• akit yazarı hacı yakışıklı tarafından kültür terorizmi yapmakla suçlanmış mahsun kırmızıgül filmi.

    gitmeyin, gitmeyi düşünenleri ikna edin onlar da gitmesin diyor.

    yani sinema salonunda hiç çomar olmayacak. iyi seyirler
  • sik gibi film, gitmeyin, hiç öyle yandaş falan da değilim. bir zamanların ittirilerek oluşturulmaya çalışılan kürt entelijiyansının yalaka neferlerinden biri hükümetin nemrut yüzüne toslamış. olur öyle arada...
  • hayır hevesi bitmiyor, parası da bitmiyor lan. çek babam çek.o kasetlerdenne katrilyonlar kazandıysa artık.

    edit: birileri "müllü düğürlürümüz, ücdüdümüz" diye yasaklamaya çalıştıkça yemin ediyorum inadına 3-4 kere gidesim geliyor.
  • ben bunun fragmanına denk geldiğim zaman gerçekten böyle bir film yapılmış olabilir mi yoksa şaka mı yapıyorlar diye düşündüm.

    fragmanın ilk bölümü sexist imgelerle dolu, kadını küçük düşürücü sahneler barındırıyor. kura ile kadın seçmek, "çiftleşme "sahneleri, bir adamın 4 kadın alması vs gibi.

    şimdi bazıları çıkar bunlar gerçekler der diye söyleyeyim;
    kadının zaten yıllardır böyle küçük düşürücü şeylere maruz kaldığı bir toplumda bunun komedi malzemesi haline getirilip normalleştirilmesi izlediğiniz zaman sizi rahatsız etmek yerine güldürüyorsa o da zaten böyle bir toplumda ya da ailede büyütüldüğünüz için olabilir ancak.
  • afişlerde gülben ergen'in oynadığını görünce kesinlikle gitmem dediğim lakin annemin "haydi bu filme gidip az gülelim." demesiyle kendimi içinde bulduğum film.

    öncelikle bir sorum var. gala gecesinde gülben ergen bu filmi 3 çocuğu ile nasıl izledi? filmde zaten 15 yaş sınırı var. o 3 çocuk da 15 yaşın altında. sanırım kesilmiş halini izlediler dicem ama galada da kesmezler diye düşünüyorum filmi.

    ikinci husus ise gülben ergen filmde oynamamış ki? duruyor öyle heykel gibi. inanın sokaktan çevireceğiniz 10 adamın 5'i de bu rolü hakkıyla oynar.

    gelelim filmle alakalı yorumlarıma:
    1. filme komedi denmiş ama ben ekşi elmalar isimli dram filminde bile daha çok güldüm. katıla katıla gülmüştüm hatta onda. özellikle şampuan sahnelerinde. lakin bu film sözde komedi olmasına rağmen güldürü öğeleri anlamında sınıfta kalıyor. neden mi? çünkü çok bel altı. sürekli bir göt kelimesi belden aşağı espiriler. çok çiğ. komedi daha akılcı yapılmalı bence. bu filmde de yer yer var lakin çoğunluğu bu çiğ güldürü öğeleri. keşke böyle olmasaymış.

    2. oyuncu kadrosu (gülben ergen hariç ama neyse ki o da zaten oynamamış gibi) çok iyi. figüran rolünde bile çok iyi oyuncular var. mahsun'un bu özelliğini takdir ediyorum adam iyi oyuncu izletiyor. lakin yılmaz erdoğan'ın belçim bilgin'i kelebeğin rüyası'nda 16 yaşında kız olarak oynatması gibi bir hataya düşmüş gülben ergen'i aynı şekilde böyle bir rolde seyirciye sunarak. lakin dediğim gibi neyse ki rolü gereği kendisi konuşmuyor da biz de çok bir şey izlemiyoruz. belçim gibi filmin kaderini belirleyen bir rolde değil. bu iki ex-elti neden oyunculuk yapma konusunda bu kadar inatçı orası ayrı bir şey. neyse.

    3. film çok uzuyor. sonu havada kalıyor.

    *********spoiler
    onca adam geri geliyor ee sonra? kadı ve yasemin yalçın ikilisinin sonu ne oluyor anlaşılmıyor. yani bir amacı vardı yasemin yalçın'ın ama ne oluyor o mesele anlamıyoruz.
    *****************

    4. filmdeki kadınlar çok bağırıyor. özellikle filmin ilk yarım saati başım şişti. sürekli bağıran kadınlar. valla soğudum kadınlardan. bu nasıl bir gürültü. tamam tartışma sahneleri vs ama biraz daha az tutsaydınız keşke veya sesler az kısılsaydı.

