• seni azıcık tanıyan insanlar inanmaz, daha çok tanıyan insanlar ciddiye almaz, en çok tanıyanlar farkına varmaz.

    uyumsuzluk budur.
  • 5 kişiyiz.
    banyo yaptıktan sonra saçında havluyla uyuyan, birbirlerinin ayakkabı-saat-saç modeli-çantasına bakmayan, gözlerine bakan insanlarız.

    çalışıyoruz.

    kalabalıkların arasındayız.
    kalabalıkların saçları düpdüzgün. ayakkabıları boyanmış. hep hep boyanmış, saçları hep taranmış, fönlü. kalabalığın ayaklarını dolaşıyor gözlerim. kendi ayaklarıma takılıyor gözlerim. en mat ayakkabı benimki. bu ayakkabıyı beş kişi çok beğenmişti. dün saçımı kurutmadan uyumuşum. dalgalı ve kabarık ve jölesiz saçlarım. bağırdım. bir tek bağırdım. oysa kalabalığın hepsine yapılmış bir haksızlıktı. niye sadece ben bağırdım?

    kalabalıkların iyi görmediği şeydir uyumsuzluk. elimin parmakları kadar insanı bulmama sebep olan şeydir uyumsuzluk.
  • bir kitaptan fırlamış gibi gerçeği aykırı yaşamak.
  • mükemmel uyum ona borçludur, ününü.
  • yemeğin en güzel taraflarını, ağzında güzel bi tat kalsın diye sona bırakan x ile, olur da doyarım, ilk önce güzel taraflarını yiyim diyen y'nin aynı tabaktan yemesidir.

    ya da arada eğlenmeyi amaç edinip oyunu soğutmamaya çalışan x ile, kazanmayı amaçlayıp hamlesini uzun uzun düşünen y'nin satranç oynamasıdır.

    diyeceim o ki, inceldiği yerden koptuğunda y tarafı halbuki hiç de uyumsuzluk yaşamadıklarını düşünebilir. x'e de sormak lazım.
  • şöyle bakınıyorum. çentiği olmayan, pürüzsüz yüzeylere adaptesi problemsiz insanlara yanaşmıyorum. onlar düzenli alışkanlıkları, rutin işleri ve nezaketleri ile “hayatımı bir noktasından kesemeyecek” doğrulara sahip.
    delileri seviyorum..
  • doris lessinge gore varliginin eksikligi karsisinda yasamin verildigi hal.

    "size, gorunuste ne kadar uyum gostermeniz gerektigine bakilmadan- cunku yasayacaginiz hayat genellikle uyumsuzlugun bedelini olumle odetir- kendi varliginizi, kendi yargilama gucunuzu, kendi dusuncenizi derinlerde canli tutmaniz ogretilecek."
    (bkz: icinde yasamayi sectigimiz hapishaneler)
  • insanın bulunduğu düzleme uyum sağlayamaması sonucu parçalara bölünmesi.

    hiçbir pul hiçbir zarfa yakışmıyorken başka türlüsü mümkün mü?
  • "yaşamın içinde yüzebilirim, ancak bu gizemli yüzüş için çok ağırım. benim varoluşa zıt yanımın kendisini her
    an en güzel ve en güvenli uyum içinde ifade ettiği bir biçimde var olmayı, ben yapamam." (kierkegaard)
  • ''her insan bir uyumsuzluktur ölü olmadıkça''

    (bkz: turgut uyar) - her iki adımda bir uygunsuzluğunu (yalnızlığını) algılayan birisine gazel
hesabın var mı? giriş yap