• 1990 dünya basketbol şampiyonası finalini kazandıktan sonra kutlamalar sırasında sahaya hırvatistan bayrağıyla giren birisinin elinden bayrağı alıp yere atmış basketbolcu. bu olay sonrasında zaten yeterince tansiyona sahip olan yugoslavya'nın sırp bölümünde kahraman, hırvat bölümünde kötü adam ilan edilmiştir kendisi. çok iyi arkadaşı olan drazen petrovic'le arkadaşlığı bu yüzden bitmiş, kukoc, radja gibi hırvat oyuncular da yıllarca kendisiyle konuşmamıştır. kendisi şampiyonluğu yugoslavya olarak kutlamak istediği için bunu yaptığını ve o bayrağın hırvat bayrağı değil de sırp bayrağı olsa da aynısını yapacağını yıllar sonra söylemiş olsa da olanları değiştirmek mümkün olmamıştır. bu olayı daha detaylı olarak öğrenmek isteyen varsa once brothers belgeselini tavsiye ederim, çok güzel işliyor konuyu.
  • isminin bal gibi vlade divats diye okunduğu basketbolcudur. divaç diye okunur diyen o kadar yazar olmuş ki -ve kendilerine çılgınca güvenerek bunu belirtiyorlar- ekşisözlük'ün nasıl bilgi kirliliğine maruz kaldığını bir kez daha görmüş oldum.

    #57586284 numaralı entry'i yazan arkadaşa mesaj attım, herkesin önünde elemanı bozmayayım kendisi entry'sini düzeltsin diye. ancak beni tınlamayınca niye divats olarak okunduğunu yazmaya karar verdim.

    sırpça'da c harfinin ç seklinde okunabilmesi icin c'nin tepesinde şapka olması gerekiyor. radivoj korac'taki c mesela ç'ye yakin bir ses çıkarır, kiril alfabesinde karşılığı budur:

    şu harf de keza ç sesi cikarir: https://tr.wikipedia.org/wiki/çe_(kiril)

    divac ise bildigin divats diye okunur. divac'in c harfinin karşılığı şu. harfin ç sesiyle uzaktan yakından ilgisi yok: https://tr.wikipedia.org/wiki/tse_(kiril)

    divac ismi kiril alfabesinde yazıldığı icin, divats diye aktarılmasında sorun yok. özellikle sırp (ayni sekilde rus) özel isimleri latin alfabesine çevrilirken o dilin okunma tarzına gore yazilabilir.
  • once brothers belgeselinde biraz fazla masum gösterilmiş sanki. o yıllarda sırplar, tüm hristiyan avrupa ülkelerini ve nato'yu arkasına alarak boşnakların anasını ağlatırken; divac'ın, binlerce boşnak kadınına, gencecik kızlara tecavüz eden, masum boşnak erkeklerini kurşuna dizen sırp askerlerinin sürekli yaptıkları çetnik işaretini maçlarda elinden düşürmemesine ne demeli? arkadaşı drazen ile dargın iken vefat etmesi elbette dokunaklı bir konu, ancak işin diğer yanında hiç de öyle sütten çıkmış ak kaşık değil.
  • once brothers belgeselinde daha yakından tanıdığım sırp kökenli yugoslav basketbolcu.

    --- once brothers spoiler ---

    kendisi lakers'a draft edildikten sonra çevirmenin ona ilk söylediği şey kesinlikle hızlı hücumlara çıkarken magic johnson'a odaklanmasıymış. her an pas gelebilme ihtimaline karşılık.

    magic johnson onu ilk gördüğündeki halini inanılmaz sessiz sakin biri olarak tasvir ediyor. bir reklam filminde oynarken ona petrovic'in durumunu soruyor ve magic johnson petrovic'in muhteşem bir oyuncu olduğunun farkında olduğu bir yüz ifadesiyle divac'ın "portland'da hiç mutlu değil çok az süre alıyor" demesi magic'in yüzünü buruşturuyor.

    jerry west ve magic johnson kendisinin bir uzuna göre şahane pas yeteneği olduğunu söylüyorlar ve belgesel esnasında hızlı geçişlerle birlikte belgeselin akışını bozmayacak şekilde yugoslavya ve lakers forması altındaki şahane asistleri gösteriliyor.

    divac'ın lakers'tayken antreman esnasında yaptığı bir röportajda ise "sırp kökenli bir yugoslav'ım o (petrovic) da hırvat kökenli yugoslav ne kökenli olduğumuz umrumda değil hepimiz yugoslavız sonuçta." diyor. fakat bu durumda petrovic'in biraz olaya milliyetçi yaklaştığını görüyoruz. petrovic ile yapılan bir röportajda ise petrovic net bir ifade ile "ben hırvat'ım." diyor.

    belgeselde birçok güzel anı var. kesinlikle her basketbol severin izlemesi gerek. izleyin izlettirin.

