• nintendo'nun wii u ve wii projelerini niçin ortaya çıkardığını iyi düşünmek gerekiyor. biraz analiz yapmak gerekiyor.

    microsoft ve sony, oyun konsollarını zararına satabilecek ve asıl karı da oyun satışlarından elde etmeyi umabilecek finansal özgürlüğe sahip firmalardır. öncelikli amaç, ürün bağlılığı yaratabilmek ve böylece de oyuncuların gelecekteki oyun alımlarını garantiye almaktır. bu stratejinin bir sonucu olarak microsoft ve sony, yeni nesil konsollarını zararını satacak şekilde piyasaya sürerler. tabii, üretim süreçlerinin teknojiye ayak uydurması, wafer başına düşen die sayısının artması gibi etkenlerin sonucunda üretim maliyetleri azalır ve bu sayede firmalar donanım satışındaki zararı ortadan kaldırabilirler. sony ancak 2010 yılında satılan ps3 başına kar etmeye başlamıştır. yani konsol piyasaya sürüldükten tam 4 yıl sonra. tabii bu, sony'nin playstation departmanının 4 yıl boyunca zarar ettiği anlamına gelmemektedir. oyun satışları ve yapımcı firmalardan aldıkları lisanslama ücretleri de denkleme eklenmelidir.

    nintendo ise rakiplerine oranla küçük bir firmadır. yeni bir konsolu zararına satabilme riskini göze alabilecek finansal özgürlüğü yoktur. bu durum da iki sonuç doğurmaktadır. ya, nintendo rakipleriyle teknik olarak boy ölçüşebilecek konsollar yapacak ve ürünlerini rakiplerinden pahalıya satacaklardır, ya da teknolojiyi geriden takip edip fiyatını düşük tutacak ancak bir takım pratik yeniliklerle de oyunculara ulaşmaya hatta oyuncu olmayan insanları da konsollarını almaya ikna etmeye çalışacaktır.

    biz yaşadığımız yerde farkında değiliz ancak konsol fiyatları yurt dışında önemli bir parametre. biz zavallılar ise, ithalatçı firmaların insafına kaldığımız için önümüze ne konursa onu görüyoruz. aşağıda, sözü geçen firmaların konsollarının kuzey amerika'daki çıkış fiyatlarını ve çıkış zamanlarını listeledim:

    a nesili:
    sony playstation 2: ekim 2000 - 299$
    microsoft xbox: kasım 2001 - 299$
    nintendo gamecube: kasım 2001 - 199$

    b nesili:
    sony playstation 3: kasım 2006 - 599$
    microsoft xbox 360: kasım 2005 - 499$
    nintendo wii: kasım 2006 - 299$

    a nesliyle başlayalım. 3 sistem içerisinde donanım olarak ps2 en zayıf halkayı temsil ediyor. xbox ise 3 sistem arasındaki en güçlüsü. gamecube ise donanımsal olarak ortada. bu noktada nintendo, ilk defa dev iki firmayla birden mücadele etmek zorunda. nintendo, donanım gücünden biraz ödün vererek 2001 yılında konsolunu piyasaya sürüyor. bu noktada nintendo'nun konsol başına karını minimize ettiğini düşünebiliriz. donanım gücünden verilen ödün ve konsol başına düşen karın azaltması sayesinde, kendisiyle aynı dönemde piyasaya sürülen xbox'tan 100$ daha ucuz bir şekilde yarışa katılıyor gamecube. ancak bir yıl boyunca momentum kazanmış olan playstation 2 için her iki konsol da pek bir tehlike oluşturmuyor. dünya çapında; xbox 24 milyon, gamecube ise 21 milyon satarak ömrünü noktalıyor. playstation 2'nin 150 milyon sattığı düşünüldüğünde, a neslinin microsoft ve nintendo için hezimetle sonuçlandığı rahatlıkla söylenebilir sanırım.

