• genelde voyager 1'in gölgesinde kalan ama yine de kendine has ve aslında bilim için oldukça önemli başarıları olan uzay aracıdır.

    size iki yolcunun hikayesini anlatayım, özetle:

    70'lerde bilim insanları şunu fark ederler: ilerleyen yıllarda jüpiter, satürn, uranüs ve neptün öyle bir şekilde hizalanacaktır ki eğer bu gezegenler en hızlı, en az masraflı ve en başarılı şekilde yakından incelenmek istenirse vakit tamamdır, çünkü bu hizalanma bir daha anca 176 yıl sonra tekrarlanacaktı. ya şimdi ya asla dendi, ve 1977'de voyager 1 ve voyager 2 keşif için yola koyuldu.

    ilk başta ikizlerin davası ortaktı. voyager projesinin en öncelikli görevi jüpiter, satürn ve bu iki gezegenin bazı ayları hakkında keşifler yapmaktı (uranüs ve neptün de önemli hedeflerdi ama öncelikleri yoktu). yolculuk başladıktan 2 yıl sonra, 1979'un mart ayında voyager 1 jüpiter'e en yakın yanaşmasını gerçekleştirdi; voyager 2'nin yanaşması ise 1979 temmuzunda gerçekleşti. bu süreçte jüpiter'in aslında halkaları olduğu öğrenildi. dünyanın çapının 3 katı büyüklüğünde ve 3 asırdan fazladır sürmekte olan büyük kırmızı leke (şu jüpiter'in üzerindeki büyük yuvarlağımsı/eliptik şey var ya) isimli fırtına yakından incelenebildi ve jüpiter'in 4 ayı gözlemlendi ("ay", aslında bir gezegenin etrafında dönen, insan üretimi olmayan astronomik objelere verilen genel bir terimdir. dünya'nın şu noktada sadece bir ayı var, ve onun da ismi ay. ama farklı gezegenlerin çok sayıda ve daha yaratıcı isimli ayları olabilir). bu aylar callisto, ganymede, europa ve dünya ile venüs haricinde aktif volkanların ilk kez gözlemlendiği yer olan io idi.

    jüpiter dolaylarında işi biten voyager kardeşlerin sıradaki hedefi satürn idi. voyager 1, 1980 yılının kasım ayında; voyager 2 ise 1981'in ağustos ayında satürn'e varır. bu keşifler sayesinde satürn'ün atmosferi ve halkalarının yapısı ile ilgili yeni bilgiler öğrenilir ve güneş sistemindeki onca ay içerisinden bir atmosfere sahip nadirlerden birisi olan titan daha yakından incelenir.

    jüpiter ve satürn serüvenleri bittikten sonra ikiz kardeşlerin yolları sonsuza kadar ayrılır. voyager 1 ödevini erken bitirmiş bir çocuk gibi görevden serbest bırakılır ve güneş sisteminin dışına çıkabilmesi için istikameti değiştirilerek uzayın derinliklerine gönderilir. güneş sisteminden daha fazla vakit kaybetmeden olabildiğince uzağa gitmeye başlayan voyager 1, gezegenimizden en uzağa gidebilmiş uzay aracı olarak önem kazanacaktır.

    voyager 1 de 2 de yolculukları boyunca bir sürü fotoğraf çekerek keşiflerini ölümsüzleştirdiler. ama voyager 1'in çektiği bir fotoğraf bilim için oldukça yüksek manevi değere sahiptir. the pale blue dot isimli bu fotoğraf, 14 şubat 1990'da, kameraları sonsuza kadar öldürülmeden sadece yarım saat kadar önce voyager 1'in çekip bize göndermeyi başardığı son fotoğraftır. bu fotoğrafta yuvarlak içerisine alınmış mavi nokta var ya? o işte dünya (tarihin gününe dikkat edin. bu fotoğraf, kozmik arkadaşımızın gezegenimize sevgililer günü hediyesi aslında. iddialara göre voyager 1'in bundan sonra çektiği ama hiçbir zaman göndermeyi başaramadığı son fotoğraf ise güneşin fotoğrafıymış).