    --- once brothers spoiler ---
  • daha kiril kelimesini doğru yazamayan bir sözlük yazarının hala bilmeden hakkında konuşmaya devam ettiği basketbol oyuncusu. üstüne üstlük insanlar doğru bilsin diye düzeltmeye çalıştığım için bana dangalak demeyi uygun görmüş kendisi.

    knipeos adlı suser arkadaş da gerekli ayarı vermiş zaten (bkz: #57855422), isminin yazılışı üzerinde çok durmak istemiyorum. en başta da dediğim gibi, sırpça özel isimleri latin alfabesine çevrilirken o dilin okunma tarzına göre yazılabilir bu yüzden divats diye yazılması yanlış değil.

    ikinci kısma gelirse, magnetron adlı bir şey bildiğini zanneden yazarın iddia ettiğinin aksine divac ismi divaç olarak asla ama asla okunmaz. rusça ile sırpça'yı karıştırmak istemiyorum, ancak cska da hiçbir zaman çeska diye okunmaz. o kadar anlatmamıza rağmen divac'ın divaç olarak okunduğunu iddia etmek için afedersiniz ama mal olmanız gerekiyor.

    boşnak kökenleri olan ve boşnakça/hırvatça/sırpça'ya hakim olan birisi olarak bunları yazıyorum. gaza gelip entry de kastım çünkü kutsal bilgi kaynağının bir şey bildiğini sanan insanlar tarafından dejenere edilmesini istemiyorum.

    mesaj atan yugoslav arkadaşlara da teşekkürler.:)
  • soyismi "divaç" degil "divats"seklinde okunan eski basketbolcu.

    kendisinin lakers donemlerini bile hatirlarim, avrupa kokenli sayili uzunlardan birisiydi. 1995 avrupa basketbol sampiyonasi final macinda litvanya karsisinda arvydas sabonis ile mucadele ederken "vay be iyi bogusuyor" dedigimi hatirlarim liseli halimle. (sabonis'ín neye benzedigini bilenler anlarlar ne demek istedigimi). gerci ilk degilmis, 1988 seul olimpiyatlarinda da karsi karsiya gelmisler, neyse.

    malum konu 90li yillar oldugunda aklima gelen ilk birkac seyden biri yugoslavya ic savasi ve bosna-hersek'te yasananlardir kendi adima. ne zaman yugoslavya (sonradan sirbistan-karadag, en son da sirbistan) mac yapsa rakip takimi tutardim. sirplarin bayrak adami da vlade divac'ti. kamera kendisine zoom yaptiginda o ergen halimle "tipe bak, pis herif. sirp kasabi"vs. tepkiler verirdim.

    bu aksam once brothers'i izledigimde kendisine buyuk ayip ettigimin yillar sonra farkina vardim. meger sen ne guzel bir abimizmissin vlade divac. okumuyorsun burayi biliyorum, okusan da belki afedersin ziklemezdin buyuk ihtimalle, ama telepatik olarak soyleyeyim: kusura bakma, ayip etmisiz. meger o dev cusseli, cember sakalli goruntunun icinde seker gibi bi insan varmis.
  • bu sene de allstar olcak olan sempatik delikanlı.
    zamanında lakersdan hornetse kobenin draft hakları karşılığında geçmiştir, yani bi nevi kobe-divac takası söz konusu. bu durumda hornetsin zamanında iyi bok yediğini söyleyebiliriz.
  • ilk kez dikkatimizi, yaptigi bir hata ile cekmisti divac. 1986 dunya sampiyonasinin yarifinal macinda sscb'ye karsi son dakikaya 12 sayi onde giren yugoslavya, ard arda 3 adet 3'luk yiyerek farkin 3 sayiya inmesine engel olamamisti. macin son saniyelerinde top yugoslavya tarafinda iken, o zaman takimda yedek olantecrubesiz divac, hatali yurume yapmis, sonrasinda mac bitmek uzereyken, sscb'den valters, 3'luk atarak beraberligi saglamis, uzatmada da maci kaybetmisti yugoslavya.
    bir yugoslavya basketbolu fanatigi olarak, aglayacak gibi olmustum, iyi hatirlarim..
  • isminin telaffuzunun cska moskva ile hicbir ilgisi yok. ingilizce bir kelimenin telaffuzunu her ikisi de latin alfabesi kullaniyor diye turkce'ye bakarak mi yapiyorsunuz? sirpca ve rusca ayni aileden ancak farkli diller. kaldi ki alfabeleri de birebir ayni degil.

