• bunun bir deodorantı var, çok severim; 24 saat etkili, çok hafif ve sabunumsu kokulu, parabensiz. 25-27 tl civarı ama zaten bir kere sıktın mı tüm gün idare ediyor, dolaysıyla uzun zaman gidiyor bir tüp.
    gerçi şimdi toplantıya gireceğim, kimse de "aman dur, ne güzel vichy deo kullanmış, mis gibi sabun kokuyor o nedenle ağzına sıçmayalım demeyecek. vichy kullansan noolur, ebenin hamını kullansan nolur. skecekler şimdi.
  • casablanca'nin son sahnesinde capitaine renault, rick* ile isbirligi yapmaya karar verince, elindeki vichy** sisesini çöp kutusuna atar. bu sahne, nedense, pek dikkatini çekmez çogu seyircinin.
  • bence bu firmanın sloganı;

    "vichy cildiniz için iyi bişiy" olmalı.
  • haklarinda yazilip cizilen 'paraben iceriyor' laflarini dinlemis olacaklar ki sonunda dogal oldugunu soyledikleri ve paraben icermedigini iddia ettikleri 'essentials' adli yeni, pembe ambalajli bir seri cikartmislar. tum cilt tipleri icin uygun denilen urunler bana sadece normal ciltler icin uygunmus gibi geliyor ama en azindan gunumuzun hassas konularindan biri olan 'paraben' kullanimina karsi bir atak yapmis, pazarlama anlaminda basarili bir adim atmislar. zararli oldugu bilinen bir maddenin, urun icerisinde yer almadigi iddiasiyla reklam yapmak trajikomik gerci ancak hemen her markanin pazarlama stratejisi boyle seylere dayaniyor. 'tamamen dogal', 'parabensiz' , 'hormonsuz'. e zaten boyle olmasi gerekmiyor mu? bunun icin madalya mi takilmali yani?
    (edit: isbu entry tumevarim yontemi ile yazilmistir.)
  • nazi işgaline uğramamış fransa'nın hükümeti, esasen bu hükümetin bulunduğu şehir. alman müttefiki olan vichy hükümeti fas'ın direniş olmadan amerikalılarca işgali ile (bkz: meşale operasyonu) almanlar tarafından lağvedilmiş, bütün fransa işgal altına alınmıştır.
  • normaderm reklami ile bizi kandırdığını düşündüğüm firma.

    ulen sen böyle bir hatunu nasıl problemli cildi var diye koyarsın reklama be kafir. adamı asarlar şerefsizim. sen böyle ciltleri, böyle güzelleri nasıl problem diye reklama koyabilecek kadar cesur olabiliyorsun? problem oysa ben problemsiz hatun aramıyorum artık efendim. bu nedir ya? tansiyonum yükseldi bi ayran içip geleyim ben.
  • öncelikle fransa'nın nazi işgaline uğramamış ve nazi yanlısı hükümetidir. amerikalılar kazablanka'dan girince öncelikle onlara ateş açmışlardır. 2 günlük direniş sonrasında amerikalılar çıkartma yapmışlardır. üzerlerine ateş açtığı halde eisenhower vichy amirali darlan ile anlaşmaya oturdu. darlan yine taraf değiştirdi. amerikalılar direniş görmeden tunusa kadar girdiler.

    bu taraf değişkliğinden 1 hafta sonra darlan'ı bir fransız direnişçi öldürdü... bu işte amerikalıların da hiç ama hiç etkisi yoktu!!!

    arkasından hitler baktı ki durum fena bu sefer güney fransayı da ele geçirdi. ve tabii fransız donanmasını kullanmaya niyetliydi. vichy hükümeti donanmanın ne nazilerin ne de müttefiklerin eline geçmesini istemediğinden gıcır gıcır donanmayı limanda batırdı. evet imha etti.

    dünyanın ikinci büyük gıcır gıcır donanmayı çürümeye bırakan aldülmecit'ten sonra vichy'nin yaptığı da tarihe geçmişti.

    açıkçası ne mutlu ki bana vichy denince pahalı kremler yerine bu aklıma geliyor...
  • saç yoğunlaştırıcı şampuanını kullanmaya başladım. tanesi 55 lira. kalktım 3 tane aldım. her yerde bulunmuyor diye girdim bir kez olaya... bakalım kemoterapi sonrası nasıl bir çözüm sağlayacak.

    doktoruma göre dökülme durmuş. saçlar eski halini 3 ay içinde alacakmış. ilk önerisi bu şampuan oldu. ikinci olarak ise (bkz: minoxil forte %5). minoxili an itibari ile bıraktım. çok korkuttunuz dostlar! saç yerine başınida alabilirmişim!
    burada da gelişimi görebilirsiniz
  • fransa' nın yarı açık rehabilitasyon merkezi. ekseriyetle herkes yaşlı bu şehirde. gerçi yaklaşık 30 bin nüfusuyla nasıl şehir olabilmiş orası da merak konusu ama siktir edelim şimdilik.

    yaşlıların yanında, çok fazla sakat insan var. bulunduğum 1 aylık süre içerisinde araştırdım ancak önemli bir fizik tedavi merkezi vb. rastlamadım. garip.

    genç nüfus genç yaşına bakmadan evlenip çoluk çocuğa karışmış ki sanırım bunun en büyük nedeni şehirde yapılacak hiç bir şey olmaması.

    tarihi olarak bir kaç katedral, kilise vs. var ancak paris' e gidip notre dame' a 50 metre uzaktan baksanız daha fazla tatmin olursunuz.

    dükkanların, cafelerin, marketlerin vb. iş yerlerinin çalışma saatleri belirsiz. haftada iki gün, günde 2-3 saat açık olan mağazalar fln var. bunun yanında şehrin en güzel fırını öğleden sonra kapanıyor. akşam şöyle kıyır kıyır bir ekmek yiyeyim keyfi yok yani.

    şehrin en komple mekanı tren garının karşısında bulunan kanki restaurant. sahibi türk. kebaptan pizzaya, sufleden sütlaca yiyecekler, alkollü-alkolsüz içecekler mevcut.

    gece hayatı yok. bir iki tane club bozması mekan haftanın iki gecesi açık ama benim de içine düştüğüm hataya düşen insanların gittiği dil okulu haricinde müşterisi yok.

    gündüzleri hava fena değil, ortalama 25 derece sıcaklık var, akşamları ne olursa olsun tişörtle durulmuyor. soğuk ve rüzgarlı.

    ayrıntılı bilgiye umarım ihtiyacınız olmaz, yolunuz düşmez. olur da düşecek olursa ayrıntılı bilgiyi ağlayarak veririm.
  • ürünlerini satmak için müşterilerini kendilerine bakmadıklaı için azarlama yöntemii benimsemiş marka
    -cildini neyle temizliyorsun hangi ürünü kullanıyorsun
    -su , sabun
    -aaa olr mu hiç,cildini temizlemesen kullandığın hiçbi ürün işe yaramaz,cilt temizlemesi hede hödö.
    -ama makyaj yapmıyorum ki .
    -hiç dışarı çıkmıyo musun,cildin kirlenmiyo mu sanıyosun..bla bla
    (pes ettim)
    -oldu o zaman hangi ürünü öneriyosunuz..
hesabın var mı? giriş yap