    belki evrenin büyüklüğünü anlayabilmek için şu, tipik olarak, dünya ya da ay'dan başlayıp vy canis majoris gibi yıldızlara kadar giden animasyonlu videolardan izlemişsinizdir. evrende aslında ne kadar küçük bir yerimizin olduğunu anlamanın yollarından biri de bence bu fotoğraf ve arkasındaki sayılar. voyager 1, bu fotoğrafı çektiği zaman dünya'dan 6 milyar kilometre uzaktaydı. bu sayı kulağa fazla gibi gelebilir, ama aslında sadece 0.000634214046 ışık yılı ediyor, yani 1 ışık yılı bile değil. evrendeki en uzak galaksilerden biri olan gn-z11 ise 13.4 milyar ışık yılı uzakta. işte evrende bu kadar küçüğüz ve bize kocaman gelen dünya aslında, carl sagan'ın sözleriyle, bir “soluk mavi nokta”dan ibaret.

    ama asıl karakterimize dönmek gerekirse, voyager 1'in uzayın derinliklerine sürüklenmeye başladığı sıralar voyager 2'nin kalıp fazladan ödev yapması gerekti. 1986'nın ocak ayında uranüs'e vardı ve gezegenin önceden bilinenin aksine iki tane daha halkası olduğunu keşfetti ve 10 tane yeni uranüs ayı buldu. güneş sisteminin en ilginç aylarından biri olan miranda'yı da yakından gözlemledi ve ayın yüzeyini yakından inceleyebildi (harabeye dönmüş yüzeyine bakılınca, miranda'nın zamanında başka bir ayla çarpışarak parçalara ayrılmış olması ve sonra kendi çekim kuvveti sayesinde parçalarını bir araya getirip bu hale gelmiş olabileceği tahmin ediliyor).

    1989 yılının ağustos ayında voyager 2, son durağı olan neptün'e ulaştı. neptün'ün önceden keşfedilmemiş 4 yeni halkasını, 6 yeni ayını buldu ve jüpiter'deki büyük kırmızı leke gibi neptün'ün de bir büyük kara lekeye sahip olduğunu keşfetti (bu, neptün'de gözlemlene ilk büyük kara lekedir. jüpiter'in 3 asırdır devam eden lekesinin aksine, neptün'ün lekeleri o kadar uzun ömürlü değildir ve genelde gidip gelirler). yakından incelemeye fırsat bulduğu aylardan biri olan triton'da (güneş sisteminin en soğuk ayı) bazıları günümüzde bile aktif olan gayzerler keşfetti.

    voyager 2, triton'daki keşiflerinden sonra kardeşi voyager 1 gibi istikamet değiştirerek uzayın derinliklerine gönderildi. kendisi, an itibariyle saniyede 15 km hızla rastgele samanyolu'nun derinliklerinde gezmekte. bundan 296 bin yıl sonra sirius'tan (gökyüzündeki en parlak yıldız) 4.3 ışık yılı uzakta olması bekleniyor.

    voyager 1, dünyadan en uzaktaki uzay aracıdır; voyager 2 ise en çok sayıda gezegen ziyaret etmiş uzay aracıdır. uranüs ve neptün gezegenlerinin tek ziyaretçisi bugün bile hala kendisidir (plüton'un tek ziyaretçisi olan uzay aracı için: new horizons).

    voyager 1'in de voyager 2'in de tüm ekipmanları 2025, ya da en iyi ihtimalle 2027'de, öldürülmüş olacak. o yıllardan sonra yolcularla iletişim kurmak yavaş yavaş zorlaşmaya başlayacak, ta ki bir gün ikisinden de yeterince güçlü sinyaller alınamayana kadar. o noktada kalan tek ümidimiz altın plaklar olacak.
  • 1977'de uzaya fırlatılan voyager 2 1979'da jüpiter ve satürn'ün yanından geçerek 1981'de uranüs'e doğru çevrilmiş, uranüs'ün yanından geçtikten sonra güneş sisteminin büsbütün dışına çıkmıştır.
  • bu sıralar güneş sistemimizi terk etmek üzere olan uzay aracı.

