• edebiyatımıza ve kültürümüze bizden daha çok vakıf olan ve çalışmalarıyla bunu gözümüze gözümüze sokan hayran olunası insan.

    bizdeki profesörlerin kibrinin binde biri yoktur kendisinde. bir makalesi lazım olur, bulamazsınız; en son çare olarak oturur, ıkına sıkıla, kırık dökük ingilizce kısa bir mail yazarsınız. bir saate kalmaz "makale ektedir, saygılarımla" şeklinde türkçe cevap alırsınız.
    elleri öpülesidir.
  • the unreadable shores of love kitabını şu an 27 yaşıda doktora çalışmamın ortasında okuyorum ve ağlamanın eşiğindeyim. türk düşücne tarihine dair bazıalrı 7-8 senelik tefekkürlerimin yankısını bu "ecnebi" kadının kitabında bulmak bir yandan tasdik edilmenin hazzını yaşatırken bir yandan da, sizden önce davranılmış olmasının verdiği imrenme * hissi ile kıvranıyorum.

    bir siyaset bilimi öğrencisi olarak normalde kitabı rafta görsem adına bakıp, erotik roman mı lan bu deyip kenara atardım lakin resmen saklı cevher imiş. ah ulan disiplinler arası kopukluk, senin yüzünden böyle bir hanımı ancak bu gün farkediyorum. eğer bir gün tanışmak nasip olursa mutlaka ellerini öpücem.
  • henüz kesin kanıtlara ulaşamasam da into the wild'la en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscar'a aday olan hal holbrook'un kızı olduğu konusunda derin şüphelerim var. hal holbrook'un ilk evliliğinden doğan victoria isimli bir kızı var (tarihler tutuyor), adamın ikinci ismi rowe ve doğum yeri ohio (victoria holbrook şu anda the ohio state university'de öğretim üyesi) araştırmalar sürüyor.
  • türk dili profesörü.
    virgül dergisi editörlerinden aynı zamanda yazar. dergide denemeleri, yazıları da yayınlanır.
    tam adı victoria rowe holbrook.
  • lisansini harvard' da, yuksek lisansini princeton universitesinde yapmis near eastern studies uzmani. akademisyenligi disinda muzisyen bir kimligi de vardir.1972-1980 yillari arasinda new orleans, san francisco, new york city, boston ve istanbulda sarkicilik ve kompositorluk yapmistir.
  • ciddi, askin "okunmaz" kiyilarini yazmistir. hatta turkce edisyonuna bakarak, acaba ne yazmisim dedigini de gormusuzdur!
  • aşkın okunmaz kıyılarının yazarı. osmanlı edebiyatı araştırmacısı.
    1952 de doğdu. yüksek öğrenimini harvard üniversitesi'nde tamamladı. 1979 yılında princeton üniversitesi'nden fars dili ve edebiyatı alanında master derecesi aldıktan sonra, doktorasını da yine aynı üniversitede 1985 yılında "osmanlı edebiyatı" alanında tamamladı. master ve doktora çalışmaları sırasında aralıklarla iran ve türkiye'de bulundu. orhan pamuk'un beyaz kale romanını ingilizceye çevirdi. türk edebiyatı ve kültürü hakkında pek çok makalesi yayımlandı.
  • nihat genç, osman kavala ve orhan pamuk düşmanlığını da sokuşturarak, holbrook'un aşkın okunmaz kitapları'na atıfla "osman kavala ve aşkın anlaşılmayan kıyıları" başlıklı ağır ulusalcı bir yazı yazmış. neyse ki victoria hanıma olan saygısını da içerdiğinden ilgili bölümü buraya alıntılamaktan çok da büyük zarar gelmez:

    "sıkı durun.

    orhan pamuk’u ingilizce’ye çeviren victoria holbrook’a sıra geliyor.

    orhan pamuk sevdalısı ve kankası, orhan pamuk’a şeyh galib’i ve eseri hüsnü aşk’ı öğreten kadın ve o da meşhur princeton mezunu. orhan pamuk’un dünyaya pazarlamasında bir numaralı isim.

    victoria hanım sadece türkçe’ye değil osmanlıca ve farsçaya da hakim, bilkent’te hocalık da yaptı, defter ve virgül dergilerinde yazıları çıktı.

    eseri çok şöhretlidir ve gerçekten sağlam müthiş bir kitaptır: aşkın okunmaz kıyıları'nın bizce de hakkıyla fuad köprülü ödülü almıştır.

    eseri sadece bir şeyh galip çalışması değil, kendisi bunu yüzüme karşı söyledi ve mesnevi geleneğinde hakiki aşk-mecazi aşk kavramları üzerine etraflıca konuştuk. yani, hayranlık duyulacak ayrıntılara hakimdir. ilahi aşkla-dünyalı aşk ayrımları ve geçişlerinin nerede nasıl başladığını anlatır, çok güzel bir çalışma, (2003 yılında bilkent üniversitesi, master tezi) hakan atay’ın çok başarılı teziyle bu ilahi aşk dünyevi aşk meselesini çok iyi özetlenir.

    ilahi aşk nedir dünyevi aşk nedir, mesnevi yazarları, ilahi aşktan dünyevi aşka, klasik anlatımdan yeni anlatıma nasıl geçtiler?

    araştırmacılar bu ‘geçiş’ konusunda merkezi bir başlangıç noktasında anlaşırlar: fetih’ten elli yıl sonra yazılmış, hevesname kitabı, şairi, tacizade cafer çelebi.

    bu kitap konumuz için neden önemli, çünkü cafer çelebi hevesname kitabında ilahi aşkı değil senin benim gibi dünyalıların yaşadığı etiyle cismiyle bir kadına aşkını anlatır, şu meşhur istanbul mesiresi kağıthane’de görüp vurulduğu…

    bir kadına aşk!