    rusca dogu slav; sirpca ise guney slav dillerindendir. rus ya da sirp birbirlerini dilini okuyabilir ancak anlayamaz. gene cek cumhuriyeti'ndeki bir vatandas lehce ya da slovakca'yi anlayabilir... fakat sirpca'yi anlayamaz. jan vesely, belgrad'a geldiginde sirpca bilmiyordu. ogrenmesi gerekti...

    p.s. her iki dilin birbirine ne kadar benzedigini kanitlamak adina iyi gunler ornegini vermeyin, kalbinizi kirarim... hvala* ve spasibo* birbirine ne kadar yakinsa rusca ve sirpca da birbirine o kadar yakin.

    kaldi ki ts sanildigi kadar komplike bir harf de degil. sirp alfabesinde kafanizi karistiracak bir sey ariyorsaniz ç harfini deneyin. eksi sozluk bu harflerin ayri ayri yazimina imkan vermedigi icin ne yazik ki gosteremiyorum.

    rakocevic'in adindaki her iki c harfi de farkli harfler fakat telaffuzu rakoçevic seklindedir. latin formda sapkalari olmadan yazildiginda "bunlar kesin ts" demeyin... degil. ts sesini vermeniz gereken c tamamen farkli bir harf. sapkalar olmadan alfabede uc tane c gorursunuz... oysa bunlar birbirlerinden farkli harfler. dolayisiyla telaffuzlarini karistirmaniz soz konusu degil ya da c'nin uc farkli telaffuzu var diyemezsiniz. tekrar ediyorum... bunlar halihazirda farkli harfler. kiril alfabesini hasbelkader ogrenmis olmaniz size her kapiyi acmaz.

    bu tip tartismalardan da muthis bayiyorum... iphone, zeljko obradovic... neyin nasil yazilacagina yetkili makamlar karar versin fakat halk gotunden otorite kesmesin.

    vlade divac'in vlade divats olarak yazildigi eksi sozluk'te nemanja bjelica gayet bjelica olarak yaziliyor... biyelitsa olarak degil.

    evet, divac kesinlikle divats olarak telaffuz edilir. bir turk'un divac'i divats olarak yazmasi da son derece makul.
    sirbistan'a gittiginizde andy murray'i sirpca'da endi mari seklinde yazdiklarini gorursunuz...

    washington'in vaşington seklinde yazildigi gunleri hatirliyorum da... novak djokovic'in de cokoviç olarak yazilmasini akla yatkin buluyorum. ananiz, babaniz ya da dedeniz djokovic'in nasil telaffuz edildigi hakkinda tahmin yurutmek zorunda degil. cokoviç yazarak bunun onune gecebilirsiniz.

    ayni sekilde israil'e gittiginizde iphone'un ibranice ayfon seklinde yazildigini gorursunuz... kimse de cikip bu iphone'dur, iphone diye yazilmali diye aglamaz. gene endi mari ornegini israil icin de verebilirim.

    rusya'da roger federer'i rodjer federer diye yazarlar fakat d ve j harfleri yan yana c sesi verir... yani ruslar roger federer'i rocer federer diye yazarlar. telaffuzuna da kasmazlar.

    benzer bir tartisma zeljko obradovic uzerine de yapilmisti. o zaman da yazmistim.
    (bkz: #37750385)

    p.s. yukarida ismini verdigim isimlerin %80'ini bizzat taniyorum. her iki dilin konusuldugu ulkelerde de uzun sure ikamet ettim... soz konusu iki dilden birisi bizzat kendi kizimin ana dili.

    edit: bos bir zamanima denk geldi. bu konuya usturupsuz, gelisiguzel entry kasan kendimi sikeyim.
  • jean reno ya acaip benzettiğim 2001-2002 yarı final 3.maçında bu sabah son saniyelerde 15 saniye top sürüp kaybetmesi ve bir sonraki pozisyonda faul kaçırması ile takımın maçı kaybetmesinde önemli rol oynıyarak kısa sürelide olsa nefretimi kazanan ama genelde sempati duyduğum pivot ...
hesabın var mı? giriş yap