• "kendi üslubunun yanlışlıklarını kabullenmelisin. sanki yüzünün çirkinlikleriymiş gibi" yan değiniler
  • wittgenstein - 2

    "kesinlik üstüne + kültür ve değer"den alıntılar:

    "birinin sevgisini zaten kazanmışsan, hiçbir özveri bunun için fazla yüksek bir bedel değildir." (s.171)

    "biri kilitli olmayan ama içeri doğru açılan bir kapıyı itmek yerine çekmeyi akıl etmiyorsa, odada hapistir." (s.171)

    "eve geldiğimde bir sürprizle karşılaşmayı bekliyordum ama hiçbir sürpriz yoktu, tabii bu benim için sürpriz oldu." (s.175)

    "kuru üzümler bir kekin en iyi parçası olabilir; ama bir torba kuru üzüm kekten daha iyi değildir." (s.203)

    "yüz bedenin ruhudur." (s.145)

    "yaşamda gördüğün sorunun çözümü, sorunsal olanı ortadan kaldıran bir yaşama tarzıdır. öyleyse yaşamını değiştirmen gerekir." (s.151)

    "başardığın, başkalarına, senin için ifade ettiğinden daha fazlasını ifade edemez." (s.133)

    dc2l
  • "ölümden sonraki yaşama ilişkin esas soru, onun gerçek olup olmadığı değil, gerçekse bile bunun ne gibi sorunları çözdüğüdür." diyen sevdiğim bir filozoftur.
  • derek jarman'ın az bir bütçeyle çektiği, yaklaşık 200 bin sterlin kadar, 1993 yapımı film. ludwig wittgenstein'ı konu alan filmde, dört renk hakim: kırmızı, mor, mavi ve yeşil. çok büyük bir beklentinin içine girmek yersiz ama yine de dahi filozof wittgenstein'ı, jarman'ın penceresinden görmek isteyenler için izlenmesi gereken bir film.
  • mantık felsefesinin kurucusu. bertrand russell’ın kendisini çok etkileyen öğrencisi. “eğer bir aslan konuşabilseydi, biz onu anlayamazdık” sözünün sahibi, salonumun duvarında portresi asılı olan çok büyük filozof
  • bir saat on dakika sürmesine rağmen insanda yüzlerce saatlikmiş hissi yaratan film.

    neden? çünkü tiyatro sahnesi gibi tasarlanmış beher sahne.

    renkler güzel, konuşuk çok.

    konuşacak çok şey bulunacak lakin bir de şu imbd sitesine compare seçeneği eklenmeli... max ile peşpeşe, karbon kopya tesiri yarattı birden. ayrıntılarını kıyas etmek icabeder.

    http://us.imdb.com/title/tt0108583/

    ne demiş lord artur isimsiz (imdb kullanıcısından bahsediyor burada suser): audacious and experimental style in which artist/filmmaker

    yazanlar kimlermiş: ken butler, terry eagleton, derek jarman
  • kendisi de bir homo olan derek jarman'ın filminde wittgenstein'ın eşcinselliğine çok fazla yer verilmiş. şahsen daha çarpıcı bir senaryo beklerdim terry abimizden. oyunculuklara lafım yok. filmin müzikleri için ise satie'nin gnossienne'si en iyilerindendir diyebilirim.
  • neredeyse tüm diyalogları ya kahramanların birbirlerine yazdıkları mektuplardan ya da w.'ın notlarından, kitaplarından oluşan sürreal, tiyatral film. w.'ın derdi neymiş, hikayesi neymiş biraz bilip izleyince güzel randıman alınabilir.
  • dil ile ilgili önemli görüşleri bulunan bir filozof. onun düşüncelerine göre dil, bir oyundur. sözcüklerin anlamı, hangi dil oyununda kullanıldığına göre değişir. dil oyunları satranç oyununa benzer. nasıl ki satranç taşlarının her birinin ismi ve işlevi var ise sözcükler için de bu geçerlidir. dil, bizim alet kutumuzdur. ihtiyaç duyduğumuz aleti (sözcüğü) o kutu içerisinden alırız.

    dil oyunlarının çeşitliliği: şaka yapmak, dua etmek, bir dili başka bi dile çevirmek, olayı bildirmek, şarkı söylemek vb.

    esas soru: "dil oyunları kuralsız mı oynanır?"

    kurallar olmadan oyun olmaz. her oyun gibi dil oyunları da kuralına göre oynanır. örneğin insanlarla selamlaşmak bile bir oyun ve kuralına göre oynanıyor. eğer kaba ve saygısızca selamlaşırsan kavga çıkar...

    herkes felsefenin ilerleyemediğinden ve yerinde saydığından yakınıyor. bunun sebebi, dilimizin aynı kalması ve hep aynı soruları yöneltmesi. felsefenin işlevi, cam şişenin içine sıkışıp kalmış sineğe çıkış yolunu göstermek. yani, günlük dil içerisindeki sorunları betimlemek. felsefenin rolü bu kadar…
  • cennete bir adım kala sırattan atlamak.
    hakikata bir adım kala.
    witt abinin durduğu yer mi?
    tractatus'u okuyup görülebilecek olan?
    tracktatus dilin sınırlarını sorar. witt abi, sadece soru sorar. kesin cümleleri bile soru doludur. hakikatin dil ile ilişkisini anlamaya çalışır, belirlemeye ve sınırlandırmaya değil.
    hakikati bir durak olarak görenler, sırat köprüsünde yürümeyi,
    hakikati bir arayış olarak görenler, soru sormayı severler.
hesabın var mı? giriş yap