• teknoloji sirketlerinde product manager olarak calismakta olan yani aslinda yonettigi elle tutulur "ne sarayim abime?" diye fiziksel sunulabilecek bir urunu olmayan, yazilimsal urunler yoneten biri olarak product manager ne is yapar sorusunu bu perspektiften aciklamak istiyorum biraz.

    product manager ozetle product'in basarisini sahiplenen, surekli gelistirmeye calisan, dis mihraklardan gelebilecek tehlikeleri bazen onceden bazen o an fark edip ona gore aksiyon alan kisidir. genelde "mini ceo" olarak da adlandirilirlar pozisyonun kritikliginden oturu, maaslari da ozellikle yurtdisinda marketing, customer support, hr gibi diger pozisyonlara nispeten gayet dolgundur.

    urun stratejisinin belirlenmesine yardimci olup veya bazen onceden belirlenmis bir hedefi alip onun yol haritasini cizen ve yoneten, hangi ozellik olacak ve eger olacaksa ne zaman ne sekilde olacak sorularini cevaplayan kisidir product manager.

    product managerlar teknik tarafi, business tarafi ya da tasarim tarafi guclu olmak uzere
    genelde kuvvetli kaslarina gore 3'e ayrilirlar. ideal senaryoda bu kaslardan en az birinde cok kuvvetli, digerlerinde de iyi bilgi sahibi olmalidirlar. yani sadece tasarimsal acidan mukemmel bir urun cikarilmasina yardimci olan ama konu kazancli bir urun olusturmaya gelince business bilgisi yetersiz kalan bir pm urune cok katki saglayamayabilir.

    product manager konunun "neden, ne zaman, ne" kismini ustlenir, "nasil" kismina cok karismaz, karismamasi gerekir normalde koda. hatta ozellikle teknik ekipler surekli koda burnunu sokan pm'lerden pek hoslanmaz hakli olarak.

    ayrica product manager urunu yonetir, ekibi yonetmez. yani kendisi de urun ekibinin bir parcasidir, developer ya da designerlar altinda calisan kisiler degildirler. kimseyi yonetme otoritesi olmadigi halde urun yonetiminden sorumlu oldugundan insan iliskilerini iyi yonetmeyi, hem saygi gormeyi hem de saygi gostermeyi bilmesi gerekir. saygi derken hurmette kusur etmeyip karsisinda ön iliklemek falan degil tabii ki, itibar ve guvenilirlik anlaminda diyorum. yeri gelir insanlari etkileyip ikna etmeniz gerekir, kredibilite orada onemli.

    bir de, kotu bir pm performansinin kotu oldugunu hemen fark edemez ve/veya fark ettiremez. yani urunu surukledigi yön ve verdigi direktifler sacma sapansa genelde bunun acısı uzunca bir sure sonra cikar, performansinin iyi ya da kotu oldugu gunluk/haftalik anlasilabilecek bir is yapmaz genelde, sonuclar uzun vadelidir.

    kolay kullanilabilen, kullanicilarin keyif alacagi, hayata gecirilebilir ve sürdürülebilir en iyi fikirleri kesfedip test eden ve onceliklendirerek uygulamaya koyan kisidir pm. bolca a/b testing tasarlayip kullanici reaksiyonlarini da olcerek urunu surekli optimize eder. bunu basariyla yapabilmesi icin ux, agile gibi konseptlere de hakim olmasi ve aldigi her kararin arkasinda data oldugundan emin olmasi gerekir.

    edit: product manager ve product owner farki sorulmus, ondan da kisaca bahsedeyim.

    pm ve po is tanimi olarak bircok sirkette birbirine gecmis durumda olabiliyor aslinda, o yuzden sirkete gore degisebilir demek en dogrusu. temelde soyle bir fark var; pm daha disa donuk ve kapsamli bir pozisyon, ornegin pm pazara ve rakiplere de bakar. po ise odagini icerdeki urune sabitler, sprint seviyesinde sirket icindeki islerden ve deadline'lardan sorumludur, rakipleri ve pazari takip edip butunsel bakmasi tabii ki iyi olur ama esas isi o degildir.
  • 5.000 ile 16.000 lira arası maaş alanlarını gördüm. bu mesleğin en büyük kötülüğü yüz hatlarına yerleşen yapmacık ifadelerdir. bir süre sonra ruh hastası olabilirler. doktorlar bunlara, bunlarda muhtemelen mümessillere ve asistanlarına çok çektirirler.
  • son 3 yıldır yaptığım, muhtemelen gelecekte de yapmaya devame deceğim meslek.