    5. filmde osmanlıyı aşağılayan bir şey yok. adamlar adı üstünde film yapmış. buradan mahsun'a giydirilmesi çok saçma. kesinlikle bu bağlamda bir şey yok.

    6. filmdeki kadı figürü ve dinin kullanılması meselesi çok iyi verilmiş. tiyatro oyunu bezirgan gibi bu anlamda ki bezigan'da oynayan bahtiyar engin'in de kadı'nın adamı olması hoş bir detay.

    7. hayrettin çok güzel oynamış ben en çok cumali'yi izlerken eğlendim. bence stand-up işini bırakıp kendini sinemada - komedi alanında geliştirmeli. kesinlikle çok iyi cast olmuş o role cuk oturmuş. özellikle o şairane ezberi. filmde yüzümü güldüren tek kararkterdi.

    8. mahsun dram filmlerine devam etmeli. bence komedi yapmamalı. ama dramda da gözümüze gözümüze sokmamalı o abartılı acıları. bu filmde de bence aynı hata var. komedi ama yine gözünün içine sokuyor. al gül lan gül bak espiri der gibi. ama olmuyor işte. en azından ben böyle bel altı şeylere gülemediğim için "bu ne lan şimdi" dedim bir çok sahnede. salon kahkahalarla inliyordu ama özellikle erkekler.

    9. filmde güzel gelen şey yeşilçama yapılan göndermeler. filmi izlerken bir ara hababamdan bir ara gulyabani sahnesinden bazen de bambaşka bir filmden ufak kesitler izliyor gibi oluyorsunuz ama bu çok değil. az.

    10. gittiğime pişman oldum gibi ama iyi oyuncular izlediğim için o bağlamda biraz keyif aldım ama yani çok sınırda. 10 üzerinden 5 verebilirim bu cast hatrına ve güzel müzikler için. korkirem isimli parçayı ben de pek beğendim. sözleri güzel müziği söylemleri güzel. aferin.

    sonuç olarak gişe filmi. bazı ufak detaylar dışında çok bir şey vermiyor. zaten mesaj kaygısıyla çekildiğini sanmıyorum ama yine de bu din sömürüsü açısından aslında anlayana çok büyük mesajlar vermiş. sonuna yakın bir yerlerde filmde dramatik sahne yapılmaya çalışılmış ama bence olmamış. o fakirlik ve baba edebiyatı kısımlarında iyice daraldım zaten.

    sonuç: bel altı şakalarına gülüyorsanız gidin. müzikleri ve oyunculuklar iyiydi. lakin kurgu ve senaryo anlamında çok iyi değildi. neticede emek verilmiş. saygı duyuyorum.
  • bir çiftleşme temalı mahsun kırmızıgül filmi (daha)

    görsellik,kamera çekimleri,kostüm seçimi,oyuncu performansı ve en önemlisi müzikler için kimsenin söylediği bir şey yok!!

    film daha gösterime girmeden ön yargıyla karşılanan konusu ve işleniş tarzı için herkesin farklı düşünceleri var.çok ağır eleştiri ve suçlamalar var.

    ortadoğu toplumu kapalı bir kutuya hapsolmuş toplumdur.gelenek ve görenekler çemberinde yaşamını sürdürür.

    bu filmi çeken mahsun aşı derece bir kapalı toplum insanıdır.bu filmi nasıl çekmeye kendisini ikna etmiş orasına çok şaşırdım

    zira;
    filmi izleyen geleneksel toplum insanı için;
    filmde dine hakaret var mı?
    osmanlıyı aşağılama var mı?
    mahrem şeyler var mı?
    sorularının hepsinin cevabı evettir. bu filmde bunlar var.ve o geleneksel toplum insanı hepimiziz!

    ama bu filmin dışardan nasıl göründüğüne bakmak lazım.

    bizim kültürümüzde çok eşlik yok mu ?
    bizim kültürümüzde din ile insanları kandıran yok mu?
    bizim kültürümüzde insanları konuşmalarina göre sınıflandırma yok mu?
    bizim kültürümüzde insanları ırklarına göre ayırma yok mu?
    bizim kültürümüzde insanları egolarını yükseltecek ağa,paşa lakaplar yok mu?
    bizim kültürümüzde kadınları mal gibi gören zihniyet yok mu?
    bizim kültürümüzde namus kavramı sadece aileye karşı yok mu?

    evet yukaridaki soruların cevabı yok ise filmi eleştirenlerin eleştirileri doğrudur.
    peki filmin bir mesajı var mı?
    onu düşünmek lazım
    zira;
    dün ve bugün de toplumumuz freud düşüncesiyle, dinsel görünüm altında cinsellik barındıran tuplum değil mi?

    bugün hala ulusal tv'lerimizden günlük, gelin ve damatlarimiz satılmıyor mu?

    bugün hala haftalık,aylık,yıllık eş değiştiren aşk masallı, entelektüel insanlarımız yok mu?

    bugün hala malesef bir kısmımızın bile olsa, din algısı, istesek te istemesekte o bahsettiğimiz güzel din yaşayan insanlar, birer süslenmiş hikayelerden oluşmuyor mu?

