• "tv hep acik :..("

    fotograf o. ani donduruyor. sen bir saat sonra baksan da tv acik gozukecek, bes gun sonra baksan da.

    bakkal da surekli oturmuyor, o da fotograf.
  • market olarak iş yapan karşı daireden çayı çorbayı alıp, iki kat aşağıdaki muhtara balkondan sepet sallayarak ikametgah alınabilen bir ortamdır.

    yani ben böyle düşündüm. kasaba formundaysa belediye başkanı falan da olabilir de, 200 kişiden belediye olur mu bilemedim.

    gerçi belediye olsa ne olacak? belediye başkanının en büyük işi dış cephe boyası falan. düşününce bizim insanımıza gelmez bu. buraya melih gökçek'i koy, kavşak ve fıskiye yapamadım diye iki günde titreye titreye can verir. mahalle haine getirip muhtarlık yapmak en iyisi gibi.

    merak ettiğim şey, içerisinde kafe, bar gibi yerler de var mı?

    düşünsene, "abi 5. katta bir cafe açılmış, çok güzel gözlemesi var" veya "abi 1. kata açılan nargileciye gidelim mi?" gibi şeyler dönüyor.

    ayrıca, türkiye'de olsa dairelerden birinde mutlaka etsiz çiğköfte yapan bir yer de olurdu.

    sabah sabah bu kadar neden yazdım bilmiyorum.
  • tek kilise, tek bina, tek wi-fi
  • (bkz: çok fena şekilde sikiş döndüğü düşünülen yerler)
  • sınırsız ve hızlı internet varsa ben varım aga dedirtmiştir bir ömür evden çıkmadan yaşamayı düşlemişimdir zaten hep. dert yok tasa yok oh mis siz çıkıyorsunuz da ne oluyor dese adamlar verecek cevabımız yok lan .
  • ilk okuyunca her insanın ayrı müstakili olan 200 kişi nüfuslu kasaba sandım.

    13 katlı, her binada 30ar odası ve bir banyosu bulunan (evet bir) öğrenci yurtları gördüğümden beri böyle yerleşkelere adımımı atmam. nerde çokluk orda bokluk. ot gibi yaşarsın orada.
  • eğer binanın yani kasabanın içinde işyeri varsa, işe gitmek için asansörün kullanıldığı kasabadır. en fazla olsa olsa asansör trafiği olan kasabadır.
  • 200 insan birbirleri ile anlaşabiliyor ise güzel bence. sevdiğim tüm arkadaşlarımla birlikte bir süreliğine de olsa böyle bir yapının içinde yaşamak isterdim. düşünsene tüm sevdiğin arkadaşlarınla aynı apartmanda kalıyorsun. canın mı sıkıldı? bin asansöre çal kapısını "napıyon la yarram" de. ne güzel lüks lan!

    küçüklüğünden dem vuran arkadaşlar olmuş. istanbul'dayız da ne oluyor. hafta içi işe git gel hafta sonu trafik vardır falan filan.. ne farkımız var ki. adamlar hiç yoktan birbirleri ile iletişim kurup görüşebiliyor.

    uzun lafın kısası: güzel sevdim ben.
  • para birleştirip bi cruise gemisi alsalar bari 2 güneş görür allaan whitetrashları ama vizyon yok işte.
  • apartman yöneticisinin kasabanın en yetkili ismi olduğu değişik kasaba.
hesabın var mı? giriş yap