• ezilerek can verdiklerinden bu gezinti alışkanlıkları içime dert olan yumuşakçalar ahalisidir.

    bu onları sevmemle ilgili olsa gerek.
    bi kere harika bir kabuğa sahipler. ün yapmış onca deniz-okyanus kabuklusundan farkları yok. ne olmuş sanki karada yaşıyorlar...biz de karada yaşıyoruz.
    böylesine hor görülmeleri, göz ardı edilmeleri, popüler olmayışları senelerdir beni düşündürür. sevilmeleri, değerli olmaları için illa nadiren rastlamak, zor ulaşmak mı lazım, neslinin tükenmesi mi lazım.neyse...
    gelelim gezinti mevzusuna.

    bu hayvancıklar, kupkuru bi kaldırımda nasıl sürünsün de gitsin, sümük mü yetişir kupkuru yollara. ha olmaz değil tabii olur da, bedava baldan tatlı demişler, anladığım kadarıyla, zeminin ıslak olması, onlar için bir nevi bedava yakıt yani gazlayıp çıkma nedenleri ortalığa...bu nedenle yağmurlu havalarda, bir sürü sümüklüböceği, bağını bahçesini toprağını bırakmış, kaldırımlarda giderken görüyoruz.

    ben bu sevgili böcüklere basmamaya çalışanlardanım, ezilme ihtimali yüksek olanları alıp kenara koyuyorum lakin onlar yine çıkıyorlar kaldırıma, illa gel beni ez.
    üstelik topla topla bitmiyor.
    bu duruma sinir oluyorum, bana kalırsa yaptıkları yanlış, yağmurda insanların arasına fırlayıp romantizm olmaz, macera ve adrenalin için de fazla riskli.
    belki ben bile görmeyip eziyorum bir kaçını ve haberim bile olmuyor…
    acaba onların ezildiklerinden haberleri oluyor mu? umarım hemen ölüyorlardır.
    çılgın yaratıklar.
  • gezdikleri yerlere fosforlu izler birakan sümüklüböcek ahalisidir. ayrıca romantik oldukları da düşünülebilir (bkz: dancing in the rain)
  • doganin altin oranini gorebildigimiz nadir kara hayvanlarindan olan bu yaratiklarin, yurumek icin yerdeki surtunmeyi azaltacak $ekilde tukurmek zorunda olmalari pek vahimdir. i$te yagmurlu gunlerde bu sorun ortadan kalkar sevimli gastropodamiz icin; yere tukurerek ilerleyen bir ba$ka canli turu olan turk kahve erkeginin derbi galibiyetini andiran $ekilde kaya kaya ilerler.
  • yağmurda gezintiye çıkan insanların yürürken çıtır çıtır sesler çıkmalarının sebebidir rahmetliler.
  • favori mesire mekanları benim mutfağım olan ahalidir. ailece kedi maması yemeğe gelirler bana.

    (bkz: #10038460)
  • kaldırımın ortasında bulunduklarında tarafımdan müsait bir yeşilliğe veyahut kendilerine zarar vermekten hoşlananlardan uzak durabilecekleri bir alana taşınan ahalidir.
  • yagmurda gezintiye ciktiklari gun yakalanip kutulara konulup sumukluböcek ezmesi diye fransadaki marketlerde satisa sunulan talihsiz böceklerdir.
  • bir keresinde bu ahalinin epeyce irilesmis bireylerinden birkaci kaldirimin ortasina dogru seyirtmisti pervasizca. yaziktir, ezilecekler diye teker teker toplayip kaldirim kenarina istiflemeye baslamistim ki, kuvvetli bir çatirti sesiyle irkildim. ahali o kadar cok ve daginikti ki, megersem birinin uzerine basip ahirete gondermisim.

    o gun dogaya mudahale etmemem gerektigini anladim. pesinden, kendi baslarina uremeyi dahi beceremeyen pandalar icin yirtinan bilim adamlarini tehdit edip yildiran bir dernegin uyesi oldum. zorla guzellik olmaz. birakin tukensinler tukenmek istiyorlarsa...
  • insan denen zararlı yaratığın işgaline rağmen inatla içgüdüsel geleneklerine devam eden, saygı ve sevgi duyulası, isyankar canlılardır. onlara mı sordular oraya buraya yol yaparken, medeniyet kurarken?
  • geçenlerde bir ferdini, işe geç kaldığım için koştururken "haşırt" diye bir ses çıkararak ezdiğim ahali. daha önce hiç başıma böyle bir şey gelmemişti. tüm gün boyunca kendimi katil gibi hissettim. o gariban neşe içinde öyle salına salına gezinti yaparken ben şaşkoloz yüzünden aniden öldü gitti. içime oturdu. tuhaf bir şekilde bir türlü o "haşırt" sesi kulağımdan gitmiyor ve o sümüklüböceğin ruhunun peşimi bırakmayacağını da biliyorum. bugün sol fraime de karşıma çıktı. yarın nerde başıma musallat olacak kim bilir.
    burdan kendisinden özür diliyorum, lütfen peşimi bırak.
hesabın var mı? giriş yap