    .............?

    kapalı toplum " gerçeği ve herkesı kapsayan bir adaleti aramakdan ziyade, kendisini ve gayesini yücelten, doğru ve isabetli kararların yalnızca kendisinden sudûr ettiğine inanan ve kezâ doğru ve isâbetli eylemler'in de yalnızca kendisi tarafından icrâ edilmekte olduğunu savunan bir saplantıyla mâlûldür. her "kapalı toplum" zindeliğini kendisinin dışındaki, aşağılayıcı bir anlam yükletilmiş olan, "ötekiler"e benzememekle, yâni farklı bir "kast" olduğunu ihsâs ettirmekle sürdürür.
  • dönemin devlet kadrolarına (vezir, kadı) yönelik eleştirilerin mizah amacını aştığı değerlendirmesi ile rtük tarafından, filmi yayınlayan star tv’ye 400000 ceza verildiği iddia edilen film.
  • fragmanından anladığımız kadarıyla yine mahsun tarzı karman çorman bir konu, abartılı şiveler, yılmaz güney'in 45 yıl önce yaptığı "fakirsen adam yerine konmazsın" fikrinin göze sokulması üzerinden gidilmiş bir görsel ürün. değilsin mahsun, sinemacı değilsin, yönetmen değilsin.
  • güzel başlayan ancak gidişat olarak kötü biten bir filmdir ancak oyuncu kadrosuna ve oyunculuklara asla laf söylenmez.

    ayrıca filmi izleyince daha vizyona bile girmeden neden bu kadar yaygara kopartılıp desteklerin kesildiği anlaşılıyor. bariz günümüze göndermeler mevcut.
  • ben ilk defa mahsun kırmızıgül filmi izledim. devamını çekmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü film bence bitmedi. aslında film olabilme aşamalarını tamamlamadı. açarsak, en basit kısa film senaryosunda bile bir çatışma olur. ana karakterin yan karakterlerle, kendisiyle veya zamanla, mekanla ya da herhangi bir başka dinamikle bir savaşı, uğraşı olur. vezir parmağında filmin ana akışına etki edecek bir çatışma yok. ben bulamadım. bir kere filmde kadı hariç herkes iyi karakter. zaten filmde kötü hiçbir şey olmuyor. şimdi mahsun kırmızıgül eğer şekerpare tadında bir şey çekmek istemişse ki öyle diyor, kadı karakterini biraz daha köpürtüp hırsızlığının yanına zamparalık, puştluk ekleyip şekerparedeki ziğver misali senaryonun odağına koyabilirdi. yani aklıma gelen bir tek bu var filmin kurtuluşu için. adam evlendi uyudu karısı benden çekeceğin var dedi - bir şey çektirmedi. eeee... zaten mahsun'un da devamını düşünerek çektiğini düşünüyorum yoksa olmaz. zira bütün olay şundan ibaret;

    --- spoiler ---

    bir anadolu köyünde kocaları savaşta ölen kadınlara vezir tarafından istanbuldan kocalar yollanır. beş koca o
    köye giderler, kurayla üçer dörder kadın alıp evlenirler.

    --- spoiler ---

    bu kadar. bir de son sahne var;

    --- spoiler ---
    bu kadınların yıllar önce savaşa giden kocaları yabancı memleketlerden aldıkları yabancı kadınlarla köylerine dönerler. iki taraf meydan kavgasına tutuşur. film böyle biter.
    --- spoiler ---

    yani aslında çatışmanın tam başladığı yerde film bitti. o yüzden devamı çekilirse -ismi dilber dudağı, hanım göbeği falan olabilir- (belki üçleme neden olmasın) ikisi yada üçü birden bununla beraber bir film edebilirler.

    bu meselenin dışında, her sahnede hem ağlatıp hem güldürüp hem mesaj verme kaygısı gütmese ve filmin ses ve müziklerini şok şok şok tadında kulağı sağır edercesine yapmasa daha izlenebilir filmler yapabilir.
hesabın var mı? giriş yap