    oyun dünyasındaki potansiyelin farkında olan ve bu pastayı bırakmaya niyeti olmayan microsoft sınırsız denilebilecek ekonomik gücünün de verdiği emniyetle b nesli için çalışmalara girişiyor. önceki nesilden aldığı ders şu: bir konsol piyasaya süreceksen ilk olmalısın. a neslinin sonuçları nintendo için daha yıkıcı oluyor. oyun sektöründe yıllarca söz sahibi olan nintendo, bu sektöre daha yeni girmiş olan sony tarafından hezimete uğratılıyor. ancak nintendo dersine iyi çalışıyor ve önceki nesilden şu dersi çıkartıyor: finansal gücün teknolojik olarak rakiplerinle rekabete girmene izin vermiyorsa, oyuncuların ilgisini çekecek yeni yollar bulmalısın. hatta oyun oynama alışkanlığı olmayan kitleye de bu alışkanlığı kazandırmalısın. sony ise gelmiş geçmiş en başarılı konsolu(ps2) üretmiş olmanın sarhoşluğuyla umursamaz bir şekilde bildiği yolda ilerlemeye devam ediyor.

    işte bu çalışmalar sonucunda b nesli ortaya çıkıyor. xbox 360 piyasaya ilk sürülen yeni nesil konsol oluyor. wii, ucuz ama aynı zamanda a neslindeki konsollardan çok da güçlü olmayan bir donanımla müşterilerin karşısına çıkıyor, ancak satılan her konsoldan nintendo'ya kar bırakıyor. ps3 hem geç, hem pahalı hem de donanımsal rakibi olan xbox 360'dan çok belirgin bir teknik üstünlüğü olmadan merhaba diyor raflara.

    xbox 360 çıktığı andan itibaren özellikle kuzey amerika'da çok iyi satıyor. japonya'da ne kadar debelense de, japon tüketicilerin marka bağlılığını kıramıyor. microsoft, avrupa piyasasını ise ilginç bir şekilde görmezden geliyor.

    bir yıl sonra wii piyasaya çıkıyor. hem fiyatıyla, hem oynanışa getirdiği 'yenilikçi' yaklaşımıyla hem de nintendo isminin sağladığı marka bağlılığıyla raflara düştüğü her ülkede çok iyi satış rakamlarına ulaşıyor. konsol dünyasına pek çok 'casual' oyuncu kazandırıyor.

    wii ile beraber ps3 de tüketicilerin beğenisine sunuluyor. japonya'da wii kadar olmasa da, playstation markasının yarattığı bağlılığı sonuna kadar kullanıyor. ancak kuzey amerika'da satışlar bazında rakiplerinin çok gerisinde kalıyor. xbox 360'ın yarattığı momentumu kıramıyor.

    bugünkü resim ise şu:

    xbox 360 kuzey amerika'yı ele geçirmiş durumda, japonya'da hala esamesi okunmuyor. avrupa'da da pastanın en küçük dilimini alıyor. genele bakıldığında ise, konsol başına satılan yan ürün ve oyun(attach rate) konusunda bir numara ki asıl kar getiren satışlar da bu satışlar. bu güne kadar satılan xbox 360 55 milyon civarında.

    playstation 3 japonya ve avrupa'da çok güçlü."attach rate"'i gayet yüksek. sayısı sürekli artan "exclusive" ürünleri sayesinde de gün geçtikçe güçleniyor. bu güne kadar satılan playstation 3 50 milyon civarında.

    hayatına çok hızlı başlayan wii'nin satış hızı çok düşmüş durumda. nintendo satılan her konsoldan kar etmeye çalıştığı için wii'nin fiyatını çok aşağılara çekemiyor, bu da konsol fiyatlarını sürekli düşüren rakipleriyle arasında fiyat farkını gün geçtikçe azaltıyor. üçüncü parti desteğinin yok denecek kadar azalmış olması ve "casual" kitlenin, oyun piyasasını takip etmemesi yüzünden "attach rate"'i yerlerde sürünüyor. bu güne kadar satılan wii 86 milyon civarında.

    b neslinin şimdilik şampiyonu wii gibi gözküyor. ancak nintendo, para kazanmanın "attach rate"'ten, "attach rate"'i artırmanın da "casual" değil "hardcore" kesime hitap etmekten geçtiğini biliyor artık. e3 sunumları da bunu destekler nitelikte. rekiplerinizden teknolojik olarak geride olan bir sistemi, onlarla aynı anda piyasaya sürmenin "hardcore" oyuncuları etkilemeyeceğini nintendo anlamış durumda. ancak bu hala riskli bir hareket ve nintendo "casual" kesime de tamamen sırtını dönmek istemiyor. onları da etkileyecek fikirler sunmak istiyor.

