• teyzem sorunlu iki hamilelik geçirip, doğum yaptıktan sonra eşiyle beraber ''tamam artık iki çocuk bize yeter. bundan sonra çocuğumuz olmasın'' kararını aldılar. akabinde, eşi demiş ki ''sen yeterince zorluk çektin, bunu(vazektomi'den bahsediyor) da ben yaptırmak istiyorum.''
    adam gitti oldu ameliyatını, mutlu mesut yaşıyorlar şimdi. kaç türk erkeği böyle bir karar alabilir bilemem. zaten bizim enişte de ingiliz. bir seçim nihayetinde ama ilk duyduğumda ''helal olsun be'' geçmişti içimden. sebebiyse ya teyzem ya da eşi seçecekti böyle bir yolu. bu kesindi. ama eşinin ''sen yeterince zorluk (hamilelik-doğum) çektin'' düşüncesiyle buna girişmesi, takdiri hak ediyor gibi geldi bana.
  • adını duyunca insanı ister istemez baraj kuran futbolcu hissiyatına sokan vahşet. bir de bağlatmak diye bir tanımı var ki sanki aleti, taşakları tutup düğüm atıyorlarmış gibi. ıhrş..
  • işlem sonrasında silah patlar... ama vurmaz.
    (bkz: kurusıkı)
  • vazektomi ile spermlerin iletimi engellendiği için, yalnızca ejekulatta sperm olmaması sağlanır, ayrıca ejekulatta spermin hacim olarak oranı yalnız yüzde bir olduğu için, ejekülatın hacminde de bir değişiklik olması ya da bunun fark edilmesi söz konusu değildir*
    türkçesi; sperm yollarınızı bağlatırsanız boşalmanızda gözle görülen bir değişiklik olmaz.
  • sperm yollarının "kesilerek" ve hatta "alınarak" geri dönüşümsüz olarak kısırlaştırılması yöntemi.ektomi ekini görünce bir şeyin kesilip alındığını anlayınız tıpta.
  • 35 yasındayım, 3 çocuğum var. pazartesi büyük gün. sonrasında gelişmeler ile ilgili buraya yazarım. norveç'te yaşıyorum, operasyon burada bir özel sağlık kuruluşunda gerçekleşecek.

    tanım: sperm kanalının bağlanmak suretiyle spermlerin meninin içerisine karışmasını önleyerek gerçekleştirilen korunma yöntemi. yani hala erekte oluyorsun, hala önceki gibi boşalıyorsun, hala meni geliyor ama içinde sperm yok. aranızda merak edenler varsa bu durum bulaşıcı hastalıktan korumuyor, çünkü hala virüsün vücuda giriş çıkış yapacağı yerler açık, dolayısıyla kondom kullanınız.

    - edit 1:
    evet, operasyona girdim, çıktım bugün. girdisi, hazırlığı ve çıktısı olarak toplam 30 dakikayı bulmadı. ilk lokal anestezi iğnesinden, son dikişe kadar 15 dakika civarı sürdü. zaten toplam 2 dikiş.

    bir şeyi ivedilikle belirtmeliyim ki norveç'te herhangi bir sağlık kuruluşuna gitmeden önce mail olarak veya posta seklinde evinize açıklama metni gönderiliyor. olayın ne olduğu, neler yapmanız veya yapmamanız gerektiği vs ile ilgili. daha sonrasında sağlık kuruluşuna gittiğinizde de yapılan her işlem öncesi ve sonrası size bir brifing veriliyor. her detayı tek tek yüzyüze açıklıyor, her sorunuzu dinliyor ve cevap veriyorlar. neyse konumuza gelelim.

