gemileri izleyip dalgasının vuracağı dakikayı tahmin etmek gibi heyecanlı oyunlar oynanabilir burada. eğer denizden yana en kenarda oturuluyorsa bu oyunu oynamayanları ıslatarak cezalandırır deniz. bi ara kapanıp tekrar açıldıktan sonra bir defa gittim sadece, eski tadı mı kalmamıştı, yoksa ben mi öyle hissettim bilmiyorum.
  • kahvaltısı güzel ve hesaplıdır. kişi başı 22-23 lira gibi bir fiyata tıka basa doyulabilir, üstüne kahve de içilebilir.
  • denize sıfır bir mekanda menemen ancak bu kadar bol malzemeli ve bu kadar uygun fiyatlı olabilir..20 yıl önce öğrenciyken de güzeldi, şimdi de güzel.
  • fırsatınız varsa haftaiçi sabah gidin. gerçi sıra beklemeye değer yeniköy'den baktığınız beykoz manzarası ama niye bekleyesiniz. güzelim boğaz'ı çay kahve ile izlerken insani fiyatlar ödemek istiyorsanız emek kafe ideal. sabah 9-10 gibi müthiş, anca üç-dört masa dolu oluyor.
    hava da bugünlerdeki gibi dışarıda oturulabilir durumdaysa güpgüzel mekan efendim. hemen karşıda beykoz - yeniköy motor iskelesi, pas kızılı tankerler, ışıltısıyla, yunuslarıyla, gemi düdükleriyle güzelim boğaziçi.
hesabın var mı? giriş yap