    sonuç: wii u. rakiplerinden önce çıkarak ve b neslindeki konsollardan teknik açılardan üstün olarak(xbox 360 ve ps3'ten yaklaşık %50 daha performanslı bir sistem olacağı söylentileri dolaşmaya başladı) "hardcore" kesime hitap etmeye çalışan, ekranlı controller fikriyle de "casual" kitleye sırtını dönmeyen bir konsol. nintendo, c neslinin diğer üyeleri çıkana kadar "hardcore" kitleyi kazanmak bu sayede a neslindeki rakiplerine göre teknik açıdan geride olan ps2'nin başarısını tekrarlamak istiyor.

    bunu başarıp başaramayacağını zaman gösterecek ama, şu noktadan itibaren nintendo'dan rakipleriyle aynı anda ve donanımsal olarak aynı seviyede bir ürün çıkartmasını beklemek haksızlık olur. nintendo'nun karşısındaki rakipler eskisi gibi sega veya atari değil. nintendo artık microsoft ve sony gibi devlere karşı mücadele veriyor ve maalesef onların almaya cesaret ettiği risklerin hiçbirisini alamayacaktır.
  • son zamanlarda en cok oynadigim oyun konsolu. tabi yeni almis oldugum pikmin 3 adli oyunun etkisi cok buyuk bu konuda. wii u'su olan ama oyun kitligindan veya alinan oyunlarin bitirilmesinden oturu konsolu rafa kaldiran degerli sozluk yazarlarina duyurulur. grafikler inanilmaz guzel! oyunu her gun is yerinden eve donunce oynuyorum ve her gun kendi kendime yahu adamlar grafikleri super yapmislar diyorum. cogu var azi yok bu konuda oyle diyebilirim. 3 kisilik bi crew var. space ship bozulup dusuyo. 3 u de ayri yerlere savruluyor. once hepsini bir araya getiriyorsunuz daha sonra da kendi evinize donebilmek icin bulmaniz gereken cosmic bir anahtar var. her gun sabahtan aksam gunes batana kadar o an bulundugunuz bolgede ne yaparsaniz yapiosunuz. gune batinca tum pikminler yamacinizda degilse eger ruhlarina fatiha okuyorsunuz.gunes batinca zaten tum crew da otomatik olarak space ship e gidiyo. iste bu sure biraz kisa gibi takriben her gun icin 15 dakikalik sureniz var. yani aslinda gune baslamadan once haritaya bakip oyun planinizi belirlemeniz gerekiyor her gun icin. mutlaka meyve toplamaniz gerekiyor hem yemek icin hem de kendi dunyaniza goturmek icin

    ben cok begendim oyunu. pikmin severlere duyurulur. renkler o kadar dogru secilip o kadar yumusak islenmis ki anlatamam. bolum canavarlarinin filan tuyleri zarylari zurtlari cok gercekci olmus. aldiginiza kesinlikle pisman olmayacaksiniz derim.
  • bariz kontroldür, hatta bence şimdiye kadar akıl edilememesi garip.. menüye gir, silah seç, item seç, oyunu oynarken oyunu durdur game loglara, haritalara ve ne bileyim günlüklere bak zaman kayıplarını sıfıra indirgeyecektir.
    nintendo'nun bu şaşalı olmayan basit dahiyane fikirlerini hep takdir ediyorum.. ticareti gözardı etmeden böyle oyun ruhuyla alakalı şeyler hep ilk bu adamların aklına geliyor.
  • assassin's creed iii performansı, port işleminin aceleye gelmesi nedeniyle xbox 360 ve ps3'ünkü kadar iyi ışıklandırma sağlamamaktaymış. çıkınca daha iyi görürüz. fakat sistem özelliklerinin xbox 360 ve ps3 seviyesini gözle görülür şekilde sollaması (grafik olarak) bir iki özel yapım oyundan sonra belli olur. zaten sonra yeni nesiller gelecek microsoft ve sony için, gene başladığımız yere döneceğiz.

