• masallarda anlatılan lanetli yerlerden farkı olmayan garip, kadersiz, tuhaf ada.

    adanın geçmişi çok öncelere dayanmaktadır, her nedense istanbul'a sahip olan tüm devletler adayı lanetli, kötü işlerini yapmak için kullanmışlardır. ada ilk olarak bizans
    döneminde kullanılmıştır. bizansın meşhur zindanlarından bir tanesi de bu adaya kurulmuştur. denizin ortasındaki bu mekan, bizanslılar için büyük bir korku kaynağıdır, zira adadan zindandan başka hiçbir yapı yoktur.

    bizans'ın yıkılışından sonra ada uzun seneler kullanılmamıştır. ancak osmanlı devleti'nin son dönemlerinde, kontrolün iyice padişahın elinden gittiği, otoritenin iyice sarsıldığı dönemlerde bir ingiliz kont sessiz sedasız adaya yerleşir. adadaki bizans'tan kalma zindanı restore edip, kendine bir şato yaptırır. bu dönemden adaya istanbul'dan teknelerle çeşitli kadınların götürüldüğü görülür. zira rivayete göre adamın oldukça problemli biridir. hatta öyle ki, malikanesinin zeminini bu getirttiği kadınların saçlarıyla kaplatmıştır, şatonun her yerinde tabanlar saçla döşelidir.

    bu kont öldükten sonra ada yine ıssız bir dönem geçirir. ancak cumhuriyetin ilanınından kısa bir süre sonra, ada en masum misafirini ağırlar. heybeliadalı bir balıkçı, başkasıyla evlenen sevgilisini unutmak için kendini adaya hapseder. senelerce orada yaşayıp kederini unutmaya çalıştıktan sonra o adada yaptığı küçük kulübesinde ölür.

    bundna sonra adanın kanlı günleri tekrar başlar. darbe sonrası askeri hükümet idamların merkezi olarak kısmetsiz adayı seçer. adnan menderes ve arkadaşlarının çoğu bu adada infaz edilir. daha sonra adaya istanbul üniversitesi su ürünleri fakültesi kurulduysa da, bu yapı da çok uzun ömürlü olamamıştır, sonuçta ada yine tek başına beklemektedir.

    vapurla kınalıada'ya yaklaşırken yassıada'nın siluetini görmeniz mümkündür. bizans zindanı, ya da nam-ı diğer hapishanenin yıkıntıları uzaktan da olsa görülür, adanın yalnızlığını iyice farketmenizi sağlar. dünyada kader diye bir şeyin olduğuna, hatta mekanların da kaderleri olduğuna sizi bir anlığına da olsa inandırır.
  • adnan menderes ve demokrat partililer burada sadece yargılanmıştır. asılma işlemleri imralı adasında gerçekleştirilmiştir.
  • beynine beton dökülmüş zihniyetin bir klasik olarak ırzına geçtiği ada. dalga geçer gibi, zaten 3 karış olan adaya geniş bir cami de yapılıyormuş. içindeki tarihi şato'yu da sünger bob şatosu yaparlarsa şaşırtmazlar.

    madem turistik birşey yapıcaksınız neden hiçbirinizin aklına temalı, parklı bir şey gelmiyor, neden hep beton hep beton sayın amına koduğum?!
  • üzerine bir demokrasi müzesi'nin kondurulacağı günü sabırsızlıkla bekleyen ada.
  • - alo ahmet...

    + buyrun reisim, dinliyorum.

    - not al...

    + emredersiniz...

    - buuu... yassıada var biliyorsun... hani iktidar suistimali sonrası gönderilebiliyor insanlar...

    + emredersiniz... yani, evet, biliyorum... buyrun efendim...

    - şimdi buuu... orayı bir şekilde şeytmek gerek... hani bu bizim ileri dikt... ileri demoktra şeyimiz hani tepki çekiyor ya... böyle yarın bigün beni de oraya şeytmek isteyenler, buna tevessül edenler olabilir...

    + anlıyorum efendim. buyrun efendim.

    - sen bi programa al da, oraya yönelik algıyı bir değiştirelim yaw... namaz kılan hacca giden insanların yargılanabildiği, asılabildiği bir yer yok artık ülkede mesajı şeydelim...

    + paralel değilseler tabii, di mi efendim?

    - hah, aferim! işte bak seni bunun için sınıf başkanı yaptım, yani bu mesajları çok doğru vermek gerek. suç işleme özgürlüğü olan alnı secdeliler hangileridir, bunu çok net şeyapmak lazım halka. konuş orada bir, konuyu bir şeyapalım ki benim uykularım kaçıyor lan!
  • darbe döneminde en rahat günlerini yaşayan, ileri demokraside talan edilen adadır.

    orta doğu'ya demokrasi yaramıyor.
  • yargilamanin yapildigi mahkeme salonuna ve ada icine yapilacak ufak degisiklikler yeterli olabilecekken; klasik akp mimarisi uygulanmis ve ada dumduz edilip griye boyanmis.

    3-5 tane agac serpmisler araya da sadaka gibi.
  • akp'nin tecavüz ettiği bir diğer memleketim güzelliğiydi. neyse ki sivriada'ya dokunamadılar şimdilik, onu da yat parkı yapacaklarmış yakında ya o da üzücü. son demlerinde gidip keyfini çıkartmak lazım, şimdiden şantiye havası var zaten, ne kadarını yaşayabilsek kardır.

    açıkcası çok üzgünüm adanın kaderinin bu olduğuna. bu güzel istanbul'un bilinmeyen incilerindedi sivriada ve yassıada. rant hırsı ve yozlaşmış bir zihniyetin kurbanı oldu, beton yığınına çevirildi. koskoca istanbul'da kongre merkezi yapılacak başka yer yoktu değil mi?

    böyle bir ihtiyaç yoktu, istanbul'un yığınla kongre merkezi var zaten. denizin ortasındaki bir adayı olduğu gibi bırakamadılar ama, izlerini bırakacaklar ya, dokunmak zorundaydılar. üzerine beton sıçıp sıvadılar.

    yazık, gerçekten üzücü.
  • 1200 kişilik caminin neden yapıldığına bir türlü anlam veremediğim ada.
  • 1200 kişilik camisi olan ve fakat ikamet eden kimsenin olmadığı ada.
hesabın var mı? giriş yap