    tam 41 yıldır uzayın derinliklerinde yolculuk yapan voyager 2, yıldızlararası uzaya ulaşmak üzere. nasa, uzay aracında bazı değişikliklerin tespit edildiğini söylüyor. nasa’nın 1977 yılında uzaya fırlattığı ünlü uzay aracı voyager 2, güneş sistemi’ni terk etmeye hazırlanıyor. şu anda dünya’dan yaklaşık 17.7 milyar kilometre uzaklıkta bulunan uzay aracının yakında heliosferin sınırı olarak kabul edilen heliopause’a ulaşması bekleniyor. bunun ardından voyager 2, yıldızlararası uzaya ulaşan ikinci insan yapımı araç olarak tarihe geçecek.

    nasa tarafından yapılan açıklamalara göre son birkaç ay içerisinde voyager 2’nin bulunduğu ortamda bazı değişiklikler tespit edilmiş. nasa, ağustos ayından bu yana uzay aracına çarpan kozmik ışınlarda (dış uzaydan güneş sistemi’ne giren süperhızlı parçacıklar) ciddi bir yükselme olduğunu söylüyor. 2013’te güneş sistemi’ni terk eden voyager 1 de buna benzer bir süreçten geçmişti. voyager 2’nin ne zaman yıldızlararası uzaya ulaşacağını tam olarak tahmin edemediklerini söyleyen nasa’lı bilim insanı ed stone,”voyager 2’nin bulunduğu ortamda bazı değişikler görüyoruz, burası kesin. ancak heliopause’a ne zaman ulaşacağımız konusunda hala bir bilgimiz yok. önümüzdeki aylarda birçok şey öğreneceğiz.” sözlerini kullanıyor.voyager 2, 2007’den bu yana tam 11 yıldır heliosferin en dış katmanı olan heliosheath (gündurgun) bölgesinde seyahat ediyor.

    tüm güneş sistemi’ni kapsayan kabarcık benzeri bir bölge olan heliosfer, neredeyse tamamıyla güneş rüzgarlarından oluşuyor. burada bir tür koruma kalkanı görevi gören güneş rüzgarları, yıldızlararası uzaydan gelen kozmik ışınlara karşı güneş sistemi’ni koruyor. nasa’nın ifadelerine göre heliosfer tam 37 milyar kilometre genişliğe sahip. heliosferin en dış katmanı olan heliosheath, güneş rüzgarlarının artık yıldızlararası ışınlara yenik düşmeye başladığı ve hızını büyük anlamda yitirdiği bölge olarak biliniyor. heliopause ise heliosheath’in teorik sınırı olarak kabul ediliyor. yıldızlararası uzaya ulaşan ilk uzay aracı voyager 1, 2004 yılında heliosheath’e ulaşmış ve 2013’te de heliopause sınırını geçmişti.

    nasa’nın ifadelerine göre voyager 2, 2025 yılına kadar dünya’yla iletişim halinde kalacak. sonrasında ise aracın yakıt yetersizliği nedeniyle sessizliğe gömülmesi ve yıldızlararası uzaydaki yolculuğuna yalnız başına devam etmesi bekleniyor. güneş sistemi’nin sınırlarını incelemek amacıyla fırlatılan voyager 2; sırasıyla jüpiter (1979), satürn (1981), uranüs (1986) ve neptün’ü (1989) ziyaret etmiş ve bugün güneş sistemi ve gezegenleri hakkında bildiğimiz birçok şeyi ilk kez keşfetmişti.

