• liberal feministlerin sevdiği; radikal ve eleştirel feministlerin ise savaş çağrısı nedeniyle eleştirdiği slogan.
    bir de şu var:
    (bkz: he can do it)
  • ikinci dünya savaşı sırasında savaş malzemeleri üreten fabrikalarda çalışan amerikan kadınlarının simgesidir. "rosie the riveter" olarak bilinir. amerikada feminist bir simge olarak geçer çünkü erkeklerin yaptığı işi kadınların da yapabileceklerini ve yaptıklarını gösterir.

    ilk olarak 1942 yılında redd evans-john jacob loeb yapımı bir parçada adı geçmiştir. daha sonra bu parça birçok kez farklı sanatçılar tarafından yeniden kayda alınmıştır. bunun dışında özellikle amerikan yapımı birçok filmde, videoda, basımda vesaire karşımıza çıkar.
  • kadınların güç kazanma arzusunun sebebi, günümüz erkeklerinin giderek güç kaybetmesindendir. yani işin başa düşmesi hadisesi.

    kadın doğası “güçlü” olmaya ve sürdürmeye yatkın değildir. kadın isterse güçlü olabilir ancak bu onu mutlu eden bir şey değildir. güçlü olunca mutlu olan erkektir. kadını mutlu eden kendisini güçlü olmaya itmeyen bir erkekle mutlu olmaktır.

    ancak günümüzde erkeklerin hatrı sayılır bir bölümü; mızmızlanma, çabuk pes etme, hesabı ödemem, güçlü olmak zorunda değilim, şu işi yapmam, risk almam, ben teklif etmem o etsin, kendimi geliştirmek zorunda değilim beni böyle sevsin gibi gerçekçilikten uzak tutumlar etkisiyle maskülenliğini yitirmektedir. daha doğrusu bu doğal maskülenlik, erkeklere “toksik maskülenlik” kisvesi altında yutturulmaktadır. yani böyle erkek olacaksan olma denmektedir ve kimi erkekler de bu oyuna düşmektedir.

    örneğin bir evde erkek, otoriterisini ve egemenliğini yitirdikçe, evin çarklarının dönmesi için kadın mecburen ipleri eline almak, ailenin tüm sorumluluğunu sırtılamak zorunda kalacaktır. alabilir, yapabilir diyeceksiniz ancak kadın doğası bu durumdan pek hoşnut olmayacaktır.
  • bu sloganin savundugu degerleri feminizm ile bagdastirmak en basitinden feminizmin ne oldugunu bilmemektir.

    kadinin erkegin yoklugunda, insan oldurme yan sanayisine daveti, gercekten akilalmaz bir feminizm ornegi. pacalarimdan feminizm akti resmen...

    (bkz: delicesine mutlu amerikan ailesi/@i have no life)
  • feminizmle alakası olmayan ancak afişiyle tamamlandığında şahane bir pazarlama ürünü olan slogan. bunun öyle güzel bisiklet formalarını yapmışlar ki insan kendini zor tutuyor almamak için.

    http://3.bp.blogspot.com/…s320/we_can_do_it_low.jpg
  • oyuncagi da satilan, ikinci dunya savasi zamaninda amerika'da ev kadinlarini uretime dahil olmaya cagiran afis. ressami j. howard miller'dir, resimdeki kadin ise rosie the riveter olarak bilinir.

    http://www.mcphee.com/pixlarge/11127.gif
  • umudumu kaybedişimin sembolü sözdür.
    herkes bıraktığımı zannediyor, herkes iki günde cıvıyıp unuttuğumu, hayatın rutinine tekrar bağladığımı düşünüyor. oysa gerçekten umudumu kaybettim giden canlarla birlikte.
  • ing. bunu yapabiliriz / başarabiliriz.
hesabın var mı? giriş yap