• kurt vonnegut, a man without a country'de ilk kuralı koyar:

    "noktalı virgül kullanmayın. bu, kesinlikle hiçbir şey ifade etmeyen çift cinsiyetli bir travestidir. bütün işi, yüksek tahsilli olduğunuzu göstermektir."

    ve devam eder:

    "biliyorum ki bazılarınız dalga geçip geçmediğim konusunda karar vermekte zorlanıyor. şimdiden sonra, dalga geçtiğimde size haber vereceğim.

    örneğin, ulusal muhafızlara veya deniz kuvvetlerine katılın ve demokrasiyi öğrenin. dalga geçiyorum."
  • bugünlerde her on türk insanından dokuzunun kursunu, dersini, atölyesini, seminerini, yüksek bilmemnesini almazsa öleyazdığı konu. orada burada kreatif kreatif rayting etmenin dayanılmaz hafifliği varken imla da neymiş ki hem?
  • en bariz örneğinin kutsal kitap yazımı olduğu düşünülebilir. hem yaratıcı adına yazılır (bizzat kendisi yazıyor diye inananlar çoğunluktadır). hem hayli yaratıcı bir üslubu vardır. bununla birlikte incil’in ve tevrat’ın hikayelerinin ve karakterlerinin pagan inanışlarından olduğu gibi aşırılmış olması ise yaratıcı yazma açısından ilginçtir (bkz: zeitgeist the movie).
  • her şeyden evvel, edebiyat ve sanat birikim işidir. işte yaratıcı yazarlığın temel şiarı da bugüne kadar var olmuş tüm kuralları öğrenip ardından onları yıkmak, ezber bozmaktır.
  • kurs veya atölye ismiyle yapılır. kursta yazdıklarınıza pek yer verilmez, atölyede verilir. teyzelerin yoğunlukta olmadığı biri sanırım yoktur. edebi eserler hakkında bir şeyler öğrenmek için gidilebilir, ortam hoşunuza giderse gidilebilir ve fakat kanımca bir tek şeyi bilmek bunlara vereceğiniz paranın cebinizde kalmasına neden olur. bunu para vererek ve üstad sayılan birinden duymak her halükarda daha etkili olacaktır:

    hazır mısınız :

    yazmak için okumak gerekir.

    şaka yapmıyorum. okumadan yazamazsınız. tamam biraz daha ciddi olalım. şimdi hepiniz biliyorsunuz ve okuyorsunuzdur da zaten. ufak tefek bir şeyler yazmışsınızdır. işin sırrı nasıl okuduğunuzda. ve ne kadar okuduğunuzda. sevdiğiniz veya sevmeseniz de (ki okudukça seversiniz) edebiyat tarihi açısından önemli yazarları birden fazla kez okumalı. bir kez okumak okumak sayılmıyor zaten. ikinci muhakkak şart. üçüncü, dördüncü artık allah ne verdiyse azminize, zamanı kullanma tercihlerinize bağlı. birden fazla kez okumaktan daha önemlisi dikkat ederek okumak. sıradan bir okuyucu gibi zevk almak için değil, yazar olmak istediğinize göre, yazar olmak isteyen biri gibi okuyacaksınız. cümle kuruluşları nasıl. devrik cümle kullanıyor mu. kısa mı cümleleri, uzun mu, yoksa yerine göre değişiyor mu. birinci tekil anlatıcı kullanırken nasıl, üçüncü tekilde nasıl. hangi zaman kiplerini kullanıyor. karakterin bir hissini, düşüncesini nasıl anlatıyor, ne ile sezdiriyor. merak unsuru yaratıyor mu, yaratıyorsa nasıl?

    hepimizde sanatçılığın doğuştan geldiği algısı var, hoşumuza giden de bu. bize göre ressam eline fırçayı aldığı anda guernica'yı çizmeli. önceki çalışma sürecini görmek bile istemiyoruz. sanatçılar da karalamalarını özenle saklarlar. onlar da bir anda büyük bir yetenekle ortaya çıkmış zannedilmek isterler. amma lakin ki öyle değildir.

    çalışmalı. anlatmak istediğin bir şey varsa, sonunda ödülün onu çok daha fazla kişiye ulaştırmak olacak. anlatmak istediğin bir şey yoksa zaten niye yazıyorsun.

    ben bu atölyelerden birine katıldım ve öğrendiğim ne kadar az ve dikkatsiz okuduğum oldu. okunan kitap sayısı bakımından ortalamayı beş yüze katlamış olabilirsin, ki ortalama bir bile olmadığından bu çok zor değil, ancak şiir yazmak istiyorsan şiiri, hikaye yazmak istiyorsan hikayeyi hatmetmiş olmalısın.
  • yaratıcı yazarlık - stephen may / optimist yayınları

    kitaptan alıntılar;

    * 'ağaç dikmek için en iyi zaman 20 yıl öncesidir. en iyi ikinci zaman da şu andır' diyen bir aforizma var.

    * tüm hikayeler iki kez yazılır: biri yazar, diğeri de okur tarafından.
  • basvurup master yapmak istedigim, amerika'daki universitelerin genellikle yilda bir kez ogrenci alimi yaptigi (maksimum 10-20 ogrenci aliyorlar) asiri rekabetci, kaliteli bir bolum. bolume girebilenlere cogu universite asistanlik imkani sagliyor. master programina basvururken temel degerlendirmelerde en cok goz onune alinan bolume yolladiginiz yazi orneginiz. 20-25 sayfayi gecmeyen siir ya da duz yazi orneklerinizi degerlendirerek secilip secilmemeniz gerektigine bolum hocalari karar veriyor.
  • üzerine kitaplar yazılmış, dersler verilmiş teknikleri olan yazarlık çeşidi *. her ne kadar teknik ruhu öldürmez dense de kabul edilen kurallar, bunlara uyularak yazılan bütün metinlerin dönüp dolaşıp aynı yere, aynı kurgusal sürece geleceği hissini ve korkusunu yaşatır.
  • bu aralar okumak istediğim tek bölüm .
  • hayatima renk katan bolumdur.
hesabın var mı? giriş yap