    nazım hikmet’in dediği gibi öyle hak aşığı halk aşığı değil etiyle kanıyla bir kadına aşk.

    nasıl oluyor da cafer çelebi’nin dünyevi aşkı ‘ilahi bir aşk’la bütünleşebiliyor?

    hamlet: işte bütün mesele!

    hali aşk başka şey hasbi aşk başka şey, ikisi de bir arada ‘içkin’ olabilir mi?

    ve edebiyat tarihçileri cafer çelebi’nin mesnevide kullandığı bu kişisel aşkıyla ilahi aşkı harmanlamasına ‘aşk oyunu’ adı takılıyor, hatta ‘baştan çıkarma’ gibi tabirler kullanılır, bir de şöyle yorumlar, mesnevi yazarları, klasik aşk yazımının dışına çıkıp yeni mecazlar bulabilmek için yeni metotlar denerler.

    aşkın okunmaz kıyıları’nı victoria hanımla konuşmuşluğum vardır ve şeyh galip'in eserinde ilahi aşk ile dünyevi aşk arasındaki bu içiçeliği ve geçişleri yüzüme karşı tane tane, mısra mısra anlatmış, hayran kalmıştım.

    osmanlı mesnevi yazarlarının bu ‘aşk oyunları’ ve ‘baştan çıkartma’ sanatları şiir ve edebiyat tarihimiz için çok önemli meseldir ve ayrıntıları ayrı ve derin bir yazı konusudur.

    osman kavala ya da orhan pamuk…

    biz yazımızın konumuza gelelim, bir gün, evet, şaşırmayın, victoria hanımla aynı masada oturmuş arkadaşlarla demleniyoruz, hey gidi günler, victoria hanım, birden, orhan pamuk’un yeni bir kitap yazdığını duyurdu ve vecde gelmiş aşık gibi cezbeye kapılıp kitabı yere göğe koyamadı…

    çok şaşırdım.

    victoria hanıma döndüm, -hanımefendi, valla sizin bu kitaba aşkınızı anlamakta zorlanıyorum, kitabın nesini neresini neden seviyorsunuz, birkaç cümle bize de söyleseniz (bahşetseniz), dedim.

    victoria hanım, mecazımı mazur görün tıpkı fetö vaazı gibi, ellerini kollarını havaya kaldırdı, öyle kitap, böyle kitap, şeyh galip, divan, ah o mısra yok mu…

    hayretler içindeyim.

    kadın, orhan pamuk dedikçe çıldırıyor, çırpınıyor, zangırdıyor…

    amerikan elçiliklerinde çalışmış ve osmanlıca ve farsçaya bir profesör kadar hakim hanımefendinin, ki, orhan pamuk çevirileri var, orhan pamuk sevdasını anlatırken yüzünün şevkinin iştahının bu cezbe derecesi..?

    ne diyeyim, nobel ve şöhreti dünyayı alemi henüz sarmamış o günlerde, bu cezbe hali beni derinden kuşkulara götürdü, burada dedim, dünya çapında bir manyaklık dönüyor ve biz henüz hiç farkında değiliz.

    victoria hanıma, -hanımefendi, övgüleriniz orhan pamuk’un kitaplarını dilini nesnel bir değerlendirme mi, ilahi bir aşk mı, anlayamadım, dedim.

    anlaşılmadı galiba, tekrar ettim: -hanımefendi, dedim, orhan pamuk’a bu aşkınız mesnevinin klasik aşkı mı sonradan zuhur eden dünyevi aşk mı?

    laf gümbürtüye gitti, o gün bugün bu dünyevi aşk ilahi aşk mevzuu içimde kaldı.

    osman kavala ya da orhan pamuk, ya da şu özgürlük ve demokrasi kavramları…

    bir dünyevi hal mi, ilahi bir aşk mı, hasbi bir aşk mı, mecazi bir aşk mı?

    çok zor sorudur.

    ya da hepsinin toplamı, siyaset bilimini manipüle etmek ve gerçekliği mecazlaştırıp etnik ve mezhebi yapıları 'baştan çıkartma' oyunu mu?

    bu aşk oyununu hukuk’un kanıtlaması imkansızdır.

    batılı araştırmacı ve yazarların ve aktivistlerin bu toprakların özgürlüğü demokrasisi hukukuna aşkları ne kadar ilahidir ne kadar dünyevidir?

    ilahi aşk yani hasbi aşk nerde başlar, dünyevi aşk, nerde biter, ya da, ikisi birbirine nerde bağlanıp tek vücut yek vücut haline gelir, işimiz zordur.

    samimiyeti insanlığı ve vicdanı kuşku götüren çözümlenemeyen işte bu yer: hukukun anlaşılmaz kıyıları’dır.

    bana da sorsan caferi çelebi ‘karıya’ aşık oldu ama içinde yaşadığı o gelenek yok mu?

    sivil kurumlar ve biz, hepsi bölücülük mü özgürlük mü içiçe içkin bu kadar kavramı nasıl açıklasın nasıl söylesin…"
  • bu hatunla ilgili az önce handiyse "yahu bu geçen ay ölen diplomat richard'ın kızı" diye sallıyordum ki araştırmacı gazetecilik damarım kabardı, miniminnacık bir e hatasının ne gibi bir faciaya sebep olabileceğini öngörüp kendimi böylesi bir kendini bilmezlikten alıkoydum. hal holbrook'un kızı olmasıysa kuvvetle muhtemel.
  • okyanussal benlik denemesiyle, divan şiirine yeni bir okuma anlayışı da getirmiştir. öğrencileri için bulunmaz bir hocadır.
hesabın var mı? giriş yap