• soyle bir bes yil sonra tapilasi eski turkce sarkilar kategorisine girecek olan sarki
  • söyleceklerim kısa ve net hakim bey:

    "her şey ne kadar ortalama."
  • bir uzay heparı harikası. adam 1990'ların başında böle bi düzenleme yapıyor; biz 2000'lerde bile duyamadık bunun gibi pop şarkıları. hele o nakaratından bahsetmiyorum hiç, düzgün bi ses sistemiyle, kulaklıkla falan dinleyince 'müzik' dinlediğinizi hissediyorsunuz resmen.
  • klibini hayatimda sadece bir kere, o da yarim yamalak izleyebildigim, bu yuzden de icimde acayip derecede ukte kalmis bir sertab erener sarkisi. sozleri sezen aksu'ya, beste ve duzenlemesi uzay hepari'ya aittir, sertab'in ilk albumu sakin ol'da yer alir. nakaratta devreye giren bas korosu** ve sertab'in ikinci tekrarda girdigi cift ses vokaliyle muthis etkileyicidir.

    benim icin bu sarkinin diger bir ozelligi de uzay hepari'yla baristigim sarki olmasidir. dinlerken "super! bu duzenlemeyi kim yapmis?" diye kartonete bakip, o zamana kadar nedense pek ciddiye almadigim uzay hepari ismini gorunce bir anda kendisine olan saygim 1000 kat artmisti, hala da devam eder nitekim.
  • yıllar sonra dinlenince sözleri mıh gibi hatirlanan şarkı.

    herşeyin bir zamanı var, bu şarkıyı dinlemenin zamanı olduğu gibi.

    "vurulduk ince ince, ayrılıklara büründük
    farketmedik senelerce, yalnızlıkla yürüdük.
  • bu şarkı için söylenecek tek bir şey var bence: (bkz: uzay heparı)
  • gün geçtikçe daha fazla gelecekte evinde kuracağı güvenlik sistemini, alacağı köpeğin cinsini ve belki bir de sağlık sigortası planlayan insanın şarkısı. yalnızlık senfonisi ve küçüğüm gibi şarkılarla bir olmamalıdır, teker teker dinlenmelidir*, evde yalnızken denenmemelidir, küçük çocukların ulaşamayacağı yerlere konmalıdır.
  • buz yorumu, şuradaki http://vids.myspace.com/…ndividual&videoid=50749417 adresinden dinlenebilen ve klibi izlenebilen şarkı.
  • 9 yaşımdaydım. babam iş için ankara'ya gitmişti.( ki normalde sık olan birşey değildir.)
    dönüşte de birçok hediye getirmişti.çok sevindiğimi hatırlıyorum.
    hediyelerden biri walkman 'di ki, 90 ların başında çok havalı bi aletti walkman.
    diğeri de sertap erenerin "sakin ol" albümünün cd siydi.

    evde arkadaşlarım geldiğinde 10 numarayı (o ye) açıp koltukların üstünde zıpladığımızı hatırlıyorum.

    bu albümün tüm şarkılarının yeri ayrıdır bende. bu albüm( sakin ol-1992), sezen aksu gülümse albümü (1991), mfö geldiler (1990), bir de levent yüksel med cezir (1993 ) albümleri...
    bunlar çocukluğumun şarkılarını oluşturuyor. durup bakınca çoğu uzay heparı-onno tunç eseri.

    hatırlıyorum. 9 yaşında bir çocukken bu şarkının bana neler hissettirdiğini. özellikle girişteki o soloyu.

    ama şimdi

    " kırık dökük hayatlarımız lekeli
    ne renk ne ışık var
    her şey ne kadar ortalama

    yazık, yazık oldu"

    ne demekmiş daha iyi anladım

    teşekkürler hayat!
  • sertab erener yorumuna kötü derseniz feci halde dayak yiyebileceginiz fakat buna ragmen buz yorumuna daha fazla hayran kalinasi eser. bir rock soundlu duzenleme bir sarkiya bu denli yakisir mi?
hesabın var mı? giriş yap