    wii u'da özel olarak beklediğim bir oyun vardı, o da zombie u. fakat bu oyunun aldığı inceleme puanları da hayalkırıklığına uğrattı. neyse ki hiçbir zaman oyun sitelerinin parmak uçlarının dönük olduğu yere bakmadım da bir sürü güzel oyun oynayabildim. bu oyun için her ne kadar potansiyelini yaşatamıyor dense de alıp bir deneriz fakat wii u için daha vakit var. fakat yalvarıyorum nintendoya, lütfen bu potansiyelleri sadece mario ve zelda'ya akıtmasınlar. içim dışım bokum sidiğim mario zelda oldu. zombie u güzel fikirdi, daha iyisi de gelir. bayonetta falan var. hadi koçum.
  • japonya'da 8 aralık'ta piyasaya çıkacak olan nintendo'nun yeni nesil oyun konsolu. basic (beyaz) ve premium (siyah) olmak üzere iki set halinde kullanıcıların beğenisine sunulacak olan wii u'nun basic modeli 26250 yen (~$340) ve premium modeli 31500 yen'den (~$400) satışa sunulacak. basic set 8 gb, premium set ise 32 gb flash memory'e sahip.

    premium set, siyah wii u konsolu, siyah wii u gamepadi, gamepad için stylus, wii u adaptörü, wii u gamepad adaptörü ve hdmi kablosuyla birlikte geliyor. basit sette ise bunların beyazı var. ayrıca premium sette wii u konsolu ve gamepadi için stand ve gamepad için şarj aleti var. premium sete sahip olanlar 2014'ün aralık ayına kadar nintendo network'ten premium olarak hizmet almaya devam edebilecekler.

    kaynak: kotaku

    güncelleme: abd ve avrupa için çıkış tarihleri de nintendo amerika başkanı ve coo'su reggie fils-aime tarafından bu sabah düzenlenen bir basın toplantısında duyuruldu. wii u'nun abd çıkış tarihi 18 kasım. basic set $300, premium set ise $350'den satışa sunulacak.

    avrupa için çıkış tarihi ise 30 kasım olarak duyuruldu. ancak henüz avrupa fiyatı belli değil.

    engadget
  • ilk günden fw update almış, update boyutunu söylüyorum:

    5 gb

    update yarıda kesersen de konsol brick oluyor. ps3 gibi koruma yok. teşekkürler nintendo, bu işleri gerçekten çok iyi biliyorsun.

    (bkz: http://news.softpedia.com/…gs-go-wrong-307942.shtml)
  • türkiye'de satılmamasının dışarıdan nasıl göründüğümüzle değil nintendo'nun türkiye pazarını sikleyip siklememesiyle alakası vardır. playstation nasıl senelerdir türkiye piyasasında çatır çatır satılıyor, exclusive oyunları dahil bir çok oyunu türkçeleştiriliyor o zaman?

    edit: atıf yaptığım bir önceki entry uçmuş durumda.
  • nöron patlatırcasına absürd bir usülle duyurulan yeni nintendo konsolu.

    konferansın bitişini inek suratı kadar düz bir ifadeyle izlerken az önce duyurulan şeyin ne olduğuna dair en ufak bir fikrimin olmadığının farkındaydım. üstelik bu "duyuramama" vakasını işi gücü bırakıp da ekran başında canlı olarak izlediğim için de tatsız bir pişmanlık filizlendi içimde. hani; sahneye hiçbir şey söylemeden sake içen 98 yaşında bir hollandalı çıkarsalar, ardından latekslere bürünmüş bir reggie fils-aime çıkıp silikon yoshiye binse, sonra da ekranda bir soğan gösterip konferansı bitirseler yine ancak bu denli absürd ve anlaşılmaz olurdu.

