• seviyorum bu kelimeyi, hatunumuna yavrum demek, telefonu açınca yavru napıyorsun bakayım demek hem benim hissini uyandırıyor aynı zaman da o kadar da ciddi değil.
  • yaşı sizden küçük sevgiliden duyulduğunda çok hoş hissettiren kelime.
  • eğer karıştırmıyorsam bu filmde bir "bağrına taş basma" olayı vardır ki, aslında filmin teması budur.

    filmin elementlerinden birisi 40cm e 10 cm boyutlarında, grimsi lacivertimsi ve hatta siyahımsı bir taştır. yavrusundan ayrı kalan anne yıllarca bağrına hakikaten taş basar (yahu!). özünde korku filmi bu, aklıma geldikçe ürperiyorum.
  • 1970 yapimi bir aysecik filmi. reji orhan aksoy, senaryo hamdi degirmencioglu. (gerçi ayse artik aysecik ebatlarinda degildir.) güzel insanlarin oynadigi güzel bir türk filmidir. konusu kisaca söyle:
    emine'nin * kocasi ali * askere gider. emine de kundaktaki bebesiyle * ile bir basina kalir. kizini da alip bir evde hizmetçi olarak çalismak üzere sehre gider . iste bu noktada kader aglarini örmeye baslar. çünkü ev sahibi kötü kalpli kadin suzan avci ve kumarci kocasi önder somer'dir. bir dalavereyle ayse'yi annesinden alirlar ona da kizin öldü derler. aradan uzuuun yillar geçer. kader durdugu yerde sikilmis olacak ki tekrar aglarini örmeye karar verir ve dagilan aile birlesir.

    güzel insanlardan bazilari için:

    (bkz: semra sar/@wunsch vertrauen)
    (bkz: önder somer/@wunsch vertrauen)
    (bkz: münir özkul/@wunsch vertrauen)
  • eski turk filmlerinde cuneyt arkının sevdiceklerine hitap şekli*
  • agzina yakisip yakismama durumu var bu hitabin.

    kimisi der nasil egreti durur, kimisi der icin kimil kimil olur, salak salak mutlu olursun, kendini yavru ceylan gibi hissedersin, tekrar desin diye beklersin, oy.
  • favori hitaplarımdan biridir. duymak da söylemek de çok hoşuma gidiyor. dolu dolu yavvvrrum demek aşşşırı tatmin edici. canım sevgilime 7/24 yavvvrrum diyebilirim.
  • bu filmi izledikten sonra annelerin neden "seni doğuracağıma taş doğursaydım" dediklerini daha iyi anlar oldum. çünkü neden?

    taş (özellikle karataş), kendisi evlat olmadığı halde evladın yerine geçebilen cevhere denirmiş de ondan. günümüzde pek tercih edilmese de, taş basma, bağrına sıcağını bastırarak soğuğunu ve dahi evlatsızlığın boşluğunu gidermeye yönelik uygulanan bir yöntem. (filmden öğrendim)
    çocukken izlediğim bu filmde açık ara en iyi oyunculuk ödülünü de hak eden bu karataş zihnimde öyle bir yer etmiş ki, filmin adını hep karataş sanmış, konu açılınca da herkese "nası bilmezsin hani karataştı hatta filmin adı" diye çıkıntılık yapmıştım. değilmiş, yeni öğrendim. heyecan meyecan kalmadı şu dakka itibarıyle.
  • ben bu hitap seklini cok seviyorum ama cocuklar icin. böyle karsimda boncuk boncuk gözlerle bakan bi velet gördügüm zaman, kndimi tutamadan:
    ' allahim, yavrum ya, yerim ben seni' diyerek salya akitiyorum, aninda mincirarak gididan kokulu bi öpücük, onlardan da yanaga bi öpücük aliyorum, deli gibi neseleniyorum.
  • en güzel hitap şekillerinden biri olabilir. herkese yakışmıyor tabii. duyduğumda hoşuma gitmesi için sevdiğim birinin söylemesi gerek. ama aynı zamanda tatlı geliyor bana ya, bence çok tatlı.
hesabın var mı? giriş yap