    voyager 2, artık güneş sistemimizden çıkmak üzere. bu sıralar gökyüzüne bakın ve eski dostumuza veda edin.
  • kimsenin siklemediği uzay aracı. kardeş sen bunları sikleme yoluna devam et.
  • şu anda dünyaya ve güneşe ne kadar uzakta olduğunu öğrenmek için: (bkz: http://voyager.jpl.nasa.gov/where/index.html)
  • değeri bilinmeyen ve üvey evlat muamelesi gören güzellik. sırasıyla jüpiter, satürn, uranüs ve neptün gibi devler hakkında değerli bilgiler toplamıştır.

    voyager 1'i yaklaşık 3 milyar km* geriden takip ederek, ikinciliğini bıkmadan sürdürmekte.

    plütonyum bazlı motoru sayesinde kendisinden 2025 yılına kadar haber alabileceğiz.
  • bu uzay aracı sırasıyla jüpiter, satürn, uranüs ve neptün'ü ziyaret etmiştir.
    içinde bir de plak mevcuttu, türkçe selam kısmı türkçe bilmeyen biri tarafından seslendirilmiş:
    "sayın türkçe bilen arkadaşlarımız sabahı şerifleriniz hayrolsun."

    http://voyager.jpl.nasa.gov/…languages/turkish.html

    not: bu kayıt hem voyager 1 de voyager 2'de var galiba.
  • aylar sonra iletişim kurulan uzay aracı.

    nasa'nın, deep space station 43 adlı antenini 11 aylık uğraşlarla yenilemesiyle birlikte voyager 2 ile iletişim sağlanmış. komutlar gönderildikten 34 saat sonra voyager 2 "mesajı aldım, komutları çalıştırdım" diye de geri cevap vermiş.

    40 küsür yıldır yoldasın, güneş sistemi'nin dışına yeni çıkıyorsun ve bu bile 34 saatlik gecikme yapıyor. evrenin büyüklüğü ve onun içindeki küçücük yerimizi hatırlatıyor bu olay bize. ışık hızının bile evren boyutunda yetersizliğini...
  • ilerleyen tarihlerde bir gün ışık hızında gidebilen uzay araçlarımızla gidip bulunup dünyaya geri getirilmesi ve müzede sergilenmesi hayaliyle yaşıyorum,
    tabi o günleri asla göremeyecek olmak ayrı bir üzüntü sebebidir.
  • 2018'de güneş sistemini terk eden voyager 2, görsel
    dünya’dan yaklaşık 19 milyar 895 milyon kilometre uzaktaki tavus takımyıldızı'na doğru ilerliyor.
    nasa, uzaydaki çalışmalarını 45 yılı aşkın zamandır sürdüren bu aracı hackledi.

    uzmanlar, voyager 2'deki bir sistemi değiştirerek uzay aracına fazladan güç verilmesini sağladı. böylece uzay aracındaki bilimsel cihazlardan birini gelecek sene kapatma planının rafa kaldırılması hedefleniyor.

    nasa jet itki laboratuvarı'nın dün yaptığı açıklamaya göre voltajın düşmesi halinde cihazları korumak için tasarlanmış güvenlik mekanizması değiştirildi. bu mekanizmadaki güç, voyager 2'deki radyoizotop termoelektrik jeneratöre yönlendirildi. böylece uzay aracındaki 5 cihazın da 2026'ya kadar çalışabileceği açıklandı.

    nasa emektar uzay aracında voltajın artık sıkı bir şekilde kontrol edilemeyeceğini ancak elektrik sisteminin yıllardır pek sorun çıkarmadığını bildirdi.

    uzay araçlarının gönderdikleri bilimsel veriler, güneş'ten uzaklaştıkça daha değerli hale geliyor. bu nedenle mümkün olduğunca çok sayıda bilimsel aleti çalıştırmak istteniyor

    bu adımın başarılı olması halinde aynı değişikliğin voyager 1'de de yapılması planlanıyor.

    voyager 1, güneş sistemi'ni 2013'te, voyager 2 ise 2018'de güneş sisteminin dışına çıktılar.

    not: çok fazla spoiler içerir..
    kaynak: https://www.indyturk.com/…llık-voyager-2yi-hackledi
hesabın var mı? giriş yap