    önce doktorun odasında yaklaşık 5 dakika boyunca konuştuk. doktor gerekli açıklamalarda ve önerilerde bulundu. "iki yerden lokal anestezi yapıp, sadece 5mm kesik atacağım. zaten iğneden sonrasını hissetmeyecekssin. ilk iki hafta seks yok, sonrasında da 3 ay boyunca normal korunmaya devam etmelisin. 3 ayın sonunda hastaneye bir sperm örneği götürüp test ettirmen lazım. o testin sonucuna göre işlemin kesin olarak başarılı olduğuna kanaat getireceğiz. yüzde 99 ihtimalle bir sıkıntı olmaz, ama kanallar tam bağlı değilse, çocuğun olma olasılığı yüzde 1 ihtimal bile büyük bir risk, o yüzden bu test önemli.

    bunun geri dönüşü mümkün gibi görünse de geri dönüş olmama ihtimali de bir hayli yüksek. dolayısıyla bu karar son kararın olmalı ve geri dönüş yok diyerek yaptırmalısın. operasyon günü ve sonraki 2 gün boyunca sakin kalmalı, kendini zorlamamalı, kanamaya sebep olacak şeyler yapmamalı, mümkünse ayaklarını uzatarak evde oturmalı, düş almamalı, koşmamalı vs. gibi. olur da herhangi bir kanama, şişlik, ateş vb. beklenmedik bir etki görülürse doktora danışmalısın. lakin kanama durumunda pek bir müdahale yapılamıyor. elin kanadığında kısa bir süre sonra dururken, burada bir kanama olursa içerde hentbol topu gibi şişebilir, o yüzden dikkat etmelisin. operasyon sonrası ilk 2 gün ağrı kesici kullanman gerekebilir. 500mg parasetten günde 8 taneye kadar bile alabilirsin. o yüzden ağrın olursa mutlaka paraset al. şimdi eğer hazırsan ameliyathaneye gidelim" dedi ve gittik.

    içerde 2 tane 60 yaş üstü hemşire hanım teyzeler vardı. ceket ve ayakkabıları çıkarıp, pantalonumu dizlerime kadar indirip sedyeye geçtim. hemşire şimdi biraz temizleyeceğim, öncesinde traş olup geldiğin için hafif bir yanma olabilir dedi. boxeri indirdi, tabii benim ufaklık olmuş sana bir fındık faresi. stresten minnacık kalmış yavrucak. neyse penisimden üste doğru bir tane, testislerimden de alta doğru bir tane olmak üzere iki tane steril yeşil örtüyü örttü. sonra kalçama bir tane metal aparat yapıştırdı ve bunu bir kabloya bağladı, bu topraklama içinmiş öyle dedi. muhtemelen olur da bayılırsam vs gibi güvenlik amaçlı ama tam bilmiyorum nedenini. penisimi de güzelce yukarı doğru alıp üzerine bir steril bez daha örttü. muhtemelen bu da benimki olayları görüp etkilenmesin diye. kurbanda kesilen dananın değil de diğerinin gözünü bağlamak gibi olduğunu düşünüyorum.

    sonra doktor geldi, yaklaşık 1 dakika boş muhabbet. sonrasında "testislerini biraz çekiştireceğim, sonrasında da hissettiğin tek şey anestezi iğnesi olacak" dedi. odada iki hemşire, 1 doktor ve benim testisler meydanda. müthiş konforsuz bir ortam. doktor civanım iğneyi yaptı, kaç ml diye sordum ama cevabı hatırlamıyorum. iğneyi yaptıktan sonra kesti ve herhangi bir acı hissetmedim. lakin sonra spermin geçtiği kanalı tutup dışarı çıkardığı bir an var ki çok değişik. yani testislerine tekme yemişsin gibi ama bir taraftan da içeriden bir tel çekiyorlarmış gibi, dayanılmaz bir ağrı değil ama rahatsız edici bir ağrı. neyse bu dediğim 3-5 saniye sürüyor. sonrasında yine bir şey hissetmiyorsun. kanalları bağladıktan sonra kestiği yere içeriden tek bir dikiş atıyor ve tüm bu işlemleri diğer testis için de tekrarlıyor.

