wherever i may roam
-
avare ite menzil ne*
... ve yollara kıyılır nikahım
herşeyden boş olunur da bir gurur kalır
o ki itiraflarım onadır
o ki beni mutlu kılandır
tüm ihtiyacamı sunandır
.. ve boğazımda toz canım çeken
tek bir bilgi benden geçen
oyuncuysan oyuna kalırsın köle
serseri yolgezen
göçebe münzevi
her ne sen dersen
ama heryere keyfekeder
hür dile hür her yer
ve anlamlanır her yer
her nere gidersem
başımı yasladığım yer bana ev
ve toprak ki artık tahtım
bilinmeyen bağlı bahtım
yetişip gezen yıldızların altında
bir başıma ama değil yanlız
kimseye yoktur ricam
ve bağlarım lime lime
her ne azsa fazla bize
gidilmemiş yol düşer hükmüme
serseri yolgezen
göçebe münzevi
sen ne dersen
ama heryere keyfekeder
hür dile hür her yer
ve anlamlanır her yer
her nere gidersem
avare ite menzil ne
başımı yasladığım yer bana ev
mezartaşım oyulsa da
yatan altında bedenim hala yolda
avare ite menzil olsa
* -
"only knowledge will i save"
misrasi ile sultan suleymana kalmadi bu dunya fikrini metal dinleyen kulaklara kaziıyan...
"the less i have the more i gain"
misrasi ile de hayattaki mutlulugu nasil yakalayacagimizi degme filozafa nazar eder gibi aciklayan muhtesem sarki... -
...and the road becomes my bride
i have stripped of all but pride
so in her i do confide
and she keeps me satisfied
gives me all i need
...and with dust in throat i crave
only knowledge will i save
to the game you stay a slave
rover wanderer
nomad vagabond
call me what you will
but i'll take my time anywhere
free to speak my mind anywhere
and i'll redefine anywhere
anywhere i roam
where i lay my head is home
...and the earth becomes my throne
i adapt to the unknown
under wandering stars i've grown
by myself but not alone
i ask no one
...and my ties are severed clean
the less i have the more i gain
off the beaten path i reign
rover wanderer
nomad vagabond
call me what you will
but i'll take my time anywhere
i'm free to speak my mind anywhere
and i'll never mind anywhere
anywhere i roam
where i lay my head is home
but i'll take my time anywhere
free to speak my mind
and i'll take my find anywhere
anywhere i roam
where i lay my head is home
carved upon my stone
my body lies, but still i roam
wherever i may roam
hetfield/ulrich -
kulaklıkların süngerli olduğu zamanlarda şehirlerarası otobüslerde dinlerdik ve klibindeki tadı alırdık. sikko devremülke giderken turnedeki metallica mensubu gibi hissederdik.
-
metallica'nın 5. stüdyo albümü metallica'nın nam-ı diğer black album'ün 19 ekim 1992'de piyasaya sürülen 4. teklisidir. video klibi "wherever may ı roam tour" konserlerinde çekilen görüntülerin birleştirilmesiyle yapılmıştır.
şarkının ortaya çıkış hikayesi ise şöyledir: metallica o dönem tura çıkmıştır, bir yerden başka bir yere gidip sürekli konser vermektedirler. bu yolculuklardan bitkin düşmüş grup üyelerinden james hetfield ve kirk hammett akabinde bu şarkıyı yaparlar. hatta kirk hammett "geçen sene bir ev aldım ama henüz içine girip oturamadım bile!" diyerek bu yorucu tura da bir gönderme yapmış olur.
nasıl maurice ravel'in bolero'su çölde ağır ağır ilerleyen bir kervanı tasvir ediyorsa, bu şarkı da çölde ağır ağır ilerleyen bir yılanın hikâyesidir aslında. şarkının ortadoğu ezgili girişi electro sitar ile çalınmış olup, sizi sanki sahra çölünde sürünen o yılanın yerine koyar bir süreliğine. şarkının son kısmındaki "my body lie, but still ı roam" kısmı deri değiştirip yoluna devam eden bir yılana açıkça bir göndermedir.
parça kısaca yolda geçen bir hayatı anlatır. o yoldaki insanların da tıpkı bir yılan gibi yalnız ilerleyen, ağır ağır ama herşeye rağmen yoluna devam eden özgür seyyahlar olduğunu söyler. -
bu şarkıyı dinlerken arada bi "cankkkkk" şeklinde bi ses duyulur. işte o sesi jason abimiz 12 telli basla çıkartmıştır.
ilk solonun girişini de hammet hendrix den esinlenerek bulduğunu söylemiştir. "zaten tüm gitaristler birbirlerinden esinlenir" şeklinde de devam etmiştir sözlerine.
kaynak: black album dvdsi
metallica magazincisi bildirdi. -
ilk defa milli oldugum* sarkidir, muhtesemdir, amanindir, aboodur, ohadir. vokali bile begenmisimdir, ucar koyar zokar ziker gaza geldim call me what you wiiillllllleaahhh!!
-
metallica'nin yolculukta dinlensin diye yaptigi cok baba bi sarki. black album 1991
-
gitarlar jilet gibidir bu sarkida.
-
şu dünyada en çok sevdiğim şarkı. binlerce kez dinlemişimdir, uzun yolda dört saat boyunca loopa almışlığım var, ne zaman yolculuk yapsam özellikle açar dinlerim ancak her daim beni heyecanlandıran, müzik dinlerken 18 yaşımda aldığım keyif neyse hala aynısını yaşatan ender şarkılardan biri. bir ruhu, bir felsefesi var. yıllar içinde düşündüğümde bana kattığı çok şey var. sözleri, grubun şahane performansı, james'in harika vokali... hani olmasaydı bir parçam eksik kalırdı cümlesini gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. iyi ki var bu şarkı.
şu şarkıyla alakalı en sevdiğim detay ise fade outla bitmesi. ses kısılırken grup çalmaya ve söylemeye devam ediyor. hiç bitmiyormuş sanki sonsuza kadar çalıyormuş gibi geliyor dinlerken. tıpkı yollar gibi...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap