• road-movie geleneğinde kahramanların içsel aydınlanması söz konusuyken lynch şiddeti bir zar niyetine öne sürer ve film açıldığı gibi kapanır. kahramanlar yeniden bir araya gelirler; bu, hiçbir şeyin değişmediğinin sahih bir göstergesidir.

    edit: imla
  • çok etkileyici, unutulmaz bir ölüm sahnesine sahiptir bu film.

    --- spoiler ---

    trafik kazasında kafatası çatlayıp, pekmezi akmakta olan bir kızcağız muhtemelen iç kanama da geçirmektedir ama son anlarında ayaktadır. kaza yerinde şuursuzca tokasını ve çantasını arar. çantasında kartlarının olduğunu ve (az ötede mortu çekmiş olan) annesinin kendisine çok kızacağını söyler. ve sonunda yere düşer. ağzından kan gelince, rujunu ister ve ölür.

    --- spoiler ---

    ölüm ancak bu kadar gerçek anlatılabilir. üstelik sürrealist bir ustanın elinden...
  • gerçek aşkın ve gerçek yılan derisinin ne kadar dayanıklı olduğunu gösteren film.
  • nicholas cage abimiz arabayı yıkamaya çıktığında laura dern pansiyon odasında tek kalır. kapı çalınır, odaya aynı pansiyonda kalan pislik bir herif girer ve tuvaletinin bozuk olduğunu, işemek istediğini söyler. sonra içeri girer, hatunu tahrik eder * ve ona "fuck me!" dedirtip öylece ortada bırakır. bu sahne benim izlediğim en erotik sahnedir. bütün vücut hareketleri, adamın iğrenç dudakları, kadının tedirgin ve kaskatı duruşu, hepsi ama hepsi david lynch'in sinematogrifisinden inciler olarak dizilir gözlerimizin önüne.
  • oz büyücüsü'ne bulca göndermede bulunan, lynch'in vazgeçilmezlerinden olan yol unsurunun bolca görüldüğü ve oyuncu seçiminde ne kadar başarılı olduğunu kanıtladığı filmi. filmin sonunda çıkan iyi kalpli cadı twin peaks'teki esas kızımızdır.

    cadı ayakkabılı anne modeli, kopan eli kapıp götüren köpek, hamileliği simgeleyen üzeri sinek dolu kötü kokan kusmuk, kötü bir durumla karşılaşınca kırmızı pabuçlarını birbirine vuran kız, ölmeden önce saç fırçasını arayan kadın.... tüm ayrıntılarıyla en güzel delilik şölenlerinden biri.
  • bu filmde beni en cok etkileyen olay bobbynin kendini lula'ya kabul ettirerek hazza ulasmasidir.. yani arzu edenden arzu edilen evresine gecmek, arzu ettigini elde etmekten cok daha buyuk bir hazdir onun icin.
  • bomba gibi bir başlangıcı olan film. bu filmde bi ara görünen kovboy tipli adam nedense bana mulholland drive filmindeki kovboyu hatırlattı. acaba lynch amcamız taa o zamandan aklındaki bu karakteri şöyle bir göstermek mi istemiştir. nicholas cage'ın love me tender yorumu süper. yataktan discoya, kibritten otoyola geçiş ve willem dafoe'nun tecavüz sahneleri mükemmeldi.
  • bir cadı annenin kızını başına buyruk bir delikanlıdan ayırma macarası şeklinde yorumlandığında çok bildik bir senaryoya sahipmiş gibi duran ancak özelde oldukça çarpıcı ve ilinç bir süper yol hikayesi aşk filmi. yalnız sailor'ın durup durup ateşlenerek nara atması ve dans ederken oraya buraya zıplayıp havalara uçan tekmeler savurması çok komikti.
  • blue velvet'taki sandy baş rolü ile tanıdığımız, büyük ağızlı ve dünyanın en çirkin ağlayan kadını olan laura dern, nedense bu filmde gözüme çekici geldi. bobby peru rolündeki williem dafoe'nun da hakkını teslim etmek gerekir.

    yol filmlerini ayrı seven lynch'e ayrı tapan beni fazlasıyla memnun etmiş filmdir.
  • film hakkında söylemek istediğim çok şey var da, dur önce bi göz yaşlarımı sileyim.

    her lynch izleyesim geldiğinde dönüp dolanıp mulholland dr. izlediğimden bu filme üvey evlat muamelesi yapmışım, içinde bulunduğum ruhsal duruma istinaden lynch beni bi sarsar kendime getirir zihinsel maymunluklar yapar bi izleyeyim de kafam dağılsın dedim ama nerdee! spoilera denk gelir de filmin tadı kaçar diye yorumları da okumamıştım. biri gelip de lynch filminde pms döneminde romantik komedi izlemiş kızdan beter olacaksın dese, en hafif tabiriyle hadi oradan derdim, gel gör halime bak şimdi.

    güney amerika havasının da verdiği yetkiye dayanarak bobby peru'dan bi tuco salamanca, marietta'dan cadı skyler tadı aldım, serbest çağrışımı da abartmış olabilirim.

    kadın saçında sarı, fonda kırmızı tonları tam bir lynch işi yani. trier bize filmlerinin sonunda ne yapıyorsa lynch de bu filmin başında aynını yapıyor, "hıvvp!" dedim kaldım daha ilk sahneden.

    gerçek aşk diye tabir edilen şey varsa o da budur dedirtiyor insana, öyle vay efendim böylesi daha iyi diyip yarı yoldan dönersen ağzını burnunu kırarlar da aklın başına gelir işte!

    ayrıntıları ayrı bir entiri konusu olan bu kendi lynch algıma göre sıradışı film hakkında diyecekelerim daha var ama uykum geldi.

    ayrıca o kızın kaşlar neydi öyle ya, yarısını alsak mystery man'e versek her ikisi de insana benzer.

    bi de kovboylar vardı, mulholland dr. lost highway, blue velvet hepsinden bir şey buluruz istersek, istemesek bile buluruz aslında.

    lynch'in bile mutlu sonu var bee, neyse gidip yatayım ben.
hesabın var mı? giriş yap