• hocanın biri, "en kötü hastam 12 saatte bir başa sarardı. hala onun için cumhurbaşkanı özal, her kontrolde baştan tanışıyoruz, her seferinde beni tanıdın mı diye soruyorum, ilk defa gördüğünü söylüyor ama her karşılaşmamızda daha tanıdık gözlerle bakıyor bana. böyle yaşıyor bu insanlar" demişti.
  • bir osman konuk şiiri. ne yazık ki copy paste yapabilecek gibi değil, hazırda yok. şu kadarını söylemekle yetineyim:
    ''unutmak özgürleştirir.
    şimdi serbest miyim memur bey?''
  • osman konuk şiiri. buraya tek tek mısralarını yazmaktan, kendime pay çıkarabileceğim kadar özel.*

    ''1.unutmak özgürleştirir
    -şimdi serbest miyim memur bey?

    2.radyoda bir şarkı aşktan kimsenin ölmediğini söylüyor
    ölü şarkıcı koyuyorum adını
    ölümün bir şarkıdan geriye doğru ilerlemesi
    eski gömlek cebinde bulunmuş onluk sevinci
    eski gömlek cebinde bulunmuş onluk gibi işe yaramaz

    3.bütün güzel sözler önceden söylenmiştir aşkım,
    ama bütün kötü sözler değil yeni

    4.vazgeçtiğimiz herşeyden
    artakalanlardan yapılmışız
    gözlere gelince yetmemiş deri

    5.yeni bir kitaba başlamasaydım keşke

    6.sıfır yaşında olmak; ilk ve tek samimi acıkmayla
    çatal kaşık da icat edilmemiş, meme bilinir ama
    bugünlerde normal olarak seni düşünmem lazım
    unutmasaydım

    7.doğmuş bulunduk niye, kim, nasıl ve
    hazır bir dağ ciçeği sevgisiyle
    sonra anladık ama ölmüş bulunduk
    tanımadığım birini de sevme tecrübesiyle

    sonrasını biliyorsunuz

    10.gökyüzü için fark eder mi altında kaç kişinin olduğu''
  • ölüm orucuna yatan f tipi mahkumlarla kulagimiza calinan beynin geri dönüssüz bicimde zarar gördügü ve zekanin üc yasindaki cocuk seviyesine indigi hastalik...
  • tedavisi olmayan,kalıcı hafıza kaybı.
  • ölüm orucu üzerine film yapmış ruhi karadağ'ın 5n1k'da söylediğine göre, türkiye'deki korsakoff hastası sayısı, tüm dünyadakilerin 5 katıymış. ölüm orucu sonucu oluşan bu hastalık, sanki sonuçlarıyla ölümden bile beter.
  • ölüm orucunun nihai sonudur.. bebek kafası olur insan bunun sonucunda. bazen aşırı alkol tüketimi de bu duruma sebep olur ama altın vuruş ölüm orucudur. öldürmez ama süründürür. bir yere atar hafıza kendini ve su yüzeyine çıkan zaman-mekan algısı yitik kısmıyla yaşamaya mecbur bırakır insanı.

    hüzündür benim için. yaşarsın, nefes alır verirsin ama ne seni o oruca iten durumu hatırlarsın ne de seni o yola götüren insanları. hani "kafa bi dünya" derler ya bazen, işte onun en acı ve en gerekçi halidir bu sendrom.

    beynin gizemidir aynı zamanda, yaşadığın her ana değil aslında aklı başında olarak yaşadığın her ana şükretmek gerektirdiğini hatırlatır insana.
  • adını alman nöropsikiyatrist carl wernicke ve rus nöropsikiyatrist sergei korsakoff'tan alan, çoğu zaman alkolizme bağlı tiamin eksikliği sonucu ortaya çıkan, amnezi ve kişilik değişimi gibi semptomlar ile tezahür eden sendromdur.

    nörobilim dünyasında carl wernicke, wernicke afazisi (bkz: wernicke alanı/@highpriestess) ile de tanınır lakin bu sendrom aslında wernicke ensefalopatisi ile korsakoff sendromunun birleşimidir. wernicke afazisinde genel olarak orta serebral arter infarktına bağlı bir patoloji söz konusu iken, wernicke ensefalopatisi tiamin eksikliği ile gelişir.

    wernicke ensefalopatisi:

    1) ataksi
    2) istemsiz göz hareketleri
    3) mental konfüzyon

    ile karakterizedir.

    korsakoff sendromu ise genellikle wernicke ensefalopatisinden sonra ortaya çıkar. binaenaleyh bu iki durum birbiri ile ilişkili iki farklı hastalık olarak değerlendirilmek yerine aynı hastalığın farklı aşamaları gibi de düşünülebilir. sendrom çoğunlukla alkoliklerde gözlenir lakin diyaliz, yetersiz beslenme, hiv ve kanser gibi etiyolojiler de olasılıklar dahilindedir. wernicke ensefalopatisi akuttur ve geri dönüşü vardır. korsakoff ise kroniktir ve geri dönüşü yoktur.

    tiamin yetersizliği böyle bir sendroma sebebiyet verir çünkü tiamin pirofosfat, tiyaminin aktif formudur ve sinir hücrelerinde dönüştürülür. transketolaz, piruvat dehidrojenaz, alfa ketoglutarat dehidrojenaz gibi enzimler için kofaktördür. bu sistem zarar gördüğünde karbonhidrat, amino asit ve çeşitli nörotransmitterler mekanizmalarının da durumdan etkilenmesi doğaldır.

    sonuç olarak hasta hafızasını yitirir. hafıza yitimi yalnızca geriye dönük olmak zorunda değildir. patoloji geliştikten sonra edinilen anılar da tutulmayabilir. tıp diliyle hem retrograd hem de anterograd amnezi söz konusudur.

    patolojinin bir başka dışa vurumu ise apatidir. kişi artık çevresine ve olaylara karşı abartılı derecede duygusuz ve ilgisizdir.

    acil olarak intravenöz tiamin tedavisine başlanması ve etiyolojinin ortadan kaldırılması şarttır. glikoz vermek tiamin talebini yükselteceğinden glikozdan önce tiamin ihtiyacı giderilmelidir.
hesabın var mı? giriş yap