    şöyle delidir, böyle obsesiftir denir haklarında ama olmamak elde midir diye sorulmaz. her ürünün aklınıza gelmeyecek bütün detaylarıyla uğraşır bu kişiler. bilmem kaç farklı departmanla hatta tedarikçiyle, insanla muhattap olur, hepsini organize eder, aklında tutar, sorulduğunda şıp diye cevap verir. onca çabaya ve iş yüküne rağmen en ufak bir aksaklıkta kendisine hesap sorulur. iletişim kabiliyetleri artık zirve yapar, her kademeden insanla gerektiği şekilde konuşma yeteneği kazanır. gözlem yapmayı öğrenir, çoğu zaman konumdan çok iyi ilişkilerin işleri nasıl yürüttüğüne şahit olur.

    netekim şahsım adına başka pmlerin kıçını da yırtsa 1 haftadan önce yaptıramadığı işleri 2 günde yaptırdığım olmuştur. elbette bu yapılacak işi iyi bilmeye olduğu kadar karşındaki insanlarla kurduğun ilişkiye de bağlıdır.

    en güzeli ürünlerini raflarda görmektir. çocukların gibi sahiplenir, rafa düzgün konmamış ürünü gider düzeltir, mağazadakilere bu böyle olmaz dersin. rakiplerin ürünlerine bakar, iyi olanları kıskanır kötü olanlara gülersin. hayatının her evresine yerleşir bu iş en nihayetinde..
  • büyük bir oranda güzel kadınları ve bakımlı erkekleri içeren, ancak dış görünüşün herşey olmadığı bilinen meslek grubu.

    en önemli özellikleri, karşılarında bir duvar dahi olsa, istedikleri takdirde, muhabbet edebilme ve veya karşısındaki duvarı yönlendirebilme yetenekleridir.

    ama görülmüştür ki bu meslek maddi, manevi ve bir çok yönden cazip olarak bilinse de; sahiplerine, midede ülser ve sabah kalktıklarında yastıklarında dökülmüş bir çok tutam saç olarak geri dönmüştür.
  • türkiye için; çoğu ajans vb ortam çıkışlı, teknik konulardan anlamayan, istatistik arka planı zayıf veya hiç olmayan, analitik zekası geri, ileri görüşlülüğü düşük; fakat kendini pazarlamayı bilen, "sosyal havalı" tiplerin teknoloji/yazılım sektörlerine girmesini (nemalanmasını) sağlayan title.

    aslında product manager hem teknik, hem yaratımsal, hem de pazarlama süreçlerinde gerektiğinde oturup bizzat o işi en az mid-level elemanı kadar verimli yapabilecek (en azından "otursa yapar" dedirtecek) seviyedeki çok yönlü kişilerdir. matematik ve istatistik ile arası çok iyidir, hem de ekip içinde bilgi/beceri ve iletişim tarzıyla saygı uyandıran kişilerden seçilmelidirler. kısaca hem sosyal zeka hem de analitik zekada yüksek standartlarda güzel bir denge tutturmuş kişiler olurlar/olmalılardır.
  • 10 senedir yaptığım icraat. her bokologsunuz ürün müdürü iseniz, her konudan anlama ihtiyacınız olur ürününüzde bir yamukluk olmasın diye. çok kişiyle ve çok şeyle uğraşırsınız. düzgün olmayan çalışma ortamlarında, ürünün geliştirme, pazarlama, satış vb tüm süreçlerde çıkan ciddi sıkıntıları artık çözülmeyecek düğümleri görürsünüz, aktarırsınız, kimse sallamaz, bir de bu neden bozuk diye size gelirler.