    sonrasında 3 kez "oldu da bitti maşallah, çocuk olmaz inşallah" duası ediliyor, bu çok elzem bir noktaymış. sonra kalktım, giyindim ve operasyon sonrası bilgilendirme için hemşireyle konuşmaya başladık. 4 sayfalık bilgilendirme yazısını bana bilal'e anlatır gibi anlattı. 3 ay sonra hastaneye vereceğim örnek için bir tüp verdi. işlem bitti.

    kalktım, yürüdüm, arabaya binip eve geldim. ilk idrar sırasında bir tedirgin oldum acaba garip bir şey hisseder miyim diye ama hiçbir fark yok. gayet normal. herhangi bir acı, sancı, rahatsız edici bir şey hissetmiyorum.

    şimdilik gelişmeler bu kadar. bakalım bir kaç güne yine yeni bir güncelleme yazarım.

    - edit 2:
    operasyondan sonraki 3. gün.

    operasyon günü akşama doğru, narkozun da etkisinin geçmesiyle birlikte, yavaş yavaş ilerleyen bir ağrı başladı. 1gr ağrı kesici içtim ama pek fayda ettiğini sanmıyorum. sanki futbol maçında bir top gelmiş veya bir tekme yemişim gibi bir ağrı, hem testislerimde hem de göbeğimin biraz aşağısında saplanıp kaldı. sanki kabız sancısı gibi, bıçak saplanıyormuş gibi bir ağrı. oturup kalkarken ve yürürken çok yavaş hareket etmeme rağmen nafile, ağrı bir hayli şiddetliydi açıkçası. testislerim de yavaş yavaş şişmeye başlamıştı. boxer biraz dar gelmeye ve baskı yapmaya başladı. bütün akşamı koltukta uzanarak geçirdim. yatmadan önce bir ağrı kesici daha içip yattım. yüzüstü yatmaya alışık olduğum için yukarıda kalan bacağımın altına ekstra bir yastık daha koydum ki testislerim sıkışmasın. çok işe yaradı, tavsiye ederim.

    sabah kalkıtımda ağrım bir önceki gün gibi şiddetli olmasa bile hala oradaydı. ağrının büyük bir çoğunluğu testislerimde değil, göbeğimin alt kısmındaydı. ama testislerim hala şişti. işe gitmedim, evde kaldım ama ağrının şiddetinden dolayı konsantrasyon sağlayıp evden de çalışamadım. yürürken hamile kadınlar gibi bacaklarımı aça aça yürüyordum çünkü testislerim sis olduğu için bacaklarımla sıkıştırıyorum ve daha çok acıyor. bol bir boxer ve pantolon ile daha rahat ettim.

    küçük bir kahvaltı sonrası tekrar ağrı kesici aldım. ağrı tüm gün azalarak devam etti. bütün gün olabildiğince hareket etmemeye çalıştım. karnımın alt kısmındaki ağrı da giderek daha katlanılabilir hale geldi veya ben bu ağrıya alıştım.

    3. günün sabahı hala ağrım var, yürürken ördek gibi yürümeye devam ediyorum. testislerim hala sis. ağrım ilk günün akşamına göre çok daha az. sabit halde dururken çok fazla bir şey hissetmiyorum. uyanalı 3 saat olmasına rağmen henüz ağrı kesici içmedim.

    edit 3: operasyon sonrası 5. gün

    ilk günün akşamından itibaren ağrılarım giderek azaldı. 4. gün karın kısmimda neredeyse hiç ağrı yoktu. ağrı sadece testislerimde çok düşük seviyede ama testislerim hala sis olduğu için yürürken daha yüksek seviyede hissediliyordu. işe giderken oldukça geniş pantalonlar giydim. bu sabah itibarıyla testislerimdeki şişliğin indiğini gözlemledim. operasyon pazartesi gerçekleşti ve bugün cuma. ilk defa bugün kot pantolonumu giydim ve işe öyle geldim. ilk günün akşamına ve ikinci güne göre karşılaştırmak gerekirse neredeyse hiç ağrım yok.