    başlangıçta "wii'ye yeni kontrol cihazı yapmışlar lan." diye homurdandım. wii motion plus'tan sonra konsola ikinci bir hayat öpücüğü mü vermeye niyetli bunlar, defibrilasyona mı soyunacaklar, nedir vaziyet? üzerinde ekran olan kocaman bir kontrol cihazı, elimize alıp dokunuyor, basıyor, hareket ettiriyoruz. şukela. lakin bu alet neye bağlı, wii'den mi sinyal alıyor, wii ile ortaklaşa işlem mi yapıyor gibisinden makul sorularım yanıtsız kaldı. bir yandan da buruk bir hayal kırıklığı var içimde; "bunu mu bekledik biz heyecanla?" diye haykırıp duvarları yumrukluyorum. nintendo bir yandan herhangi bir palm-pc veya akıllı telefonla yıllardır yapılan şeyleri anlatmaya devam ediyor, dışarısı pek sıcak ve balık yağı tabletlerini çiğnediğime çok pişmanım.

    dakikalar sonra ben burnumu karıştırmaya hazırlanırken, hop, bir teknoloji demosu ve bazı aaa projelerin kısacık gösterimleri. "ee, wii değil bu? enee, assassin's creed'in yolu düşer miydi nintendo'nun ev konsollarına yahu?" nihayet sunum bittikten sonra anlaşılıyor ki o alet wii u'nun kontrol cihazı. wii u'nun kendisi ise az ötede, tv'nin yanında sigara içen paltolu figüran cihaz.

    cihaz hakkında iyi ya da kötü bir şey söylemek için henüz pek erken olsa da; nintendo'nun halihazırda popüler olan konseptleri bir araya getirmeye niyetlendiğini söyleyebiliriz. hadi el ele tutuşup söyleyelim bunu. dokunmatik ekranlar, giroskop, hd oyunlar, nintendo'nun bilhassa ds 3d sayesinde tecrübe kazanmaya başladığı augmented reality teknolojileri üzerine kurulu oyun deneyimi falan da filan malatya pazarı. işe yarayan her şey bir araya getirilerek güçlü (olduğunu umduğumuz) bir ev konsolu yaratılmış işte.

    ben yumurtasını 14 dk haşlayan bir organizma olarak konsepti fena bulmadım. ayrıca işin en şık yanı; üç nesildir bir türlü yaranamadıkları hardcore oyunculara "sizi de tatmin etmek istiyoruz." mesajının verilmesiydi. firmanın celebrity olmuş oyun karakterleri yerine bu kısacık kolajın gösterilmesinin incelikli bir karar olduğu pek belli. nintendo'nun kas gücüyle dikkat çeken bir konsol yapmasını şahsen hiç beklemiyorum. nintendo 64 ve gamecube vakalarından sonra sony ve microsoft ile aynı kulvarda duramayacaklarına karar verdiler. zira teknik açıdan güçlü konsollar yapsalar dahi, üçüncü parti firmalarla yürütülen kötü ilişkiler ve bir takım kabız basiretsizlikler yüzünden iki ev konsolu neslinde de patladılar. bu yüzden farklı bir rota çizmeye karar verdiler ve ortaya wii çıktı. bu sefer de hardcore oyuncuları ve bazı firmaları kendilerinden büsbütün tiksindirdiler. wii u ile buzlar eriyebilirse oldukça yaratıcı yapımlar görebiliriz yeni konsolumuzda.

    dediğim gibi; şu anda bir şey söylemek için erken. aletin içinde ne var ne yok, kaç basıyor bunları bilmeden, hiç olmadı o kontrol cihazının ağırlığını öğrenemeden bir şey söyleyemem. ancak maden suyu içerim. lakin elleri kolları havada sallamak yerine yetkinliği ispatlanmış geleneksel konseptlerin bir araya toplanması bana şu aşamada kötü bir fikir gibi gelmiyor.
  • e3 2011'de tanıtılmıştır ama ne olduğunu anlayan olmamıştır. bu kadar başarılı bir tanıtım için nintendo'yu tebrik ediyoruz ve gayet açıklayıcı bir şekilde tanıttığı cihazın ne çıkacağını da merakla bekliyoruz.

    kesin olmamakla birlikte ya oyun konsolu ya da kontrol cihazı olduğu yönünde söylentiler dolaşmaktadır ama başka bir şey de çıkabilir tabii ki... kısmet.
hesabın var mı? giriş yap