    ürün müdürlüğü sizin sorumluluğunuzda olmayan süreçlerden sahip olduğunuz ürününüzün ortaya çıktığı ama yine de her şeyin sizden sorulduğu, iletişim beceriniz ve psikolojinizin çok sağlam olması gereken bir pozisyon. özgüven kırılması sık sık yaşayabilirsiniz, kendinizi sık sık farklı bir kariyer mi seçseydim diye düşünürken bulursunuz.

    edit: duygularımı paylaşan kıdemli ürün müdürleri varsa pinglesin de yalnız olmadığımı bileyim :) pozitif olanlar da yeşillendirsin bu işin doğrusu ne diye
  • arkadaşları arasında mal müdürü denilerek yapılan dalgalara maruz kalan kimsedir.

    3 ay sonra gelen edit : ürün müdürü şamar oğlanı demektir. ürünle ilgili herşeyden sorumlu olup, sabahlara kadar pazar analizleri pazarlama stratejileri vs ile uğraşıp aslında herkesin sadece ofiste oturup promosyonlara incik boncuğa karar vermekten başka birşey yapmadığınızı sanmasıdır.
  • bir ürünün pazara çıkışı ve pazarlanması ile ilgili herşeyden sorumlu kişi,bular şirketlerin en popüler elemanlarıdır,çok kıskanılırlar.ama çok da yoğun çalışırlar
  • pazarlama müdürü ile karşılıklı hiyararşik konumları firmadan firmaya değişmektedir. firmalar arası geçişlerde, iş başvurularında hem kendilerinin hem ik'cinin kafasını karıştırırlar.

    ne diyelim, mahmut diyelim kardeşim bilemedim ki....
  • sadece türkiye özelinde değil, dünya'da da henüz görev tanımı ve yetkinlikleri pek oturmamış gibi duran ünvandır.

    ben yaklaşık 4 senedir bu mesleği icra etmeye çalışıyorum. bu süre zarfında hem yurt içinden hem de yurt dışından birçok firma ile mülakat yapma, efendime söyliyim kendileriyle bir case üzerinde çalışma fırsatı buldum ve bu firmaların yarısından fazlasının case içerisinde ''peki siz olsanız bu ürüne hangi özelliği eklerdiniz'' benzeri sorulara yer verdiğini gördüm. bakın bu korkunç hatalı bir sorudur.

    karar vermek ve karar mekanizmasının merkezinde yer almak bir pm'in en temel ve esaslı görevlerinden biridir. belli bir vizyon doğrultusunda yeni fikirlerle ürünü beslemek de hakeza pm'in önemli bir sorumluluğudur, doğru. fakat pm dediğiniz kişinin karar alırken bakması gereken çok sayıda metrik bulunmaktadır. ürün ne durumda, rakiplerine göre hangi alanda geride hangisinde önde, kullanıcıların en fazla talep ettiği özellik nedir, paydaşlar neler istiyor, şirketin kısa-uzun dönem vizyonu, varsa kpi/okr'ı nedir, kullanıcı personasını kimler oluşturuyor, ve en önemlisi data ne söylüyor? pm bunlara bakar, konunun ciddiyetine ve etki alanına göre nitel/nicel araştırmasını yapar, gerekirse a/b testini koşturup bir de onun sonuçlarına bakar ve der ki; ürüne bunu eklemeliyiz.

    bir pm adayına, unvanı junior/senior fark etmez, hiçbir data vermeden direkt olarak ''peki siz olsanız bu ürüne hangi özelliği eklerdiniz'' sorusunu soruyor ve pm'den ''bence bunu ekleseniz süper olur'' gibisinden bir cevap alıyorsanız o pm adayının üzerini rahatlıkla çizmeniz gerekirken bu sorunun caselerde soruluyor olması gerçekten olacak iş değil.

    pm dediğimiz kişi ürünün üzerine birkaç gün yatıp cinyıs bir fikirle gelip şirkete milyon dolarlar kazandıran kişi değildir. pm dediğimiz kişi datadan ve gözlemden beslenip bu doğrultuda var olan sorunlara en doğru ve en sağlıklı çözüm önerisini sunup bunun uygulamasını yapan kişidir.
hesabın var mı? giriş yap