    edit 4: operasyonun 1. haftası
    testislerimde hala küçük bir ağrı, ara ara bir sızlama var ve şişlik hala gözle görülebilir düzeyde mevcut. dar pantolon giyince veya eğilip kalkarken yani testislerimi sıkıştıracak herhangi bir eylemde bulunursam ağrı hemen kendini belli ediyor. onun dışında bir sıkıntım yok henüz. doktorun da belirttiği gibi 2 hafta elim, belim bağlı oynuyoruz.

    edit 5: operasyonun 2. haftası
    2. haftanın bitimiyle testislerimdeki ağrı iyice azaldı. sadece öne doğru eğilirken vs gibi durumlarda sıkışınca bir ağrı hissediyorum. onun dışında bir sıkıntı yok. elim belim bağlı oyununa bir son verdik artık.operasyon sonrası ilk boşalmada çok tedirgindim, bir ağrı sizi olur mu diye endişeleniyordum ama hiçbir sıkıntı veya değişik bir his olmadı. her şey aynen önceden olduğu gibi gayet normal. iki haftadır ara verdiğim futbol antrenmanına devam edeceğim artık. testislerime top veya tekme gelmediği sürece bir sıkıntı olacağını sanmıyorum.

    edit 6: operasyonun 3. haftası
    önceden de bahsettiğim üzere futbol antrenmanına gittim. antrenman sırasında veya sonrasında herhangi bir sıkıntı olmadı. artık tamamen normale döndük diyebilirim. değişik yerlerde konusu geçtiğinde, bir çok arkadaşımın da bu operasyonu geçirdiğini duydum, dolayısıyla norveç'te gayet tercih edilen bir korunma yöntemi diyebilirim. umarım bu yazdıklarım ilgilenen arkadaşlara yardımcı olur. araştırmalarım sırasında izlediğim bir video linkini de bırakıyorum. ilgilenen arkadaşlar oradan da izleyip, bilgilenebilirler.

    video linki

    edit 7: operasyondan sonraki 3. ay (editin gelmesi cok daha uzun surdu)
    operasyonun nihayete erdigini, artik tamamen guvenli oldugunu kanitlamak icin hastaneye 3. ayda sperm ornegi verdim. bunun icin ekstra herhangi bir ucret odemedim. yaklasik 2 gun icerisinde gelen cevaba gore artik tamamen spermsiz bir meniye sahibim. bu arada baska bir arkadastan duydugum uzere; vazektomi olduktan bir kac yil sonra geri baglama islemi yaptirmis. bir taraf tamamen islevsiz kalirken, diger taraf sperm uretmeye yeniden baslamis ve su anda bir cocugu daha oldu. yani %100 geri dondurulemez bir islem demek mantikli degil ama geri donusu ~%60 ihtimalli, zor ve pahali bir islem diyebiliriz.
  • çocuk sahibi olmak istemeyen veya çocuğu olup da bir daha düşünmeyen erkeklerin doğum kontrolü için yaptırdıkları cerrahi müdahale. bu yöntemin herhangi bir hormonel yan etkisi olmadığı gibi meni çıkışında herhangi bir sorun, meninin miktarı ve renginde de herhangi bir değişiklik olmuyor.

    kadınların kullandığı doğum kontrol yöntemleri kadın için zararlıdır. doğum kontrol hapı ki kadınların tüm hormon dengesini altüst eder, spiralin enfeksiyondan tutun bir çok yan etkisi ve zararları vardır ayrıca tam bir kontrol de sağlamaz.
    benim gözümde bu ameliyat kişi için en zararsız ve en etkili doğum kontrol yöntemidir..
    ha bu yapılmayacaksa ilişki esnasında kondom kullanmak da elbette en iyi doğum kontrol yöntemidir.

    edit: bu ameliyatın geri dönüşümü vardır. erkek istediği zaman mikro cerahi ile kesilen meni kanallarının birleştirilmesiyle tekrar çocuk sahibi olabilir..
  • düşününce bile insan taşşaklarını* sızım sızım sızlatan bir kısırlaştırma yöntemi.*
  • sperm hücreleri meninin sadece %10'u kadarını oluşturduğu için, vazektomi sonrasında menide görünürde hiçbir değişiklik olmaz.

    "peki vücut tarafından üretilmekte olan spermlere ne oluyor?" diye sorabilirsiniz (zira vazektomi esnasında sadece kanallar kırpılır, ama testisler işlevselliklerini korumaya devam ederler tabi ki)
    boşu boşuna vücutta üretilmeye devam eden bu spermlerin çoğunu, vücut yine kendisi makrofajlar (=kocaman akyuvarlar) aracılığıyla yok eder, sonra vücut içinde geri dönüşüme sokar. (ki bu o kadar da aşırı bir tepki sayılmaz, çünkü vücudunuz zaten vasektomi olmasanız da sperm yok etmektedir. sadece bunun oranı yükselir)
    bazı durumlarda spermlerin üretimiyle yok edimi dengelenemez ise, testislerde küçük keseciklerin meydana gelmesi de olasıdır. bunların tedavisi ödem çözücülerle nispeten rahat bir şekilde gerçekleştirilebilir.

    yan etkilerinden bir tanesi de, vücudun kendi spermlerini yabancı madde olarak algılayıp onlara karşı antikor üretmeye başlamasıdır. insan vücudu fazlasıyla karmaşık olduğu için, sperme karşı oluşturulan antikorların nasıl sağlık sorunlarına sebep olabileceğini de önceden kestirmek kolay değildir. ama genel olarak bakıldığında, vazektominin güvenli bir ameliyat olduğuna kanaat getirebileceğimiz kadar küçük komplikasyonlar yaşanır.

    vazektomi, geriye dönüşü kesinlikle mümkün diyebileceğimiz bir operasyon değildir. o yüzden genellikle çocuklu ailelerde yaptırılır. ama yine de kadın doğum kontrol hapıyla beraber en ideale yakın korunma yöntemlerinden de biridir. (tutup 20 yaşında vazektomi yaptıran var mıdır bilmem hoş)
  • veteriner hekimlikte türkiye'de ilk kez benim kedime yedi aylıkken uygulanarak dergilerde yayınlanmış işlemdir. sonuç bir yıl sonrasında halen yüzde yüz başarılı. bu sayede evdeki diğer iki dişi kedi de ağır kısırlaştırma ameliyatından kurtuldu ve doğal yoldan sağlıklı ve yavrusuz yaşam sağlandı. vazektomi ev hayvanlarını pelüş oyuncağa çevirmediği ve içgüdülerini yaşamalarına izin verdiği için "insanca" bir yöntem.

    yıllar sonra gelen edit: vazektomili oğlum artık yedi yaşında. bu sürede ameliyatından kaynaklanan en ufak bir sıkıntısı olmadı. tek gözlediğim yıllar içinde ponponunun hafifçe aşağı sarkması oldu, yürürken sallanıyor ve otururken dikkatle hizalayıp sonra oturuyor. iki sene daha bekleyip sonra tamamen kısırlaştıracağım, kızgınlık kediler için çok yorucu geçiyor, yaşlılıkta zorlayıcı olur.

    edit: oğlum sekiz yaşında başka bir veterinerin atladığı kemik tümörü yüzünden bize veda etti. geride çok üzgün bir aile ve kardeş bıraktı. tek tesellim, sekiz yıllık ömründe hiçbir şeyden, hatta cinsel yaşamından dahi mahrum olmaması.
hesabın var mı? giriş yap